Paylaş
Güzelmansur TBMM’de yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Hatay’da ilan edilen rezerv alanlarda tam bir belirsizlik var. Rezerv alanlardaki az ve orta hasarlı binalar ne olacak? Az ve orta hasarlı binalarda güçlendirme çalışmalarını başlatan, bu iş için 1,5-2 milyon lira para harcayan insanlarımızın durumu ne olacak? Güçlendirme çalışması neredeyse bitmiş, bir tek dış boyası kalmış insanımız ‘Ne yapacağım?’ diyor. ‘Bu binaları yıkmayacağız’ diyecek misiniz ya da yıkım kararı aldınız ‘Vatandaşın güçlendirme çalışmaları için harcadığı parayı ödeyeceğiz’ diye bir açıklama yapacak mısınız? Bu soru işaretlerini neden ortadan kaldırmıyorsunuz? İnsanları soru işaretleri içinde, evsiz, uykusuz, tedirgin bir şekilde yaşatmaya kimsenin hakkı yok. Bakanlıktan acilen net cevaplar bekliyoruz.”
İSMAİLAĞA CEMAATİNE MAHMUT EFENDİ’NİN ÖĞRENCİSİ GETİRİLDİ
AHMET Fikri Doğan Efendi, Hasan Efendi’nin bundan bir süre önce rahmet-i rahmana kavuşmasının ardından halifesi olarak İsmailağa Cami-i Şerifinde irşat hizmetlerine başladı. Fikri Efendi, 1944 yılında Çanakkale, Ayvacık ilçesi Gülpınar nahiyesinde dünyaya geldi. Ezine’nin Geyikli beldesinde teyzesinin himayesinde ilim tahsil hayatına başladı. Bu ilçede imamlık görevini ifa eden Mahmut Efendi’nin kayınbiraderi Ali Haydar Ahıshavi’nin ihvanından merhum İlyas Vanlıoğlu Hoca Efendi’nin yanında rahle-i tedrisinde Hasköy Kuran Kursu medresesinde Arapça tahsili gördü; daha sonra Mahmut Efendi’nin yanında ilim tahsili yaptı. Daha sonra Fatih Karaali Camii’nde müezzin-kayyım oldu, Fatih Hacı İsa Camii’nde hatip olarak atandı. 1999 yılında Mahmut Efendi’nin emri ile İsmailağa Camii’nde imam hatip olarak görev yaptı. 2009 yılında yaş haddinden dolayı imam hatiplik vazifesinden emekliye ayrıldı. Hasan Efendi’nin ölümünden sonra irşat hizmetlerinde göreve başladı.
BU HAKSIZLIĞI BİTİRELİM
ENFLASYONU tetikleyen ve toplumun kanayan yarası olan kiracı olayı bize yakışmıyor. Türk Borçlar Kanunu’nun 347. Maddesi’ne göre; 10 yılı dolduran konut ve işyeri kiralarında, kira sözleşmesinin sebepsiz (!) olarak feshedilmesi, insan haklarına aykırıdır. Kiracı faciası; olaylar ve cinayetlerle daha ne kadar devam edebilir! İnsanlığı yok sayan bir kanundur. Hukuki ve vicdani değildir. Ülkemizin yüzde 46’sı konut ve ticarethane olarak kiralıktır! Adil bir dünyamız olsun isteriz.
Yavuz KAYA-Yankı Dergisi
GÜNÜN SÖZÜ
“Yoksa yapay zeka bir boğaz pastili mi?” (Haluk ŞAHİN)
SAHTE GÖZYAŞLARI
CHP’liler... Denizgillerin asılma kararı TBMM’de 24 Nisan 1972’de oylandı: CHP’nin 142 milletvekili vardı. CHP milletvekillerinden 66’sı -o gün daha önemli başka işleri olduğundan olsa gerek- oylamaya katılmadılar.
Oylamaya 76 CHP milletvekili katıldı; 27’si hiç utanmadan ‘kabul’ dedi. 47 CHP’li ‘ret dedi. 2 CHP’li “çekimser” kaldı...
Adı “Mustafa Kemal” olan CHP Giresun Milletvekili de (Mustafa Kemal Çilesiz de) ‘kabul’ demişlerdendi... CHP’li arkadaşlar bunu bilsin, bilenler varsa unutmasın... Ah, vah ile anmayalım Denizgilleri, başımız dik duralım. CHP’nin Atatürk’lü günlerini özleyen gerçek bir CHP’li.
Tarık KONAL
MESAJ PANOSU
- BAĞIMSIZ Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş, idam edilişlerinin yıldönümünde Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını andı ve Deniz Gezmiş’in son cümlesinin ‘kendimi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bağımsızlığına adıyorum’ olduğunu belirtirken, sözü Kadir Mısıroğlu’na getirerek “Hayatını Atatürk’le ve Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetle mücadele etmeye adamış bir kişilik... Yani neyin mücadele insanı dediğinde Atatürk ile mücadele etmenin... Türkiye’de ismi söylenince akla gelen mücadele fikri bu ortaya çıkıyor" dediğini...
İNHALER İLAÇLARA ERİŞİM ARTMALI
Solunum Derneği TÜSAD, Küresel Astım Girişimi (GINA) tarafından bu yıl 7 Mayıs tarihinde ilan edilen Dünya Astım Günü dolayısıyla bir açıklama yaparak, astım hastalarının bu hastalığı doğru yönetmeleri ve hangi durumlarda tıbbi yardıma başvuracakları konusunda gerekli eğitimin sağlanması gerektiğine vurgu yaptı. Prof. Dr. Kurtuluş Aksu tarafından aktarılan açıklamada “Astım, 260 milyondan fazla insanı etkileyen, dünya çapında her yıl çoğu önlenebilir 450.000’den fazla ölümden sorumlu olan, en yaygın kronik bulaşıcı olmayan hastalıklardan biri. Düşük-orta gelirli ülkelerde özellikle inhaler tedavilerin bulunmaması nedeniyle astım ölümlerinin yüzde 90’ından fazlası bu ülkelerde gerçekleşiyor” uyarısı yapıldı. Aksu, Küresel Astım Girişimi’nin (GINA) ilgili paydaşlarını son derece yaygın olan astım hastalığının önlenebilir bir hastalık olduğunun farkına varmaya çağrı yaptı.
Paylaş