Gözümüzü açalım

DOĞALGAZ’dan sonra suyumuza da el atan Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin uygulamalarına karşı tepkili olmak için bir fırsat var.

02.01.2009 tarihinde ön ödemeli kartlı sayaçıma 30.00 TL’lik su aldım. Bu dönem hesaplanan su faturası 45 günlük dönem için yazılmış. 30.00 TL’lik suya karşılık 4.559 kredilik su verildi. 11.02.2009 tarihinde aynı sayaçıma 30.00 tl lik su aldım.bu dönem hesaplanan su faturası 30 günlük dönem içerisinde yazıyordu. 30.00 TL’lik suya karşılık 3.967 kredilik su verildi. Yani 30 günlük için daha fazla su kredisi beklerken, eski 45 günlük faturadan daha az su almış oldum yani 592 kredi daha az... Faturalarıma baktığım zaman eski 45 günlük faturada şube yolu bakım ücreti sıfır... Yeni 30 günlük faturada şube yolu bakım ücreti olarak 3.30 TL alınmış. Yani Melih Gökçek böyle rakam oyunlarıyla halkı kandırmaya devam ediyor, hepimizin hakkını gasp ediyor, para alabilmek için faturalara saçma sapan giderler ekliyor.

Şube yolu bakım ücreti nedir? Böyle birşey varsa ben niye ödüyorum? Belediye olarak zaten bütçeden dünyanın parasını harcıyorlar.

Bana hizmet vermek zorunda olan biri de benden bunun karşılığında para isteyebiliyor?

Ben memur emeklisi biriyim. Çocuk okutuyorum ve çocuğumun hakkını göz göre göre belediye ekibine yedirmek istemiyorum.

Hakkımı helal etmiyorum. Yiyen varsa zehir zıkkım olur inşallah.

Yazımı yayınlarsanız sevinirim. Belki gözü kapalı birileri uyanır. T.ERTEM

Köpeklerden korkanlar önce hayvan sevgisini öğrenmeli

AKP Çankaya Belediye Başkan adayı Bülent Akarcalı’nın köşenizde çıkan başıboş köpekler hakkındaki yazısını maalesef hayretlerle okudum. Bu nasıl bir anlayıştır ki sokakdaki köpekleri sadece tehlike görüp barınağa kapamak...

Böyle belediyecilik hizmeti mi olur? Sorun ise yasakla kapat!

Sorun çözülsün.

Lütfen biraz medeni olunuz. Belediyecilik, halka hizmet nasıl olur, demokrasiye sahip ileri ülkelere bakınız; İslami idare ile yönetilen teokratik ülkeler değil sayın Akarcalı...

Başıboş köpekler önce barınaklara alınır tabi. Ama herşey aşı değildir. Burada köpeklerin sosyalleşmesi sağlanır ve alındıkları yere geri konulur. Tabi etiketlenerek. Kayıt altına alınarak. Sayın Eryılmaz müthiş bir mücadele ile medeni bir bölge olan Çankaya’da bunu başardı. Tabi ki sorun yaşanan köpekler olacak ve vardır. Bunlar derhal bölge halkının bilgilendirmesiyle toplanacaktır. Ama malesef durum böyle değil.

Bazı vatandaşlarımız köpeği görür görmez korkuyor. Çünkü böyle yetiştirilmişler, böyle görmüşler. Hayvan sevgisi öğretilmemiş bu insanlara. Hemen hayvanları suçlayarak korkularının arkasına gizlenirler. Lütfen biraz sevgi, o zavallıların istediği biraz sevgi.

Ama hükümet başkanı hayvan ve doğa sever köşe yazarlarımıza "Onlar köpekleriyle yatar kalkar" dedikten sonra o partinin belediye başkanından ne beklenir ki...

İbrahim UYAR

Ulaşım cepliliğinde vatandaş korunmuyor

ANKARA’da yaşayan biri olarak kamuoyunun bildiği, yaşadığı, gördüğü bir konuyu makamınıza arz etmek isterim. Ankara’da en yoğun metro, dolmuş ya da otobüs taşımacılığı terminal güzergáhında olmaktadır. Yıllardır bu hatta çalışan taşıma araçlarında cepçilik dediğimiz olay yaşanmaktadır. Adeta bir çete söz konusudur. Çete üyeleri söz konusu araçlarda 2-3 kişilik gurup halinde faaliyet gösterip vatandaşı soymaktadır. Bu tür suçların ortaya çıkmadığı araç yok gibidir. Bu olaylar yıllardır Ankara’mızda yaşanmaktadır. Bugünün konusu değildir. Şimdi Ankara’dan sorumlu kolluk kuvvetlerine sormak gerekir. Çocuğunun tedavisi için şehrimize gelen vatandaşlarımızın bu soyguna maruz kalması yıllardır devam ediyorsa devletin vatandaşını koruyup kollaması prensibi boşa kalmıyor mu?

Ricamız devletin vatandaşını koruyup kollaması adına ilgili makamlara gereken ikazın yapılması ve tedbirlerin alınmasıdır. İhsan ASLAN

GÜNÜN SÖZÜ

"Tepesine bir sivri sinek kondu diyerek 35’lik top ateşlenmez."

(NFK)
Yazarın Tüm Yazıları