Paylaş
“İnternette 22 Kasım’da başlayan ‘gönüllü’ filtre uygulamasının aslında ideolojik olduğunu, İran’daki ‘helal internet’ uygulamasının sinsi bir başlangıcı izlenimi bıraktığını iddia etmiştim. Bu iddiamı destekleyen somut nedenleri BThaber’de geniş şekilde bir bir sıralıyorum.
Nitekim, evrim teorisini anlatan evrimianlamak.org sitesi Çocuk Filtresi’ne takılırken, evrim kuramını reddeden evrimaldatmacası.com sitesinin filtre sorunu yaşamadığı dün ortaya çıktı ( www.bilgicagi.com/Yazilar/8400-evrim_teorisi_filtreye_takildi.aspx ).
İki buçuk yıl önce, Darwin’in 200. doğum günü nedeniyle, TÜBİTAK’ın aylık dergisi Bilim ve Teknik’in Mart 2009 sayısının kapağına konmak istenen Darwin resminin ve içindeki 15 sayfalık yazının da sansüre uğramış olduğunu hatırlatırım.
Yine dün bir gelişme daha oldu. Bir TV dizisinde, genç erkek sevgilisini yaş gününde dudağından öptüğü için, dizinin yayınlandığı kanala RTÜK önceki gün uyarı cezası verdi. Yaş günü hediyesi olarak öpmek kötü örnek oluyormuş.
Ülkemizin tüm haber ve iletişim kaynakları giderek AKP ideolojisinin propaganda aracı olma yolunda demek abartı olmayacak.
Kontrolü en zor olan internettir. AKP güdümündeki bir kurumun, merkezi olarak uyguladığı ve kriterleri açıklanmayan bir filtre ile internetin de AKP ideolojisinin hizmetine sunulması karşısında toplumu uyarmak isterim. Piyasada ücretli ve ücretsiz filtreler mevcuttur.”
Ve zamanaşımı kurtardı
AVRUPA Türkleri Dayanışma Derneği Başkanı Muhammet Demirci, Almanya’da kaptırdığı parasını kurtarmak için kim bilir kaç yıldır uğraşıyor, Türkiye’deki davalarını izlemek için ne kadar harcama yaptı? Sadece kendi mi, binlerce kişi adına aynı soruları sormak gerekiyor.
Bunları bir tarafa bırakıyoruz.
Gurbetçilerin alın terlerini ‘borç’ olarak alan ‘yeşil sermaye’ciler, malum holdingler... Kaç gurbetçinin canını yaktılar, hayallerini yıktılar, çocuklarının geleceğini kararttılar.
Hepsi Türkiye’de hukuk oyunları ile kurtulmayı becerdi.
Demirkayalar, Dursun Uyarlar, Jet Fadıllar, Haşim Bayramlar, Haşim Şahinler, örenler...
İktidardan hiçbir girişim yapılmadı, sadece yargıya gidin denildi...
Yargıya gidin denildi de ne oldu... Zamanaşımına uğratıldı davalar...
‘Kurtarma’nın bir taksit sonucu hukuk yoluyla yapıldığını savunan Başkan Muhammet Demirci şöyle diyor:
“172 gurbetçi ailenin on yıllarca biriktirdikleri alın terlerini Halil Demirkaya’ya verdik. Çeşitli vaatlerle kandırıldık. Karşılığında güvence olarak çek ve senet aldık. Bize ‘Nasıl para kazandığınızı biliyorum, sizlerin bu kazançları yenemez, ben size paralarınızı daha kazançlı olarak veri gereceğim, ben de Müslüman çocuğuyum’ dedi. Paraları aldıktan sonra ortadan kayboldu, mahkemeye verdik, deliller sunduk. Daha sonra bilirkişi tayin edilmiş ve bilirkişi raporunda da ‘nitelikli dolandırıcı’ olarak rapor verilmesine rağmen, nasıl olduysa yüce Türk adaleti 10 senedir karar veremedi. Sonuçta, İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi 30.11.11 tarihinde ‘765 sayılı TCK 102/4 ve 104/2 maddeleri gereğince zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına...’ dedi.”
Mahkeme, suç tarihinin 2002 yılı ve öncesi olduğu ve 2002 yılından itibaren aradan 7 yıl 6 ayı aşkın bir süre geçtiği anlaşıldığından sanıklar (Halit Halil Demirkaya ile çocukları Göksel Demirkaya, Barış Demirkaya ve İbrahim Demirkaya), bu işten 7 yıl, 6 aylık zamanaşamıyla kurtulmuş oldular.
Paralarını verenler ise bir bardak su içtiler!
ALMANYA 6 AYDA KARAR VERDİ
Demirci, aynı davayı Almanya’da da açtıklarında mahkemenin 6 ay içinde karar verdiğini, Demirkaya’nın paraları faizi ile ödemeye mahkûm edildiğini anlatıyor. Yimpaş, Kombassan’ın binlerce davası da aynı şekilde karar verilip Avrupa Birliği 2009 İlerleme Raporu’nda Türkiye’yi uyararak İslami holdingleri ve Deniz Feneri’ni yargılamada Avrupa ile işbirliği yapın dendi.
Gene de hiçbir şey olmadı.
Yoksa bizimkiler bu davaların büyüklüğü karşısında AB’ye karşı takiye mi yapıyorlar?
Suda yine tehlike
Türkiye'de su ticarileşecek mi?
DOĞU’da beklenen kar yok, Alpler’de de öyle.
İstanbul’daki barajlarda su seviyesi % 54 seviyesine kadar düşmüş.
Yani, bu bir tehlike işareti... Aralığın üçte birini geçirmemize karşın yeterli yağış yok.
İstanbul coğrafyası ‘beton’la örülüyor.
14-15 milyonluk bir kente, Türkiye’nin yüzde 3’ü oranındaki coğrafyadan (Trakya) su temin etmek pek kolay değil...
Bunlar su hakkı kampanyası başlarken aklımıza gelenler.
Bir de bugün ‘Türkiye’de Su Krizini Derinleştiren Politikalar’ paneli var.
Dr. Akgün İlhan (Barcelona Otonom Ü. ICTA), Doç. Dr. Ali Kerem Saysel (Boğaziçi Ü. Çevre Bilimleri Enstitüsü) ve Ercan Ayboğa (Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi) konuşacaklar.
Dünyada ve Türkiye’de suyun özelleştirilmesinin, ticarileştirilmesinin yarattığı sosyal, ekonomik, ekolojik, kültürel sorunlar tartışılacak.
Türkiye’de alternatif arayışları ele alan bir araştırma kitabı hazırlanmış panel dolayısıyla; “Yeni Bir Su Politikasına Doğru-Türkiye’de Su Yönetimi,
Alternatifler ve Öneriler” (Dr. Akgün İlhan, Doç. Dr. Ali Kerem Saysel)
(Taksim Hill Otel, bugün 14.00) bilgi@suhakki.org
BİLİYOR MUSUNUZ
GÖREVDEN alınan CHP Kadıköy İlçe Başkanı Türer Ercan ve yönetim kurulu üyelerinin ‘yürütmeyi durdurma ve kararın iptali için’ Kadıköy Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurduklarını...
AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu’nun ‘partiyi 2014 seçimlerine götürecek kadroların’ belirlenmesi için Kadıköy, Ataşehir ve Gaziosmanpaşa ile başlayan kongrelerin bu hafta da Çekmeköy, Sancaktepe, Kağıthane, Eyüp ve Bayrampaşa kongreleri ile devam edeceğini ve ilçe kongrelerinin 12 Şubat’a kadar tamamlanacağını açıkladığını...
ANTALYA Düzlerçamı’nda yol kenarında bir vatandaş tarafından bulunan nesli tükenme tehlikesi altında bulunan hayvanlardan Karakulak’ın (Caracal Caracal), Antalya Büyükşehir Belediyesi Hayvanat Bahçesi’nde koruma altına alındığını...
Paylaş