Yalçın Bayer: Hálá üzerimize geliyorlar

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Tansu Çiller, Sait Halim Paşa Yalısı yangını ve kaybolan tablolar üzerine konuştu:

DYP Genel Başkanı Prof. Tansu Çiller, Sait Halim Paşa Yalısı yangını ve kaybolan tablolar konusundaki yazılarımız üzerine aradı.

Yalıdaki bazı tabloların çerçevelerinin değiştirilmesi için Londra'ya dekoratör Rüya Mocan'a gönderilmesi konusunda Çiller, ‘‘Rüya Mocan benim sınıf arkadaşım değildir, belki aynı kolejde okumuş olabiliriz. Sait Halim Paşa Yalısı'ndan çıkan 'şunları bunları' alın da Londra'ya götürün demedim’’ diyor.

Yani Mocan'la tanışmıyor musunuz?

- Tanışırız kendisiyle... Ama kendisinden böyle bir talebim olmadı. Bunu bilmenizi isterim.

TURBAN Genel Müdürü Ömer Bilgin...

- Sayın eski Genel Başkanımızın yakınıydı. Kendisini biz atamadık oraya, geldiğimiz zaman orada bulduk.

Kaybolan tablolar...

- Bize mal etmeye çalışıyorlar. Onca zaman geçti, bizimle ilişkilendirmeye çalışıyorlar. Çok garip. Yalan yanlış söyleniyor. Neyin kaybolduğunu bile bilmiyorum. Her zaman üzerimize geliyorlar, ama alıştım artık...

Tabloları siz Ankara'ya götürttünüz.

- Başbakanlığımız döneminde Gümrük Birliği'ne giriyoruz, istikrar programını uyguluyoruz. Yoğunuz, o sırada dışarıdan misafirler geliyor, Başbakanlık Konutu'nu derleyelim, güzelleştirelim, onlara tarihimizi gösterelim, Osmanlı'yı tanıtalım, dedik. Gazete káğıdına sarılı tablolar var, buraya getirelim, değerlendirilsin dediler. Ben de peki dedim, getirdiler. Ama ben görmedim, seçmedim.

Siz yalıyı hiç ziyaret ettiniz mi?

- Kendi evimin birkaç adım ötesinde... Sadece bir defa bakmaya gittim. Odalar bomboş, sular akıyor, ortalık harap olmuş bir vaziyetteydi. Bazı şeyleri derledik, hatta Kissinger geldiği zaman orada görüştüğümü hatırlıyorum. Benim orada sürekli kalmam söz konusu olamaz ki...

ANAP'lı Halit Dumankaya çok şey biliyor bu konuda...

- Bilgileri yanlış... Orada birisinin adını veriyor, referans gösteriyor. Galiba Fransa'da kaçak olan Haydar Mengü'yü söylüyor. O Sait Halim Paşa Yalısı'nın hiç müdürü olmadı ki, galiba TURBAN'da görevliydi.

Her şeyi reddediyorsunuz.

- Düşünebiliyor musunuz; bir başbakan yangın çıkartacak, tablo kaçıracak. Bunlar hayal dünyasının şeyleri. Biz o zaman terörle mücadele ediyoruz, bir yandan da GB'ye adım atmak için Avrupa'yı dolaşıyorum. Bu işlerle uğraşırken, benim işim yok da tablo ile mi uğraşacağım? Bunları bir başbakan yapmaz. O kadar büyük bir hayal gücü ki... O dönemde Çiller için infaz ekipleri kuruldu. Sonra ne oldu?

(Not: Çiller'in başka konulardaki sözleri yarın...)

Mopak: 100 milyon $ yatırım yapacağız

MOPAK Yönetim Kurulu Başkanı M. Ali Molay, dünkü ‘‘İhale Tezgáhı’’ yazısı üzerine bir açıklama göndererek, ‘‘Bütün bunlar, SEKA Dalaman ile yakından menfaat birlikteliği olan birtakım kişi ve grupların, burayı hortumlayanların, buradan tahsisli mal alan kişilerin bize atmak istedikleri iftiralardır’’ dedi.

Hürriyet'te 1986'da manşet olan olayda, firmalarına ve NATAŞ'a iftira atan Ahmet Kutlumuş adlı kişinin İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde iki yıl ağır hapse mahkûm olduğunu hatırlatan Molay, üç nesilden beri káğıt ve basım sektörü ile uğraştıklarını bildirdi. 40 milyon dolarla en yüksek teklifi verdikleri SEKA Dalaman'a kurulduğu 1970'ten beri hiçbir yatırım veya teknolojik iyileştirme yapılmadığını, 1999 zararının 12 milyon dolar olduğunu bildiriyor. MOPAK'ta 1 kilo káğıt üretmek için 10 litre su tüketildiğini, Dalaman'da ise bunun 120 litre olduğunu, enerji tüketiminde de bu rakamın ton başına 600-700 (MOPAK)-1600 (SEKA) Kwh olduğunu savunan Genel Müdür özetle şunları söylüyor:

‘‘Dalaman ve diğer káğıt fabrikalarının bir an önce özelleştirilmesiyle orman sanayiinin gelişmesi sağlanacaktır. Daha çabuk büyüyen ve yenilenen ağaç türlerinin yetişmesi teşvik edilecektir. İşletme uluslararası standartlara getirilecek ve verimlilik sağlanacaktır. Tüm bu iyileştirme yatırımları için firmamız 5 yıl içinde 100 milyon dolar yatırımı öngörmektedir. Dalaman'daki genç kadroyu iyi bir potansiyel olarak görmekte ve bu potansiyeli katma değer artırıcı işlerde değerlendirmeyi uygun bulmaktayız. Kaliteli ve verimli üretim sayesinde iç ve dış pazarlarda önemli bir potansiyel elde edeceğimizi ve bu sayede ülkemize önemli bir döviz girdisi sağlayacağımızı düşünmekteyiz. Kalite, verim ve kárlılık elde edildikten sonra Dalaman tesisleriyle birlikte şirketimiz içte ve dışta halka arz edilecektir.’’

Molay açıklamasının sonunda, ‘‘Gerçekler bilinmezse müfterilerin rant kazanmaya devam ettiği bir ortamda ülkeye hizmet etmek isteyen kişilerin ortaya çıkması güçleşecektir’’ diyor.

Bakalım sendikacılar bu sözlere ne diyecek?

Soru

Özelleştirme İdaresi Başkanı Uğur Bayar'a... TÜPRAŞ'ın halka arzında 1 peşin, 6 taksit ile 31 bin liradan aldığımız hisselerin bugün değeri 29 bin lira... 6 aydır parayı kullanıyorsunuz, yatırımcıyı zarar ettiriyorsunuz. Böyle giderse, son taksitleri 4 Ekim'de kimse ödemez, parasını geri alır! Güvenilirlik ve değerler sizce bu mu? TÜPRAŞ Genel Müdürü, ‘‘2'nci halka arzı yılbaşında yapacağız’’ şeklindeki açıklaması talimatını sizden mi aldı?

Devletin Ereğli'de ve TÜPRAŞ'ta ne yapmak istediğini anlamak çok zor!

(B.F.- İSTANBUL)

Yazarın Tüm Yazıları