Hangi akıllı ekonomistin işi bunlar

Bunun için sabah daha erken çıkmak zorundasınız. Önce otobüse binip kart basacaksınız 1.50 Krş derken Batıkent metro istasyonunda tekrar kart basacaksınız, o zamanda 50 Krş kartınızdan düşecek. Akşamda tersini yaptığınızda toplamda 15 TL’lik 10’luk kartınızdan bir günde 4 TL düşecek. Dolayısıyla sadece 3.5 gün kullanacağınız 10’luk kartınız var. Ama 15-gün önce yani 31.12.2009’da aynı mesafe için 13.90 Krş’a yine 10’luk kart alıp 5 gün kullanıyordunuz, zira aktarmalarda ücret düşüşü olmadığından kartınız 5 gün kullanılabiliyordu... Demek ki sadece hafta içi işinize gidip gelirken ayda 4 adet 10’luk kartınız ile 1 aylık ulaşımınız mümkündü. Oysa şimdi öyle mi, bir bakalım. Yeni durumda 3.5 günde bir kartınız bittiğinden kart ihtiyacınız 5.7 yaklaşık 6 adete çıktı. 6 kart ise şu anda 90 TL yapıyor. 31 Aralık’tan önce ise 4 kart alıp yaklaşık 56 TL veriyordunuz. Bu durumda yılbaşından bu yana her ay cebinizden 34 TL daha fazla çıkacak.
Halbuki hükümet memurlar için ne kadar zam öngörmüştü; %2.5... Eğer siz 1.250 TL maaş alan bir memur iseniz artışınız yaklaşık 30-35 TL arası olacak. İyi de bu hesaba göre sadece Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin bu haksız uygulamasından ötürü zaten aldığınız zam miktarının hemen hemen tümünü sadece ulaşıma vereceksiniz.
Diğer tüketim kalemlerinde hiç artış söz konusu olmaz ise sorun yok ama onlar da artarsa ne olacak?
Hangi akıllı ekonomist bu durumu öngüyor?
Halkın asıl ekonomisi bu...
Kimse makro yada mikro ekonomi safsataları falan duymak istemiyor. Üstelik burada esas sorun adaletsiz uygulama. Zira evleri metro duraklarına yakın olanlar durumdan bu şekilde etkilenmiyorken asıl büyük kitle ise bu durumdan son derece mağdur...
Şimdi Belediye şunu diyebilir ama biz aktarma süresini 45 dakikadan 75 dakikaya yükselttik...
Yükselttiniz ama kime ne yararı oldu ki... Aslında süre uzatımı bu yapılan işin ambalajı ama ambalajın içi boş... Bence süre 60 dakika olmalı ama aktarmalar eskisi gibi ücretsiz olmalıdır... Metro ilk hizmete başladığında teklik kartlar bile aktarmalı idi.
Murat AKTUNA

KISA... KISA...

MAMAK Mutlu Mahallesi İmam Alim Sultan caddesi ve eski 126 sokakta rutin hale gelen elektirik kesintisi yıldırdı bizi. 2009 Haziran ayından beri neredeyse rutin hale gelen kesintiler için kimlere baş vurduysak sonuç alamadık.
Altan BÖREKÇİ

Sheraton’a yazık

ANKARA’daki beş yıldızlı oteller belki ki, müşteri sıkıntısı çekiyorlar!.
Allah’tan Ağca ve refakatçileri, imdadına yetişti. Hem oda, hem oda servisi, hem de ektra masraflar dolayısıyla, açıklarını kapatmak bir katile kaldı.
Şimdi sıra Ağca’nın kaldığı odaya plaket koyup, müşterilerden şerefiye bedeli alıp ekstra oda parası alabilirler artık.
Artık bundan sonra da Papa mı kalır, ABD Başkanı mı? Devlet misafiri... Bundan sonra konuk kral ve cumhurbaşkanları, ‘dostluk pozu’ suitte verirler.

Büyükşehir ilk önce çukurları kapatmalı

PAZAR günkü yazınızda bir okurunuz 10 TL’lik su aldığı faturaya baktığında 4.54 TL’lik su almış olduğunu geriye kalan meblağın atık su, yol parası v.s ye gittiğini yazmıştınız.
Peki bizim paralar nereye gidiyor? Haberlerde Büyükşehir Belediyesi, Ankara Emniyet Müdurlüğüne 100 adet araç hibe ettiğini yazıyor. Belediye’nin asli görevi yol yapmak, Kızılay’ın ortasındaki çukurları kapatmak değil mi? Emniyet’in araç ihtiyacını İçişleri Bakanlığı karşılamaz mı? Yoksa yeni bir kanun çıktı da biz mi bilmiyoruz? Ayrıca Arnavutluk’a yardım edecekmiş? Şahsen ben anlamıyorum.
Anlıyan biri varsa yazsın da bilelim.
Naci KARADUMAN