Hava kirliliğinde 1990’lara döndük

2011 yılının Ekim, Kasım ve Aralık aylarında hava kirliliği ile ilgili sınırlar defalarca aşıldı. Ankaralıların sağlığı tehdit altındadır.” diyorlar.
Oda açıklamasına şöyle devam ediyor:
“Ankara’nın havasının yaz aylarında da kış aylarında da kirli olduğunu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ölçüm istasyonlarındaki resmi verilere dayanarak ispatlamış; Bakanlığı ve Büyükşehir Belediyesini acil önlemler almaya davet etmiştik. Bugüne kadar alınmış herhangi bir önlem olmadığı gibi kamuoyu kirlilik konusunda bilgilendirilmemiştir.
Ekim ve Kasım aylarında kirletici sınırlar birden çok kez aşılmıştır.
Hava kirliliği değerlerini kamuoyuna düzenli ve güncel olarak ilan etmek Bakanlığın mevzuat ile tanımlanan görevidir. Bakanlık ilan edilmeyen ölçümleri de ilan etmeli ve ilan edilmiş ölçümler üzerinde değişiklik yapmamalıdır.
Soluduğu havanın ne kadar kirli olduğunu öğrenmek yurttaşların en temel haklarından biridir.
Ankaralıların soluduğu havada sınırların üzerindeki miktarlarda bulunan PM10 kirleticisisinin kimyasal bileşimi derhal açıklanmalıdır.
Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi Yönetmeliğinde kirlilikle ilgili önlemlerin valilik tarafından belirleneceği belirtilmiştir. Ankara Valiliği’ni Ankara’daki hava kirliliğinin halk sağlığı üzerindeki etkilerini ve hassas nüfus gruplarının alacağı önlemleri açıklamaya çağırıyoruz.

TRAFİK, KAÇAK KÖMÜR

Hava kirliliği değerleri 1980’li yılların sonunda ve 1990’lı yılların başında yaşadığımız kirliliğe yaklaşmaktadır.
Ankara’da yaşanan hava kirliliğinin birincisi taşıt trafiğidir; metro inşaatını bitiremeyen Büyükşehir Belediyesi hem kenti bir trafik bunalımına sokmuş hem de başkentlilerin sağlığına yönelik tehditlere seyirci kalmıştır.
İkinci neden; artan kömür kullanımıdır. Yerli hammaddemiz olan kömürün konutlarda değil sanayi tesislerinde kullanılması tercih edilmelidir. Kaçak
yollarla şehre sokulan kalitesiz kömürlerin kullanımının kesin olarak engellenmesi gerekmektedir. Burada da görev Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne aittir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığını, Ankara Valiliği’ni ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’ni mevzuatla tanımlanan görevlerini yapmaya çağırıyoruz.
Kirlilik görmezden gelinmemelidir.”

Başınızın çaresine bakın afişleri

BÜYÜKŞEHİR Belediyesi tarafından Ankara’da üst geçitlere asılan afişler dikkatimi çekti. Önce güldüm sonra düşündüm.
Çünkü daha önceki yıllarda bu kadar düşünceli değildi Büyükşehir Belediyesi.
Diyor ki: Sayın Ankaralılar, kar yağışı başlamadan önce araçlarınızın kışlık bakımını yaptırın ve lastiklerinizi kontrol ettirin.
Aslında demek istiyorlar ki: geçen yıl yoğun kar yağışında biz hiç bir önlem almadık,
muhtemelen bu yılda elimiz kolumuz bağlı oturup, yolun tuzlanma miktarını yalayarak test etmenizi tavsiye edeceğiz.
Ertan DOĞAN

Boğuluyoruz

20 yıldır Ankara’da yaşıyorum. Ancak bu yılki gibi hava kirliliği görmedim. Bu ülkede yöneticiler uyuyor mu?
Hiç mi dışarda dolaşmazlar.
Bu ne umursamazlıktır.
Bir aydır hastayım., iyileşemiyorum, hava kirliliğinden.
Medya hani dördüncü kuvvetti, neden gündemde tutmuyor?
Yok mu bizim sahibimiz, yok mu bu ülkede duyarlı yönetici...
Hani vicdanlar.Biz ne olduk böyle.
Yazıklar olsun!,
Nuyan İLKSOY

KISA... KISA...

TÜM Öğretim ElemanlarıDerneği (TÜMÖD)’nin düzenlediği ‘Yön Bildirisi ve Aydın  Sorumluluğu’ paneli 20 Aralık Salı 17.30’da Petrol İş Sendikası Konferans Salonu’nda yapılacak. Yöneten: Prof. Dr. Recep Akdur.