Dünya Gazetesi'nde bir haber okumuş;
‘‘Halıları, Uzakdoğu'da üretip ihraç ediyorlar’’ diye. İşçiliğin ucuz olması ve
Türkiye'de el dokuması halı üretiminde çalışan nüfusun azalması nedeniyle
Çin, Hindistan, Pakistan ve
Nepal gibi ülkelerde
Türk motifi, renkleri ve desenleriyle üretim yaptırılıyormuş... Hatta
İstanbul Halı İhratçıları Birliği Başkanı
Suat Terzioğlu, ‘‘Biz bunları da
Avrupa'ya ihraç ediyoruz’’ diyormuş...
Dünya el dokuması halı pazarında payımız % 3.5'ten % 1'in altına düşmüş... 300 milyon dolarlık pazarımız 80-90 milyon dolara düşmüş. Pazarın % 90'ı
Hindistan, Çin, Pakistan ve
İran'ın eline geçmiş artık.
Peki dışardaki üretim sonucu yapılan ihracat
Türkiye'ye katma değer olarak dönüyor mu?
Hayır.
'Sultanahmet' mail grubundan
Banu Hanım,
‘‘Nepal'de üretilen halı hiç
Türk halısı olur mu?’’ diye sorduktan sonra şöyle diyor:
‘‘Çünkü
Nepal halısı yurtdışına satılamaz, satılamıyor. Çünkü desen ve renk olarak
Türkiye'de yapılmadığını herkes biliyor.
Turistik dilde yalan kaldırmayacak bir ürün.
Bu, halıdaki
Türk imajını kullanarak müşteriyi kazıklamak değil midir?
Türkiye'de 20 milyon işsiz varken, yurtdışında her türlü malı yapıp bunları iç piyasaya sunup sonra da masum gözükmek olamaz.
Bu kafa ile
Türkiye'de üretim düşecek; kesilen ağaçlar gibi, verimli topraklara plansız yapıların yapılması gibi...
Önce kendi bahçeni sulayacaksın, orada ağaçlar meyve verecek.’’
İthalatın sonu yok, her şey para değil...
Bayramoğlu plan Pepe pilav istiyor
ÇEVRE ve Orman Bakanı
Osman Pepe, DPT'nin bu haliyle
Türkiye'nin önünü açan değil, kapayan bir kurum olduğunu savunarak
‘‘DPT bana göre tamamen işlevsizdir’’ demiş.
Bu görüş 1960'larda
Demirel'in liderliğinde Adalet Partisi milletvekili
Kadri Erogan'ın sözlerini anımsatıyor:
‘‘Bize plan değil, pilav lazım.’’
Siyasetçilerin planlamayı dışlayan zihniyet bugün de devam ediyor. Yatırımların ve gelir dağılımındaki dengesizliğin
Türkiye'yi hangi noktaya getirdiği
ortada.
Pepe'nin aksine,
AKP'ye yakın olan
MÜSİAD Başkanı
Ali Bayramoğlu ise planlamadan yana...
Adana'daki konuşmasında bakın ne diyor:
‘‘Devlet, ülke genelinde planlama yapmalı. Her yöre için yatırım olanaklarını akılcı çalışmalarla belirlemeli. Sadece 1500 doların altında geliri olan kentlere vergi indirimi ve
SSK primi indirimi yaparak geri kalmış bölgeler kalkındırılamaz. 5 yıl sonra Türkiye 1.5 milyon otomobil üretip 20 milyar dolarlık otomotiv ihracatı yapacak. 2006 yılında bu ülkede para olacak ancak bu parayla nereye yatırım yapılacağı bilinemeyecek. Çünkü hazırlanmış projeler yok!’’
Hangi anlayış
Türkiye'yi ileriye götürür!
DYP ve Prof. Batum
BAHÇEŞEHİR Üniversitesi Rektörü Prof.
Süheyl Batum, ‘‘DYP'de işler karıştı’’ (15.11.2003) başlıklı yazımız üzerine şu açıklamayı yaptı:
‘‘Benim hem Sayın
Mehmet Ağar hem de Sayın
Mehmet Ali Bayar'a sonsuz saygım vardır. Ancak kendileriyle ne bugünlerde, ne de yakın bir tarihte
DYP'nin başına geçmek;
DYP ile işbirliği yapmak gibi bir görüşmem olmamıştır. Şu anda amacım tamamen üniversitemizi uluslararası ilişkileri ve sağlam bir akademik kadrosu olan,
Türkiye'nin en güçlü eğitim kurumlarından biri haline getirmek yönünde mesai arkadaşlarımla birlikte çalışmaktır. Bu uğraşın da en az siyasal görevler kadar önemli ve yararlı olduğunu takdir edersiniz. Bu nedenle şu aşamada hiçbir siyasal ilişkim olmamıştır, olmayacaktır.’’
Vekil imamlık sınavında kötü kokular geliyor
DİYANET İşleri Başkanlığı bünyesinde 5.11.2003'te tüm
Türkiye'de aynı anda süresiz vekil imamlık sınavı yapıldı. Bu sefer de
Diyanet her zamanki gibi
torpil ve
adam kayırmanın en koyusunu sergiledi. Dört yıl yüksek din eğitimi almış olan
ilahiyat fakültesi mezunlarına
imam hatip mezunları yeğlendi. Bu haksızlıktır.
Türkiye'nin pek çok yerinde maalesef
ilahiyat mezunlarının % 80'inden fazlası alınmadı. Bu konudaki haksızlığa kayıtsız kalınmamasını istiyorum.
Yusuf KARA-
İSTANBUL
SEZER’E BAŞVURDU
(Bu arada Erzurum'da müftülüğün açtığı 64 vekil imam sınavına katılan 40 ilahiyat mezunundan ancak 4'ü sınavı kazanabildi... İzmir 9 Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu Mehmet Zeki Bulut, kadroların imam hatiplilerce doldurulduğunu ileri sürerek, hukuksuzluk yaptığını iddia ettiği müftüyü Cumhurbaşkanı Sezer'e şikáyet etti.) Biliyor musunuz?
SAKARYA Üniversitesi'nden irticai faaliyetten çıkarıldıktan sonra Eminönü Belediyesi Kültür Müdürlüğü görevine getirilen Dr.
Şaban Kızıldağ'ın,
AKP'lilerce İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'ne atanması önerisine Bakan
Erkan Mumcu'nun karşı çıktığını...
Biliyor musunuz?
GÜNÜN SÖZÜ
‘‘İsrailli işadamlarını Türkiye'ye yatırıma bekliyoruz'
(Tel Aviv'de soğuk hava deposu açan TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu) MESAJ
ANTAKYA'dan diş hekimi
Levent Pastacıgil, Anadolu Lisesi 2. sınıfta okuyan oğlunun ders ödevi için içki ve sigaranın zararları konusunda
Yeşilay Derneği'ne başvurduğunu, ancak dokümanların posta ücreti ödendikten sonra gönderilebileceğinin söylenmesine tepki gösteriyor. ‘‘Ben
AIDS Savaşım Derneği Başkanlığı ve zihinsel engelli çocuklarla ilgili bir vakıfta yönetim kurulu üyeliği yaptım. Hiç böyle bir şeye rastlamadım’’ diyor.
AYLA Yakın'dan uyarı:
Osmanbey metrosunda bir kadın düşünce, etraftan yetişenler merdiveni durdurarak yardım ettiler.
Az sonra, ‘‘Lütfen yürüyen merdivenleri gereksiz yere durdurmayınız’’ anonsu işitildi. Bu güvenlik boşluğunun bir kanıtı değil mi?