Paylaş
İlginç de yanıtlar verdi engin tecrübeli bir devlet adamı olarak.
Konuşmasını dinlerken, Başbakan Erdoğan, Demirel’le kaç kez konuştu diye düşündük. Neyse!..
Demirel, ‘Balkanlaştırma’yı (ayrıştırma) ve ‘Avrupalılaşma’yı (birleştirme) anlattı bize... Her soruya da açık yanıtlar verdi.
Bunlardan önemli vurgulamaları özetle şöyle:
(Açılım konusundaki soruya karşılık... Biraz önce doktoru Aylin Cesur’un getirdiği küçük metal ilaç kutusunu göstererek) Açılım sözünü hangi teorinin karşılığı olarak kullanıyorsunuz. Bilmiyorum. Bu kutuyu açalım. Kutu boş ise bunu açmışsınız açmamışsınız bir şey değişmez. Açılım için bu kutunun içinin dolu olması lazım. Kutunun içinde ne var? İlaç mı? Bunu bilmiyoruz.
AÇILIM ASLINDA TARTIŞILMIYOR
(Erdoğan’ın Baykal’la görüşme haberi için) Çok sıcak bir tartışma...
Ana muhalefet partisi genel başkanı, İçişleri Bakanı ile konuşmaz. Ana muhalefet partisi başkanı, Başbakan’la konuşur; çünkü müstakbel başbakandır. Size bir şey söyleyeyim; Türkiye’de tartışma yapılıyor değil aslında yapılamıyor. Bir yerden sonra çabuk demagoji oluyor.
Bir ülkenin dağlarında silahlı adam olmaz, o ülkenin dağlarında asker olur. Birincisi varsa, işin zordur.
Kürt realitesi vardır, sözümün arkasındayım. 1992’de söylenmiş bir sözdür.
Bunu söyledikten sonra başka bir şey yapmam gerekiyorsa, 18 yıldır niye yapmamışlar? Bugünkü hükümet 8 yıllık iktidarında neyi yapmış da biz yapmamışız.
Bugün ne oluyor, Türkiye tek devlet mi, evet, tek millet mi, evet, tek dil mi, evet, tek coğrafya mı, evet. Söyleyeyim, çok milletli devlet yok. Şimdi siz bu ‘tek’lerden hangi tavizi vereceksiniz?
NERELİYİM
Bana Balkan kökenli misiniz diye soruyorlar. Hayır. Dedem 300 yıllık Ispartalı; 1200’lerde gelmişler buraya... Türkmen boyu, benim doğduğum köyün adı İslamköy ama benim kasabamın adı Atabey; Selçuk beylerindendir.
Türkiye’de bir ‘Balkanlaşma’ durumununu tehlike olarak görür müsünüz? Umarım ki, Türkiye böyle bir olayla karşılaşmaz.
VERGİ CEZASI
(Abdülhamid döneminin gazete sahibi başyazarı Ebuzziya Tevfik’in sert muhalefeti nedeniyle Mısır’a sürgün edildiğini, oğlunun ilkinde ‘Baba gazete kapatıldı’, ikincisinde ‘Baba matbaaya el koydular’ mektuplarından sonra ‘Oğlum, zulüm eşyaya intikal ettiyse, zeval (batış, çöküş) yakındır.’ dedikten sonra) Bunlar doğru şeyler değildir. Onlara tenezzül edildiği takdirde sonu zevaldir, doğru şeyler değildir.” İstanbul Milletvekili Ahmet Tan, sorusuna bu yanıtı aldıktan sonra şöyle dedi: “Elçiye zeval (kızmak, kötülük yapmak) olmaz!” dedi.
Çiçek’in oğlu 1500 lira alacak
GEÇEN hafta ‘Biliyor musunuz’ köşesinde Ahmet Çağrı Çiçek’in Tekel Sigara Sanayii A.Ş. Yönetim Kurulu üyeliğine atandığını yazmıştık. Bundan sonra gazetelerden öğrendik. Meğer Çiçek, Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in oğluymuş... (Ayrıca Kemal ve Mecit Beylere teşekkürler...) Erdoğan Bey’in, Kadir Bey’in, Gül Bey’in, Bülent Bey’in, Yıldırım Bey’in çocukları iş yapar da Cemil Bey’in oğlunun yaklaşık 1500 TL alabileceği bir yönetim kurulu üyeliğine atanmış olması çok mu!.. Çok değil ama 24 Haziran 2008’den beri hiçbir işlevi kalmayan bir kuruma yönetim kurulu üyesi olarak atanması etik midir? Bu atanma yandaş bürokratların bir işgüzarlığı mıdır yoksa Sayın Çiçek’in bilgisi dahilinde mi olmuştur? |
25 yıllık emeğimiz Kamulaştırılıyor
BEN Sakarya Hanlı Beldesi’ne 1 sene önce taşındım. 5 senede zor şartlarda yaptığım evimi önünden sadece yol geçtiğini bilerek ona göre yaptık. Hiç haberimiz yokken evimizin önünden Arifiye-Karasu tren yolu geçeceğini öğrendik. Acaba yetkililer istimlak ettikleri evleri gördüler mi hiç? Emekleri yıkmak bu kadar kolay mı? |
Daha önce tren yolu Satso binasından geçiyordu ama onlar işadamları, onların binaları kıymetli... Biz sıradan vatandaşız.
Hiç bilgi verilmeden, acele kamulaştırma, kentsel dönüşüm projesi kamuya duyurulmadan mı yapılıyor.Ferudun ÇELİK
Kişiye özgü plan değilmiş
BİR Planlama Öyküsü’ (1.1.2009) başlıklı yazıya İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden gelen açıklamayı daha da geciktirmeden aktaralım: |
“Esenyurt İlçesi’ne ait bölge planları, ilgili kanun ve yönetmelikler çerçevesinde değişik zamanlarda yapılmıştır (2005-2008), söz konusu planlarda kişiye özgü herhangi bir plan çalışması yapılmamıştır” denilerek, ayrıca “Yukarıda zikredilen Solarkent ilgililerince İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne parsel bazında bir plan değişikliği teklifinde bulunulmamıştır. Mevcut imar hakları bölge planındaki haklarıdır.” Yazdığımız yazıya bu yanıt yeterli midir? Nitekim bu konuda CHP’nin Fatih Belediye Meclis üyeleri Hikmet Öz ile Turan Durmuş, bu konuda Büyükşehir Meclisi’ne geçen haziran ayında, bir soru önergesi vererek “Kadir Topbaş’ın kurdelesini kestiği bu projeyi gerçekleştiren Aydınlı Grubu ile akrabalık ilişkisi var mıdır? Topbaş’ın kurdelesini kestiği Solarkent projesinin uygulandığı arsa için Kadir Topbaş’ın görev süresi içerisinde gerçekleşen imar plan tadilatlarına ilişkin Büyükşehir Meclisi ve Esenyurt ilk kademe Belediye Meclisi’nin ne karar aldıklarını sormuşlardı. Galiba konuyu biraz açmak gerekiyor.
Biliyor musunuz
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi’nin bugün F.N. Hastanesi’nden taburcu olmadan önce bir basın açıklaması yapacağını... BEDELLİ askerlikle ilgili olarak yeniden bir kampanyanın başlatılmasının dikkat çektiğini... TÜRKİYE Gazeteciler Cemiyeti (TGC) öldürülen ilk gazeteci olan Hasan Fehmi Efendi’nin öldürülüşünün 100. yılında, öldürülen 61 gazetecinin anılarına saygı amacıyla bir araştırma yarışması düzenlediğini (www.tgc.org.tr)... HÜKÜMETİN sağlık alanında uygulamakta olduğu Sağlıkta Dönüşüm Programı kapsamında, kamu hastanelerini de özelleştirmek amacıyla hazırladığı
‘Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarısı’nın Meclis gündemine geldiğini...
Paylaş