Paylaş
Onların icraatları tenkit edilebiliyor mu, denetlenebiliyor mu? Ya da iktidardakiler ve çevresindekilerin yaptıklarından hesap sorulabiliyor mu? Mal varlıkları sorgulanabiliyor mu? Taraftarlarından sorulabiliyor mu?
Ki bunların paralelinde olan bir ülkede siz adalet arıyorsunuz. Aytaç Durak AKP’de iken yaptıkları mubahtı, muhalefette olduğu için günah!.. Laiklerin soygunu, vurgunu, hortumlaması günah, besmeleyle başlayanlarınki mubah!..
Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.) bir heyet gelir. Mekke’nin soylu bir ailesinin bir ferdi hırsızlık yapmıştır. Suçun karşılığı, hırsızlık yaptığı elinin kesilmesidir. Heyet (elin kesilmemesi hususunda) ricacı olunca, Allah’ın sevgili Resulü şu cevabı vermiştir:
“Allah’a yemin ederim ki, hırsızlığı yapan kızım Fatıma da olsa cezayı olduğu gibi uygulardım.”
Bunlar siyasal İslamcı... Yani kendileri iktidarda ise kendileri ve yedi göbek ötelerinin yaptıkları her şey mubahtır... Hangi adaletten bahsediyorsunuz? Bir Allah’ın sevgili Resulü Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) tavrına bakın, bir de bunların tavırlarını bırakın, kendi yaptıklarına bakın.
Bugün Cumhurbaşkanı’ndan bakanlara kadar tamamının seçilmeden önce haklarındaki onca dava ne durumda?.. Hırsızlar daima hırsızlıklarını gizlemek için, başkalarını hırsızlıkla suçlayıp ortalığı toza dumana katarlar...
Mustafa BİTER-Seyhan, ADANA
Kevin Kostner’ı unutmayın
BASIN Yasası’na cevap ve düzeltme hakkı gerçekdışı yayınlarla ilgili tanınmış olup, uygulamada bu hak maalesef kötüye kullanılmaktadır. Bizim kimseye hakaret etmediğimiz, yalan söylemediğimiz çok iyi bilinir. AKP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Edibe Sözen’in avukatının gönderdiği, iki ayrı mahkemeden geçen ‘düzeltme’ metnini aşağıda göreceksiniz. Bir milletvekili olunca yargının nasıl karar verdiğini ve yazdığımız yazıya karşın burada neyin düzeltilmek istendiğini okurlarımızın takdirlerine bırakıyoruz. Aşağıdaki metni lütfen dikkatle okuyunuz, sonra da Google’dan Amerikalı aktör Kevin Costner-Sözen haberleri ile Ahmet Hakan’ın ‘Bebek’te bir balıkçıda’ başlıklı yazısına bakınız. |
Durak’ın görevden alınmasının nedeni ortaya çıktı
AYTAÇ Durak, 29.3.2009’da belediye başkanı seçildikten sonra İçişleri Bakanlığı tarafından 4.4.2009’da Türkiye Belediyeler Birliği Başkanlığı’ndan alındı. Yerine önce bir memur atadılar, daha sonra bir seçim yaparak Kadir Topbaş’ı seçtirdiler... Durak’ın başvurusu üzerine Danıştay 8. Dairesi 11.2.2010’da bu bakanlığın bu tasarrufunu iptal etti. (Yürütmeyi durdurmaktan öte bir karar.)
Danıştay “Seçilmiş kişilerin görevinin yasal bir dayanak olmaksızın atanmış kişiler tarafından yürütülmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir” dedi.
Yani Danıştay esastan verdiği kararda “Seçimle gelen seçimle gider” anlayışını ortaya koydu.
Durak, gerekçeli kararı cuma günü aldıktan sonra geçen pazartesi günü Ankara’ya giderek bu iptal kararını bir basın toplantısı ile açıklamayı düşünürken, İçişleri Bakanlığı alelacele pazar günü Aytaç Durak’ı belediye başkanlığı görevinden aldı. Aytaç Durak diyor ki: “TBB Başkanlığı’nı davul-zurna ile giderek teslim alacaktım. Ama Bakanlık birinci ayıbını kapatmak için ikinci bir ayıp daha yaptı. Ve böylece benim belediye başkanlığından alınmamın gerekçesi de belli oldu... TBB Başkanlığı’na geri dönüşümün engellenmesini bir başka görevden alma ile engellediler. Başkanlık sıfatımı kestiler. Özellikle bu ince noktaya dikkat edilmesi gerekiyor. Böyle bir kararın Türk hukuk tarihinde eşi yok.”
Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır DGM’de yargılandığını ve 10 ay hüküm giydiği halde İstanbul Belediye Başkanlığı görevinden alınmadığını, bir başka mahkeme kararı ile görevinin düştüğünü hatırlatıyor. Edirne Belediye Başkanı’nın 8.5 yıla mahkûm olduğunu belirtiyor ve “Başkan halen yerinde oturuyor, çünkü temyiz olmadı. Benim hakkımda değil mahkeme kararı, açılmış bir dava yok. Görevden alınmamın gerekçesi ne? Müfettişler evrak bulmakta güçlük çekiyorlarmış. Fırtınalı dönem geçti, şimdi yeni belimi doğrultuyorum.”
Belediye başkanlığından alınmasına karşı da yargıya giderek bunu da bozduracağını söylüyor.
AKP alacağına şahin, vereceğine karga!..
Biliyor musunuz
DOĞU Perinçek’in Silivri’de yazdığı beşinci kitabı ‘Kemalist Devrim’ dizisinin Cumhuriyet tarihini ele aldığı 7. kitabı ‘Toprak Ağalığı ve Kürt Sorunu’nun (Kaynak Yayınları) çıktığını...
TÜRKİYE’de insan hakları ve demokrasinin güçlendirilmesi için aktif propaganda yapan sanatçı Ferhat Tunç’a ve İranlı şarkıcı Mahsa Vahdat’a, Londra İngiliz Kraliyet Mimari Enstitüsü’ndeki törende ‘Özgür Müzik Ödülü’ (Freemuse) verildiğini...
MEHMET Baransu’nun ‘Karargâh’ (Karakutu) adlı kitabının çıktığını...
Düzeltme
“Yalçın Bayer’in gazetemizde 10.10.2009 tarihinde Prof. Dr. Edibe Sözen hakkında çıkan haberi yalan ve hakaret içermektedir. “Uzun kulakları ile aldığı dedikoduyu Başbakan’a iletmesi” ifadesi yalandır. “İ.Ü.’den bir öğretim üyesi AKP’yi Edibe’den kurtarmalı, iktidarın olduğu kadar İletişim Fakültesi’nin de namusu kurtarılmış olur diyor” haberimiz ile Prof. Dr. Edibe Sözen’e hakaret ettiğimiz için özür diliyoruz.”
GÜNÜN SÖZÜ
“Başbakan Erdoğan, Yaşar Kemal, Türkan Şoray, Yıldız Kenter, Atilla Dorsay. ‘Veda’ filmini seyredip takdir ediyorlar. Buna karşılık bazı kötü niyetliler, film üzerine yalan söylüyor. Yalan dolan üzerine yorum yapıyor, ortalığı bulandırıyor. Bu ahlaki değil, hele emeğe saygı hiç değil.”
(Zülfü Livaneli)
MİNAREYİ çalan kılıfını hazırlar.
Boğulacaksan büyük denizde boğul diye boşuna dememişler
Ufak çalarsan hırsız büyük götürürsen ağa olursun.
Recep ÖZCAN
Paylaş