Paylaş
Erdal İnönü 84. doğum yıldönümü bu kez İnönü karikatürleri sergisi bir anlamda ‘Sosyal demokratları’ buluşturan bir etkinlik oldu... CHP’liler, SODEP’liler ve SHP’liler... Eski-yeni bakanlar, eski-yeni milletvekilleri, bilim adamları, sanatçılar, yazarlar-çizerler...
Bilim ve siyaset dünyamıza farklı renk ve çizgisi ile unutulmaz katkılarda bulunan İnönü ile tazelenen anılar bizleri hem gülümsetti, hem düşündürdü.
Daha girişte başlıyorsunuz gülümsemeye zaten. Cihat Hazerdağlı’nın İnönü’nün plastip show’unda kullandığı karakterini görünce... Musa Ağacık elinde Yol TV’nin (yoltv.eu) mikrofonu ile “demokrasi aşkına, karikatüre tahammül aşkına” sorular yöneltiyordu konuklara. Biliriz İnönü, Musa’ya “Musa kardeşim” diye hitap ederdi.
ERDAL İnönü’ye sordular: - Politikaya atılmanızın gerekçesi nedir? - Vallahi benim geçerli bir nedenim var. Benden daha kötülerin yönetmesini istemiyorum. |
Söyleşide Müjdat Gezen, İsmet İnönü gibi konuşunca, Musa’nın yanıtı da ‘Erdal İnönü’ce oldu; yani baba oğul muhabbeti herkesi kırdı geçirdi. Asık yüzlü siyasetçiler de gülmek zorunda kaldı. Siyasetçinin mizaha konu olması, siyasetin doğasının gereği...
Konuklara gazeteci Ümit Aslanbay’ın ‘II. İnönü Hikayeleri’ (Boyut) kitabı sunuldu.
Sevinç İnönü konuklara katıldıkları için çok teşekkür etti... “Bu sergiyi, Ümit Aslanbay’ın kitabını okurken aklıma geldi. Bu konuda katkı sağlayan Karikatürler Derneği’ne çok teşekkür ederim” dedi. Bu mesaj de öteki siyasetçilere:
“Karikatürler karşısında gülümseyebilmek dava açmaktan daha yararlıdır.”
İnönü’nün dediği gibi davetteki isimlerle bir değil, iki-üç Bakanlar Kurulu oluşturulabilirdi.
Friedrich Ebert Vakfı’nın, SODEV’le toplantısı için Türkiye’ye gelen Alman ve İngiliz parlamenterleri de vardı sergide; onlar da İnönü’yü çok iyi tanıyorlardı.
KİMLER VARDI
Görebildiğimiz kadarıyla Sevinç-Erdal İnönü Vakfı’nın davetine katılanlar şunlardı:
Ziya Müezzinoğlu, Prof. Korel Köymen, Yiğit Gülöksüz, Fikret Ünlü, Celal Doğan, Mehmet Moğultay, Altan Öymen, Prof. Necla Arat (milletvekili), Ahmet Tan (milletvekili), Murat Karayalçın, Prof. Hurşit Güneş, Tarhan Erdem, Aydın Cangı, Ercan Karakaş, Ali Kılıç, Prof. Onur Kumbaracıbaşı, Prof. Oya Araslı, Prof. Emre Kongar, Demet Işık, Güneş Gürseler, İlhan Göğüş, Şule Bucak, Zeynep Göğüş, Duygu-Uğur Büke, Prof. Burhan Şenatalar, Süleyman Çelebi, Çiğdem Aydın, Necati Özkan, Mehmet Ural, Prof. İlber Ortaylı, Prof.Hüsamettin Koçan, Müjdat Gezen, Salih Memecan, Tan Oral, Ergun Çağatay, Prof. Gencay Şaylan, Ahmet Banguoğlu, Filiz-Sönmez Köksal, Vahit Halefoğlu, Özden Sanberk, Sanlı Topçuoğlu, Sumru Noyan, Prof. Temel Yılmaz, Prof. Orhan Güvener, Prof. Tosun Terzioğlu, Prof. Cihan Saçlıoğlu, Prof. Özden Uzunalimoğlu ve Güler Sabancı...
İnönü Ailesi’nden de; Özden Toker, Gülsün Bilgehan, Hayri İnönü, Eren İnönü, Nurperi Özlen, Güçlü Toker, İsmet İnönü ve Ömer İnönü...
TDH lideri Mustafa Sarıgül’ün daha kalabalık gelmeden sergiye geldiği ve ayrıldığı öğrenildi.
BİLİYOR MUSUNUZ
İP İzmir İl Başkan Yardımcısı Atilla Türköz’ün, il başkanlığına kimliği belirsiz kişilerce girilerek bilgisayar kasaları ve monitör gibi eşyaların çalındığını açıkladığını...
ALEVİ Bektaşi Federasyonu’nun, 2 Temmuz’da ‘Madımak Oteli’nin müze olması için Sivas’tayız’ başlıklı bir bildiri yayınladığını...
Haklıysan hukukta çare tükenmez
AİHM eski yargıçı Rıza Türmen, Gazze yolunda, İsrail askerleri tarafından öldürülen ve yaralanan TC vatandaşları için, kendi yetkisi dahilinde gerekli önlemleri almayarak, İsrail’in silah kullanacağını bile bile gitmelerine izin veren devletin hukuken sorumlu olduğunu... AİHM içtihatlarına dayanarak Milliyet’te 7.6.2010 tarihli yazısında ortaya koyuyor. Bu kararlara göre; bir devletin, kendi vatandaşlarının yaşam haklarını koruma konusunda pozitif yükümlülüğü var, bu yükümlülüğün ihlali hukuki sorumluluk doğuruyor. AİHM bir başka kararında da, yaşam hakkının intihar etme hakkını kapsamadığı gerekçesi ile, ötanaziyi meşru bir hak olarak kabul etmedi, şehitlik yüce dinimizce en şerefli derece olarak kabul edilir ama her türlü tedbiri almak da gerekir.
Sayın Türmen, İsrail’in uyguladığı bu şiddet eylemini de ileri sürüp BM Güvenlik Konseyi üzerinden Uluslararası Adalet Divanı’nı harekete geçirerek ablukanın hukuk dışı olduğuna dair bir karar çıkartma yolunun da açık olduğunu ileri sürüyor.
Sayın Türmen’in bu değerli görüşlerine ek olarak; yine Güvenlik Konseyi’nin saldırı emrini verenler hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni harekete geçirmesi yolu da açık.
Bunları da bilelim. S.Ö.
Hesapsızlığın ağır maliyeti olur
TAM 50 yıldır Amerika’da yaşıyorum. Yahudilerin kontrol ettiği Amerikan basınında, Türkiye’ye karşı hiç bu kadar acımasız saldırı okumadım.
Genelde dürüst yazan The Wall Street Journal bile Türkiye’ye kan kusuyor. Bu gazete Amerikan politikacılarını son derece etkileyen bir gazetedir. Ama şimdi ülkemizi, Amerikan halkına El Kaide ile işbirliği yapan bir terör ülkesi olarak göstermekte.
Başbakan’ın hesapsız kitapsız maceraları Türkiye’ye çok pahalıya mal olacak.
Saygılarımla.
Yılmaz EROLGAÇ-FLORIDA
Paylaş