’Hayır’lara vesile...

’ANAYASA uzmanımız’ yarınki halkoylamasını yorumlarken, önemli tespitlerde bulunuyor:

Referandum paketinin nedeni Abdullah Gül’ü veya bir ’dindar cumhurbaşkanı!’ seçmekti.

Türkiye’de böyle bir mekanizma icat ve ihdas edildi, birileri birilerini ’dindar’ olarak tarif ve tasnif edebiliyor. Bu tavır, bugüne kadar toplumsal barışa karşı yapılmış en büyük tehdidi oluşturmaktadır.

Referandum konusu kanun, oylamalar gümrüklerde başlamış olmasına rağmen değiştirildi, dejenere edildi.

Sadece parlamento çoğunluğuna dayanarak yapılan bu tasarruftaki keyfilik, bu referandumu hukuken ’hiçlikle’ malul kılmaktadır.

Referanduma katılmayacaklara karşı alelacele bir tedbir olarak zamlı bir ceza uygulaması yürürlüğe kondu hemen... Bu referandum kanunundaki keyfiliğin devamı olan bir tasarruftur ve ’suret-i katiyede’ gönüllü bir ’oydaşlık’, karar oluşturma amaçlı bir Anayasal düzenleme olan referandumun tabiatına aykırıdır.

İDARİ YARGIYA GİDİLEBİLİR

Bu keyfi tasarrufa karşı, mutlaka idari yargıya müracaat edilmesi gerekmektedir.

Bu iktidar ve destekçileri, Ahmet Necdet Sezer’in şahsında sürekli olarak cumhurbaşkanının yetkilerinin, klasik parlamenter sistemlerde olması gerektiğinden fazla olduğundan şikáyet etmişlerdir.

Cumhurbaşkanının bu yetkilerine hiç dokunmadan, bir tarafta ’avara kasnak’ anayasa yapma havası basmak, bir taraftan da, çok yetkili ve sorumsuz -iddialar AKP ve destekçilerinindir- cumhurbaşkanını halka seçtirmeye çalışmak, demokratik bir enstrüman olarak referandumu kendi amaçlarına göre istismar etmek ve bir bütün olarak 1982 Anayasası’nda düzenlenen erkler arasındaki dengeyi tağyir (bozmak, yapısını değiştirmek) etmektir.

Türk Ceza Kanunu, Anayasa’nın öngördüğü düzeni cebir ve şiddet kullanarak değiştirmek veya değiştirmeye teşebbüs etmeyi 309. maddede Anayasal düzene karşı suçlar bölümünde düzenlemiştir.

Referandum müessesesini kendi siyasal amaçları uğruna istismar etmek, zahiren (görünüşte) cebir ve şiddet kullanmak sayılmasa bile, ciddi anlamda hile ile Anayasa’nın öngördüğü düzeni değiştirmektir ve ’hiçlikle’ malul bir sonuç doğurur."

YSK Başkanı Muammmer Aydın, halkoylamasına 103 milyon YTL( 103 trilyon YTL)harcanacağını söylemişti. Seçim sonrasına kadar bu tutar daha da artacak. Bu ülke bir günde bu kadar faiz ödüyorsa, böyle bir referanduma yaklaşık bir günlük borcumuz kadar harcama yapılıyorsa helal olsun bize!

Oyumuz hangi anlama geliyor

YARINKİ oylamada ’evet’ ve ’hayır’ların anlamı şöyle özetlenebilir:

’EVET’ Boşu boşuna oy kullanmaktır. Anayasa’da hiçbir işe yaramayacak bir değişikliğe destek vermektir. Anayasa’nın yapısını bozmaktır. ’Evet’ demekle, dünyada örneği görülmeyen ’parçalı bir Anayasa’ değişikliğini onaylamaktır.

’HAYIR’ Cumhurbaşkanı seçimi, Meclis’in görev süresi ve toplantı yeter sayısı gibi, birbiriyle alakasız ve gereksiz üç konuda yapılan düzenlemeye karşı çıkmak; Anayasa’yı bozma fiiline katılmamak, demokrasiye hizmet etmektir.

VE SANDIĞA GİTMEMEK Demokrasi demek her önüne gelen düzenlemeye körü körüne ’evet’ demek değildir, anlayışına karşı çıkmaktır. Anayasa’yı bozma fiiline iştirak etmemektir. Hükümetin aklını başını alması gerektiğini göstermektir.

BARAJ YOK

Referandumda bir katılım barajı bulunmuyor. 42.6 milyon seçmenin, örneğin % 20’si bile oylamaya katılsa; ’evet’ veya ’hayır’ oylarından bir fazlasının sonucu % 51’i aşıyorsa referandum sonucu ilan edilmiş oluyor. Oy verme günü (yarın) 18.00’e kadar referandumla ilgili tahmin ve yorum yapılması yasak.

Şehitlere 760 bin starlara 1 milyon

BİR okurumuz, "Şehitlere karşı toplumun bir kesimi ne kadar duyarlı ise çoğunun da hassasiyetten uzak olduğunu görüyorum" diyor. Anlatıyor: "Habertürk günlerdir yayınlarını, şehitlerimiz için açılan destek kampanyasına ayırıyor. Büyük bir görev yapıyor. Bir başka gözle baktığımızda kampanyaya katılanların sayısı ve toplanan para büyükmüş gibi gözüküyor, oysa bana göre öyle değil.

Dün kampanyaya katılanların sayısı yaklaşık 760 bin kişiydi; bağışlanan para da 72 milyon YTL idi.

Bunun 50 milyonu ise ’büyükler’in verdiği 1 milyon YTL civarındaki bağışlardı.

Peki ’star’ yaratma ile ilgili pop, alaturka ve türkü yarışmalarında bazı kanallara 1 milyon SMS mesajı geliyor... İnsanlarımızın duyarlılığına bakar mısınız? Şehitlerimize, hiç olmazsa Bülent Ersoy kadar değer vermemiz gerekmiyor mu? Bir yurttaş önce kendi ülkesini düşünür; birey ise kendisini... Yoksa bizler giderek yurttaş olmaktan uzaklaşıyor muyuz?"

ABD Başkanı Kennedy’in 20.1.1961’deki sözü unutulmamalıdır:

"Ülkem benim için ne yapabilir diye değil, ben ülkem için ne yapabilirim, diye sorun."

Baykal mı ödeyecek

CHP’nin zayıf ve yetersiz muhalefetine güzel bir örnek daha... Referandumda oy kullanmayanlar için 17 YTL ceza uygulanacak. Bir ailede iki kişi oy kullanmasa 34 YTL gibi dar gelirliler için hiç de az olmayan bir para. Fakat Sayın Baykal, ’Sandığa gitmeyin’ diyor. CHP bu cezaları vatandaşa geri ödeyebilecek mi? En azından böylesine saçma ve özgürlüklere aykırı olan bu kanunun iptal edilmesi için bir çaba harcıyor mu? Göreceğiz.

Osman DALGÜN-ANKARA

Biliyor musunuz

HOLLANDA’dan sonra sosyal yardım alan ancak Türkiye’de mal varlıkları bulunan Almanyalı Türkleri ihbar etmek için eyalet hükümetlerine teklif sunan firmanın ’TÜRYAP Gayrimenkul Değerlendirme’ şirketi olduğunu ortaya çıkartan ’Hürriyet Almanya’ya açıklama yapan İstanbul TÜRYAP’ın, "Hizmetlerimiz konusunda yeterli bilgisi bulunmayan bir elemanımızın kaleme aldığı yazı fark edildiğinde şirket merkezi tarafından derhal düzelmiştir" iddiasında bulunduğunu...
Yazarın Tüm Yazıları