Gökçek, havuzlu villa polemiğini Çayyolu’na kadar dayandırdı
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
ÇAYYOLU Haber Bülteni’nden güzel bir haber:
Referandum kapışması, maaşlardan başladı, havuzlu villalara kadar uzandı. Çayyolu da Gökçek sayesinde buradan kısmetine düşeni aldı. Gökçek, kendisinin Ankara’da referandum konusunda bir anket yaptırdığını belirterek, Kılıçdaroğlu’nun havuzlu villası konusunu Çayyolu’na bakın nasıl dayandırdı: “Kılıçdaroğlu, ‘benim villam Başbakan’ın villası kadar etmez’ diyor. Kendisi demedi mi havuzlu villalarda oturmayacağız diye... Ankara’da CHP’ye en çok oy, havuzlu villaların çoğunlukta olduğu Çayyolu’nda bulunuyor. Bu zihniyete bakarsak Kılıçdaroğlu havuzlu villalarda oturanları zimmen hırsız ilan ediyor. Kılıçdaroğlu kriz geçiriyor, perişanlara oynuyor. Google amca ile öyle şeyler bulacağım ki, Gandi beni beklesin.” Evet, CHP’ye Çayyolu’ndan çok oy çıkıyor. Ama bu durumun zenginlikle, havuzlu villalarla hiç ilişkisi yok. Bu bilinçle, eğitim seviyesi ile, görgü ve kültürle ilgili. Çayyolu Haber Bülteni
Balgat Huzurevi’nde ‘huzur’ kalmadı
65 YAŞ üstü yaşlıların kaldığı Balgat’taki 75. Yıl Dinlenme ve Huzurevi’nde, huzursuzluk almış başını gidiyor. Devlet tarafından aşağı yukarı 500 dönüm arazi üzerinde kurulan bu müessese çok kıymetli bir yerde yer almakta, içindeki geniş bahçe ve tesisleri ile bir çok (paraca zengin) kişilerin cazibesini çekmektedir. Burada kalan yaşlıları kaçırmak için geçen yıl yapılan %35 zam düşürülmüştü. Buna rağmen bir çok emekli, buradan ayrılmak zorunda kalmıştır. Şimdi de, kalanları kaçırmak için, bir hükümdar edasıyla yöneticilik yapılıyor. Huzurumuz kalmadı. K.B.
Sorun yumağı Park Caddesi
ANKARA’nın en gözde semti olduğu ileri sürülen Çayyolu’nda bulunan Park Caddesi, nasıl bir ihtiyaçtan kaynaklanıyorsa, bazı çevrelerce ite-kaka ve büyük bir zorlamayla, Arjantin, Tunalı Hilmi ve Bahçeli 7. Cadde’ye alternatif olarak gösterilmekte ve ünlü markaların bulunduğu bir eğlence merkeziymiş gibi lanse edilmeye çalışılıyor. Oysa ki yolu düşüp gelenler delik-deşik yamalı yolları, sanayi sitesi görünümünde bir çoğu boş durumda olan, konut olarak yapıldığı halde işyeri olarak kiraya verilmeye çalışılan sözde dükkanları, caddeye bağlanan toprak ara yollardan kalkan toz bulutlarını, ot bürümüş derme çatma kaldırımları, yol buyunca park edilen araçlardan allak bullak olan trafiği ve marka denilen işletme sayısının bir elin parmakları kadar bile olmadığını görüp, şaşırıp kalmaktadır. Park Caddesi ve çevresinde ikamet eden çevre sakinleri ise birkaç işletmenin ruhsatsız olarak yaptığı yüksek sesli müzik yayınından ve buralara gelen müşterilerin, özellikle geç saatlerde dağılırken, bağırıp-çağırmak, korna çalmak, hatta araçlardan inip sokak ortasında oynamak şeklindeki taşkınlıklarından bıkmış, yılmış durumda. Gece geç saatlere kadar süren, ölçüsüz ve kontrolsüz müzik yayını bittikten sonra da meydan başı boş sokak köpeklerine kalmakta, büyük olasılıkla eğlence mekanlarının çöplerini paylaşmaya çalışan hayvanların havlamaları koro halinde saatlerce devam etmekte, uyumak ve istirahat etmek imkansız hale gelmektedir. Kuşkusuz bu hayvanların yarattığı tehlike de işin cabasıdır. Yetkililerine yapılan şikayetler neticesiz kalmakta, ruhsatsız işletmeler cüz’i para cezaları ödeyip, yasalara aykırı müzik yayınlarıyla çevreyi rahatsız etmeye devam etmektedir. Yani açıkçası bu işletmeler, cezamı öderim aynı suçu bir daha işlerim demekte, yetkili merciler de bu duruma seyirci kalmaktadır. M.T.