Gülsüm Toker ve Nilüfer Bayar keşke bir araya gelselerdi

SİLİVRİ’de yatan İP Genel Başkanı Doğu Perinçek, 3.5 sayfalık bir mektup göndermiş:

“CHP ve DP’nin hayırda buluşmaları, tahlil edilmesi gereken önemli bir olay. Aslında bu buluşma, Atatürk’ün başbakanları İnönü ile Bayar’ın da buluşmasıdır. O açıdan Aydınlık’ın geçen haftaki kapak haberi çok anlamlıydı. Bayar’ın kızı eski Bursa Milletvekili Sayın Nilüfer Gürsoy ile İnönü’nün kızı Sayın Özden Toker’in hayırlı duruşları, bir dönüm noktasını işaretliyor.” CHP ve DP’nin ayrışmasının 2. Dünya Savaşı sonrasında olduğunu, Türkiye Atlantik sistemine bağlanırken ayrıldıklarını vurguyan Perinçek, “İsmet Bey ile Mahmut Celal Bey’in, İttihat ve Terakki’de birlikte olduklarını, Atatürk’ün bakanlığını ve başbakanlığını yaptıklarını” hatırlatıyor.
Türkiye’nin yaşadığı süreci bugüne kadar özetleyen Perinçek bir dileğini de belirtiyor.
“Ben çok isterdim; Bayar ailesinin kıdemlisi Sayın Nilüfer Gürsoy ile İnönü ailesinin kıdemlisi Sayın Özden Toker, 12 Eylül öncesinde bir araya gelsinler ve milletimize yeni sürecin bildirisini vermiş olsunlar. Onlar, benim gözümde devrimin yadigârlarıdır. Değerleri, hatıraları kadar büyüktür. Onların devrimle beslenen erdemleri, son zamanlarda kenara köşeye itilse de, gelecek kuşaklara örnek olacaktır. Herhalde birbirlerinin değerini de biliyorlardır. Atatürk Devrimiyle kurduğumuz Cumhuriyetimiz, vatanımız ve milli varlığımız; kuşkusuz olumsuz hatıralarla karşılaştırılmayacak önemdedir. Devrimle kurduğumuz her şey, bugün Atlantik merkezli bir karşıdevrimle yıkılmaktadır. Türkiye, yeniden Atatürk önderliğinde İnönü ve Bayar’larla gerçekleştirdiğimiz devrime muhtaç hale gelmiştir.
Temel’i biliyorsunuz. İdama götürülürken, son sözünü sormuşlar. ‘Bu bana ders olsun’ demiş.
Arkada bıraktığımız 65 yıl hepimize ders olsun! Umarız, bu dersi Temel gibi idam sehpasında anlamayız.”

YÖK Başkanı korkmadan açıklamalı

ANIMSATALIM... Dönemin Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, 2007 bütçe sonuçları üzerine yaptığı basın toplantısında, kahvaltı bölümünde mikrofonlar açık unutulunca, bakan ve bürokratlar arasındaki ilginç diyaloglar kamera kayıtlarına yansımıştı.
Kayıtlara göre Unakıtan, bürokratının “Yeni YÖK Başkanı’nın (Yusuf Ziya Özcan) havası değişmiş. Gayet güzel sözler söylüyor” yönündeki sözlerine şöyle şu yanıtı vermişti:
“İsterse söylemesin.”
Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, Başbakan’a bu konuyu da içeren bir soru yönelterek “AKP hükümetinin kendine yakın belli bir kesime üniversite kapıları başta olmak üzere, ekmek kapılarını el altından nasıl servis ettiğini ortaya koymaktadır” diyor ve devam ediyor:
“AKP hükümetleri döneminde kaç KPSS, kaç YGS ve kaç Açık öğretim sınavı gerçekleştirilmiştir? YÖK Başkanı Özcan’ın göreve geldiği tarihten bu yana öğrenci yerleştirmede başarı gösteren dershaneler ve özel okullar hangileridir?”
Prof. Özcan, bir bilim adamı olarak çekinmeden her şeyi ortaya koymalıdır; kendisinin nasıl ve kimler tarafından yanıltılmak istendiğini de...

İçkisizse yıkmazlar

İSKİ Genel Müdürlüğü su havzalarında kuş uçurtmuyor. Ama kime kuş uçurtmuyor sorusunun yanıtını pek kolay veremezler diye düşünüyorum. Mesela Çatalca ilçesi içinde kendi mülkünüze küçük bir kümes veya ahır yapmak isteseniz hemen yıkıyorlar. Gerekçelerini de ‘suyumuzun kirlenmesini önlemek’ diye açıklıyorlar.
Oysa AKP’li belediyelerin iktidarında Büyükçekmece Ahmediye Mahallesi’nde göle sıfır mesafede faaliyette bulunan ‘Antik köy’ adlı lokantayı 15 yıldır bir türlü görmüyorlar. Çünkü bu lokanta içkisiz servis yapıyor. Şimdi buradan İSKİ Genel Müdürü’ne ve Büyükşehir Belediye Başkanı, mimar Kadir Topbaş’a sesleniyorum. Bu işletme yasalara uygun mudur? Eğer uygun değilse, 15 yıldır kimin korumasında faaliyette bulunmaktadır ve İSKİ’nin yıkım kararını yıllardır uygulamayanlar hakkında yasal işlem başlatılacak mıdır?
Bu gibi yasal olmayan işletmeleri yıllarca himaye eden görevliler hakkında Büyükçekmece Cumhuriyet Savcılığı bir tasarrufta bulunacak mıdır?

Tekel’i kapat TOKİ’ye ver

ADIYAMAN Milletvekili Şevket Köse Başbakan’a soruyor:
Adıyaman’da toplu konut yapmak için yeterince arazi varken, kapatılan Tekel İşletme Müdürlüğü depolarının bulunduğu alanın (80.000 metrekare) TOKİ’ye verilmesinin sebebi nedir? Bu alanların AKP’li üst düzey yöneticilerine yakın müteahhitlere verileceği iddiaları doğru mudur? Bu tür yerler başka illerde yatırımcıya kazandırılırken neden Adıyaman ilimizde uygulanmamaktadır? Arsa yokluğu nedeniyle talepleri karşılanamayan mevcut Organize Sanayi Bölgesi’nde yeni yatırım yapmak isteyen yatırımcılara bu alanı vermeyi düşünüyor musunuz?

BİLİYOR MUSUNUZ

AKP’nin İstanbul’da bastırdığı 28 sayfalık referandum kitapçığında, “150 yıl sonra söz de karar da milletin olacaktır” denilirken, Batılılaşma hareketlerinin başlangıcı İslahat fermanlarına gönderme yapıldığı dikkat çekerken, 87 yıllık çağdaşlaşma tarihi Cumhuriyet’ten tek kelime söz edilmediğini... ? CHP Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertümer’in, nüfusu 750 bini aşan ve okuma yazma oranı %94’ü bulan Denizli’de Büyükşehir Belediyesi kurulması hakkında bir kanun teklifi verdiğini...

GEÇEN yıl Silivri’de sel sularına kapılarak kaybolan ve günler sonra Bursa Karacabey’de bulunan ‘Dila bebeğin 1. ölüm yıldönümünde bugün 13.00’te Selimpaşa Sporkent’te anılacağını...

GÜNÜN SÖZÜ

“Bu güven sarsıldı, ÖSYM’nin baştan sona gözden geçirilmesi lazım; güven sağlaması gerekir.” (İçişleri Bakanı Beşir Atalay)
Yazarın Tüm Yazıları