Hazine kaptırmaz

Altınbaş’ın açıklaması şöyle:

"Keçiören, Ayvalı Mahallesi’nde bulunan 32223 ada 1 parsel ile Kazan ilçesi Orhaniye Mahallesi’ndeki 2691 ada 3, 4, 5, 6 parsel nolu taşınmazlarla ilgili olarak İdaremizce yapılan işlemler aşağıda belirtilmiştir.

1- Keçiören İlçesi Ayvalı Mahallesinde bulunan taşınmaz:

Keçiören. Ayvalı Mahallesinde 32223 ada 1 parsel nolu taşınmazıda kapsayan bölgede muhtelif taşınmazlar Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nca ’Etlik Kasalar Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi’ dahilinde 84255 nolu parselasyon planı ile imar düzenlemesine tabi tutularak çeşitli ada ve parsellere şuyulandırılması nedeniyle İdaremizce Ankara 11. İdare Mahkemesi’nin 2007/282 Esas nosu ile dava açılmış olup, dava sonucunda aynı Mahkemenin 2007/1326 nolu kararı ile dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, Danıştay 6. Dairesinin 17.12.2007 tarih ve 2007/9452 E. sayılı kararıyla onanmıştır.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nca söz konusu bölgede yeniden Etlik Kasalar Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planları yapılarak 30.04.2007 tarihinde askıya çıkarılmış, yeniden yapılan bu plana da Ankara 14. İdare Mahkemesinin 2007/750 E. nosu ile dava açılmış olup dava halen devam etmektedir.

Söz konusu bölgede Büyükşehir’ce yapılan 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının iptali yönünde açılan davalar devam ederken anılan Belediyece bahse konu bölgede yeniden 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile 84255/3 nolu parselasyon planı yapılarak askı ilanına çıkarıldığı, yapılan inceleme sonucunda yeni yapılan planlamada da daha önceki planlamalarda olduğu gibi itirazlarımıza yönelik herhangi bir işlemin yapılmadığı, planlarda önceki planlardan herhangi bir farklılığın bulunmadığı, öncesinde yapılan imar planlarının mahkemece iptal edilmesine rağmen iptal gerekçeleri göz önüne alınmadan küçük değişiklikler yapılarak planların hazırlanması nedeniyle Ankara 7. İdare Mahkemesi’nin 2008/1004 esas nosu ile yürütmenin durdurulması ve yapılan planların iptali yönünde dava açılmış olup halen devam etmektedir.

KAZAN’DAKİ DURUM

2- Kazan İlçesi Orhaniye Mahallesinde bulunan taşınmazlar:

Yatırımların teşviki ve istihdamın arttırılması amacıyla Hazine arazilerinin yatırımcılara düşük bedelle devrini öngören 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmazların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 4. maddesinin son fıkrasında "Hazineye ait taşınmazlar; organize hayvancılık yapacaklar ile kamu kurum ve kuruluşlarına, küçük sanayi sitesi yapılmak üzere bu amaçla kurulmuş kooperatifler ile kamu kurum ve kuruluşlarına, borsa yapılmak üzere ticaret borsalarına, serbest bölge olarak kullanılmak üzere, bu amaçla tahsis edilmiş taşınmazlar da dahil, kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına, teknoloji geliştirme bölgelerinde yönetici şirkete, üzerinde en az on milyon ABD doları karşılığı TL tutarında ve en az 50 kişi istihdam sağlayacak yatırım yapacaklara, toplu konut üretmek amacıyla TOKİ Başkanlığı’na, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 63. maddesinde yer alan harca esas değer üzerinden doğrudan satılabilir. Bu yerlerin amacı dışında kullanılamayacağına dair tapu kütüğüne şerh konulur" hükmü bulunmaktadır.

Söz konusu yasal düzenlemeye istinaden imar planında ’Konut Dışı Kentsel Çalışma Alanı’ olarak ayrılan 4 parçada toplam 268.931 m² yüzölçümlü taşınmazların, 60.000.000 YTL yatırım yapacağını taahhüt eden ve satış talebinde bulunan yatırımcı şirket adına 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu ve bu Kanunda değişiklik yapan 01.07.2006 tarih ve 5538 sayılı Kanun hükmü uyarınca Kazan Belediyesi’nce, 2008 yılı Emlak Vergisi asgari m² bedeli 3.23 YTL olarak belirlenmesine rağmen, Bakanlığımızın (Milli Emlak Genel Müdürlüğü) 11.06.2008 gün 31156 sayılı ve Bakanlık Makamının 562 sayılı olurlarıyla 6,22 YTL/m² üzerinden toplam; 1.672.750,82 YTL bedelle iplik ve örme kumaş üretimine ve ayrıca depolama, dağıtım ve lojistik hizmetlerine yönelik tesisler yapmak üzere satışları uygun görülmüştür."

Eskiden de böyleydi bunlar bee hakim bey

GAZETECİ dostumuz İsmet Solak, Gazeteport’ta yazmış; Yimpaş ve Kombassan yolsuzluk iddiaları üstüne şimdi de Deniz Feneri olayı eklenince kendi kendine sormuş.

"Bu işleri yapanlar, kendilerini en dindar veya en çok İslamcı sayıyorlar. Acaba, başlarını secdeye koyduklarında, akıllarında ve gönüllerinde Tanrı ile özdeşleşebilme imkanı buluyorlar mı? Yoksa, akıllarında hep para demetleri, kazançlar, cinsellikler falan mı var? Çünkü, yolsuzluklarla temiz inanç bir arada bulunamaz."

Bülent Arınç bunların içinde düşündüğünü aynen söyleyen biri, demişti ki:

"Bizimkiler kadına ve paraya düşkündür!"

Dişli olayında da açıkça konuşmuştu:

"Bunca yıllık hukukçuyum, senin söylediklerin beni hukuken tatmin etmedi."

İsmet Solak Trakyalılığını da ihmal etmiyor:

"Edirne eski milletvekili Evren Bulut, hemşerim ve dostumdur. Bu yaşananlara uygun yöresel bir olay anlattı. Keşan’da Roman bir baba kızı için mahkemelik olmuş. Kızı kaçırılmış ve muayenede de görülmüş ki, 15 yaşındaki kız iğfal edilmiş. Hakim, son sözünü sormuş:

"Bunun anacağı da büüle geldi bana be hakim bey, demiş."

Bu yolsuzluk olaylarına gördükçe, iplikleri pazara düştükçe Evren’i anıyorum:

"Bunlar eskiden de büüleydi. Babaları, ağabeyleri de büüyleydi be ardaşım." Kafa, işte bu kafa.. Asla değişmez!

Bizim milleti inceleyelim

YILLARCA aşağılanıp hor görüleceksin, en kötü işlerde çalışacaksın, dişinle tırnağınla kazanıp biriktireceksin.

Sonra birileri Allah rızası için diyecek sen de o paraları ona vereceksin... Bu kadar zor kazanıp bu kadar kolay kaptırıyorlarsa bizim milleti araştırmak, incelemek lazım...

Naci ÖZYOL