BÜYÜKŞEHİR Belediye Başkanı Gökçek, önceki akşam TGRT’de yine ’su yıldızı’ oldu.
’Suçu’nun olmadığını söyledi ve kendisini ’pürü pak’ ilan etti. Açıkcası ’klasik’ savunmalarından biriyde Gökçek’in... Anlattıklarını grafiklerle güçlendirmek istedi. Gökçek ilk günlerdeki ’panik’ten uzaklaşmış gibildi. Bir anda karamsarlıktan iyimserliğe nasıl dönüştüğünü kimse anlayamadı.
Yıllar, aylar önce yapılması gereken ’su tasarrufu’ üzerinde sık sık vurgulamalar yaptı.
Ve sonunda yeni projeleriyle ilgili olarak her şeyi Allah’tan beklediğini yineledi.
Ramazan ayı sonrasında Ankara’ya ’yeni’ su getirmekte hayli iddialıydı ve bu iddiasını şöyle ortaya koydu.
"Su getirme projeleriyle dünya rekoru kıracağım"
Bilimselliğin dışında sık sık Allah’a sığınırken, "Dualarım Allah tarafından kabul edilirse, bir günde benim barajım dolar, bundan şüphem yok. Allah büyük inşallah bu dualar nedeniyle yağmur yağdıracak. Elimi açıyorum, Rabbimden o barajları doldurmasını diliyorum."
Programda Gökçek,"Ankara’nın su meselesi ile uğraşmak mı zor, yoksa hakkınızdaki iddialarla mı?" sorusuna şu yanıtı veriyor:
- Ben Ankara’nın su işinin üstesinden gelirim, Allah’ın izniyle... O saldırılar bana vız gelir, tırız gider.
- Zam
- O konuya girmem.
- Musluklar...
- Kamu kuruluşların hiçbirinde fotoselli musluk yok. Belediye Meclisinden bir karar alır, fotoselli musluklar taktırırım, bu da belediyeye 5 trilyona mal olur. 386 okula da 5-6 trilyon harcayıp depo yaptırıyorum.
- Bahçeler...
- Apartmanın bahçesini şebeke suyu ile sulayanın sularını keseceğim. Tabii bu Kızılırmak’tan su getirilinceye kadar.
ERDOĞAN’IN BAŞINA GELENLER
Gökçek, 1994’de Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Belediye Başkanı olduğu dönemde bir gazetenin (Bugün TMSF’nin elinde olan Sabah gazetesi) "Tayyip’in işi Allaha kaldı" diye manşet attığını, ancak yağan yağmurlarla bütün barajların dolduğunu ve bu arada o gazetenin matbaasını su bastığını söyledi. "8-8-10 yıl önce Ankara susuz kalmıştı. Bundan daha kötüydü durum. TV’ye çıktım, Kızılcahamam taraflarına kar, yağmur yağsın diye Allah’a dua ettim, vatandaşlardan da dua etmelerini istedim. İnanır mısınız, ertesi gün kar yağdı, yağmur yağdı, bir gecede baraja 59 milyon metreküp su geldi."
Patronum izin verir ve bir de tatil param verilirse izne çıkarım
ÇANKAYA Tunalı civarında bazı yerlerde kazı çalışmaları var ve yollar köstebek yuvası gibi oldu. İnanın ben dahil bütün sürücüler kaza yapmamak için ne kadar şarlatanlık şaklabanlık varsa hepsini yapıyoruz. Sularımız kesik. Çok yoğun tempolu bir meslekte çalıştığız için her gün çok terliyorum. Suların kesik olması sebebiyle çamaşırlarımız yıkanamıyor ve inanın giyecek hiç bir şeyim kalmadı. Üstelik belediye başkanı "tatile çıkın" diyor. Tatile çıkmak kolay değil. Gökçek gelip işverenimden izin alır bir de tatil paramı karşılarsa belki çıkabilirim... Ankaralıları böyle zor durumda bırakmaya kimsenn hakkı yok. Acaba belediye başkanımız 3-4 gün hatta 5 gün boyunca banyo yapmadan durabilir ve işini doğru düzgün yapabilir mi?
Süleyman Gürsu BEŞTAŞ
Erdoğan, el atmalı
SAYIN Gökçek, bizim tapularımızı (Dikmen Vadisi) bizi bu evlere mahkum etmeye hakkınız yok. Bizler burayı zorla almadık, siz bizim tapulu arsalarımızı alıp yerine bu evleri verdiniz. 4 yıl önce bu aynı binaların 5’ine tapu verdiniz. Eğer bir problem olsaydı onlarda da olurdu. Bizim suçumuz nedir? Daha kimi neden bekliyorsunuz.
Sayın Başbakanımızın bu işe bir el atmasını; partisinin belediyesinin böyle halkı cezalandırarak siyaset yapmasına dur demesini temenni ediyoruz.
Ajda SARSMAZ
Gökçek yine seçilir
BUNDAN sonraki sağlıktaki olumsuzlukların hesabını kim verecek? Ama onlara da kabahat bulamıyorum. Etme bulma dünyası. Seçildiler ki başa geldiler. Esasında kimsenin şikayete de hakkı yok. Bilinen gerçekler ortaya bir bir çıkıyor. Eminim bugün seçim yapılsa gene Gokçek seçilir. Hukuksal yaptırımlar yok mu? Bunu çok merak ediyorum. Eskişehir’de yaşayanlara da imrenerek bakıyorum.
O.G.
Bu sefer yemezler
HEM suçlu hem güçlü tam da bu olsa gerek. ASKİ’ye başka bütün işleri yaptıracaksın, susuzluk kapıya dayanınca, sıkılmadan kabahatli olarak DSİ’yi göstereceksin. Bu sefer yemezler! Herşey gün gibi ortada. Hedef saptırmada hünerli olmak artık işe yaramayacak. Telaşı o yüzden. Suçu başkalarında aramak çare değil. Çözümü artık herkes çok iyi biliyor.