Gökkafes’e hukuk tepkisi

‘EFENDİM sizlere çok teşekkür ediyorum’ diyorlar İstanbul Çevre Konseyi Genel Sekreteri Tünay Gürsel ve denetleme kurulu üyesi Hülya Göksel, odamıza girdiklerinde ellerindeki Milliyet gazetesindeki ‘Gökkafes rövanşı’ başlıklı yazıyı göstererek ‘Başbakan Tayyip Bey’in SPK’nın Gökkafes adıyla bilinen Süzer Plaza’daki toplantısına gitmemesini kutluyoruz, kendisine teşekkür yazısı yazıyoruz’ diyorlar.

Bilindiği gibi Başbakan Erdoğan, belediye başkanlığı döneminde kaçak bu binanın yıkılması için çok çaba göstermiş, ancak karşısına hep Ankara’dan talimatlı bürokrasi ve emniyet güçleri çıkmıştı.

Çevre Konseyi, İstanbul’da 90 çevreci derneğin oluşumu ile kurulan bir platform... Konsey yakın zamanda ‘İstanbul Çevre Konseyi Federasyonu’na dönüşmüş. Yani etkinliklerini daha ağırlıklı göreceğiz.

ERDOĞAN’IN MÜCADELESİ

Konseyin Genel Sekreteri Av. Tünay Gürsel, 12 Kasım Cuma günü 11.00’de Gökkafes’in önünde, yıkılması için eyleme hazırlandıkları sırada Tayyip Erdoğan’ın SPK toplantısının Gökkafes’te (Süzer Plaza) yapılacağını öğrenerek katılmayacağı yolundaki anlamlı tepkisinin kendilerine güç verdiğini belirterekYasalara aykırı inşa edilen Gökkafes, kente karşı işlenen suçların İstanbul’da en somut örneğidir. Yargı kararları gereği bu kanunsuz yapının tahliye ve yıkımını talep edeceğiz. Çarpık kentleşmenin faturasının ağır olduğu 12 Kasım Düzce depremine rastlayan bu anlamlı günde Gökkafes’le ilgili yargı kararlarının uygulanmasını istiyoruz.’ diyor.

Bedrettin Dalan döneminde ayrıcalıklı imar durumu ile yapımına başlanan Sözen ve Erdoğan dönemlerinde durdurulması istenen ve bu konuda çeşitli suç duyurularında bulunulan, ANAP döneminde Beyoğlu Belediyesi’nin ruhsat vermemesi üzerine sınırları 1998’de Şişli Belediyesi’ne aktarılan ve sorunların ortadan ‘kaldırılması’ amacıyla ‘turizm bölgesi’ ilan edilen Gökkafes’in öyküsünün Erdoğan’ın yüreğinde bir yara olduğunu yıllardır biliniyor.

ORTADAN KALDIRILMASI GEREK

Başkan Gürsel şöyle devam ediyor:

‘Dolmabahçe, adı üstünde olduğu gibi dolma bir alandır. Kaldı ki, Abdülhamid döneminde (1908) askeri ve güvenlik mülahazasıyla inşaat yasağı getirilmiştir. Tapu şerhinde de bu mevcuttur. Ancak bir sahtekarlık yapılarak tapu kaydı kaldırılmıştır. Oysa ki, Şişli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararıyla sahtecilik kanıtlanmış ve tekrar tapuya ‘inşaat yapılamaz’ kaydının getirilmesi kararlaştırılmıştır. Halen bölge idare mahkemesinde TMMOB Mimarlar Odası’nın açmış olduğu ruhsatın iptali davası derdest olup, devam etmektedir. İşte bu davada yukarıda adı geçen mahkeme kararı esas alındığında Gökkafes binasının ortadan kaldırılması mukadderdir.’

Ayrıca şöyle bir öneride bulunuyor:

‘Yerin sahibi İTÜ, Hazine ve Büyükşehir Belediyesi istedikleri takdirde bu mahkeme kararını esas alarak Şişli Asliye Hukuk Mahkemesi’ne açacakları edim (kal) davası ile soruna son nokta konulabilir. Eğer bu yıkım ortadan kaldırılmazsa Swissotel ile birlikte Gökkafes’in baskıları Dolmabahçe Sarayı’ndaki tahribatı daha da artıracaktır.’

HUKUKUN CEVABI

Maltepe’
de birçok kaçak yapıyı yargıya taşıyan, belediye başkanını yargıya gönderen ve Dragos’u SİT alanı ilan ettiren Hülya Göksel de şöyle konuşuyor:

‘Tarihin ve doğanın genleri ile oynayanlara hukuk cevabını vermiştir; hormonlu binanın İstanbul’un silüetinden acilen kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda bütün sivil toplum örgütleri ile birlikte Gökkafes’in önünde cuma günü olacağız... Bu eylemimize sayın Başbakanımızı da bekliyoruz. Hatta Mustafa Süzer’in ikiz oğulları buranın nasıl yapıldığının öyküsünü bizden öğrenmek için eylemimizi izlerlerse, kendileri adına seviniriz.’

PARK OTEL VE PYRAMİD

Gökkafes’
i İstanbul’un ‘mezartaşı’ olduğunu söyleyenler de vardı.

Yıllardır bir sürü duyarlı kişi ve kurum, bu yasadışı uygulamaya karşı çıktılar. Ama yasa tanımayanlar, gökdeleni dikmekte mahsur görmedi. Gümüşsuyu’nda Park Otel’i, Kadıköy’de 12 yıllık Pyramid adlı eğlence merkezini yıkanlar, Gökkafes’e ne yapacak. AKP’nin hukuk ve adalet konusunda AB normlarını uygulama isteği Dolmabahçe’ye kadar ulaşacak mı?

(Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener ve SPK Başkanı Doğan Cansızlar’ın, Gökkafes’in yasadışılığından bugüne kadar haberdar olmamaları da ayrı bir gaftır.)

Suçluyuz

66 yıl önce bugün Atatürk aramızdan ayrılmıştı. Kurduğu Cumhuriyet 81 yaşında. Ne var ki Cumhuriyet’in kuruluş ve temel felsefesine karşı görüşte olan bir parti iktidardadır.

Demokrasi bir ‘araç’ olarak görüldüğü için, tepe tepe kullanılmakta, ama demokrasinin ‘olmazsa olmaz’ ilkesi ‘laiklik’ baş hedef olarak görülmekte.1923 Devrimi’nin karşıtı, karşı-devrimci iktidar temel hedefine adım adım ilerlerken en büyük desteği de, Türkiye’nin bölünüp parçalanmasını planlayan ‘dış’ güçlerden ve onların iç yandaşlarından almaktadır. 81 yıl sonra ülkemizin bu duruma düşmesinden kuşkusuz suçluyuz. Ama onun yolundan ayrılmayanlar tükenmediler, savaşımı sürdüreceğiz. Gülsevil ERDEM

Atatürk’ün bir saati vardı

Atatürk’ün bir sözü vardı

Yediveren gülü gibi açardı

Atatürk’ün bir atı vardı

Etiler’den beri yaşardı

Atatürk’ün bir resmi vardı

Buğday tarlası gibi ağardı

Atatürk’ün bir saati vardı

Durmadı

Melih Cevdet ANDAY


GÜNÜN SÖZÜ

Avrupa iş bölümü yaptı. Mızıldanma rolünü Fransa’ya verdiler. Sırt sıvazlama rolünü Almanya’ya, o zaten Doğu Avrupa’yı aldı. İngiltere de nötr. Bir tek Amerika ve Avrupa’nın bütünü kaldı, petrol paylaşımı bakımından. Onun daha nereye gideceği hiç belli değil, Irak’ta ne olur, orayı çözmek için Suriye’ye sıçrar mı ateş; Türkiye ne yapar.

(Prof. Mücebbel B.Kıray)
Yazarın Tüm Yazıları