Yalçın Bayer: Gökalp Bey'e yakışmadı

Yalçın BAYER

Afyon'un Çay İlçesi'nde Vişne Şenliği vardı geçen cumartesi akşamı... MHP Afyon milletvekillerinin konuk olduğu şenlikte Tarım ve Köyişleri Bakanı, Sıvas Milletvekili Prof. Hüsnü Yusuf Gökalp kürsüde konuşuyor.

‘‘Laf değil, iş ürettiklerini’’ vurguluyor; vişne topamak için ağaca çıktığından söz ediyor. Partisini ve liderini anlatıyor: ‘‘Emeklilik yaşını halk tartışsın istedik’’ diyor. DGM'de yargılananları ‘soysuzlar’ olarak nitelendiriyor.

Bakan konuşurken sahnenin sağ tarafından bazı kişiler kendi aralarında tartışıyor. Tartışma küçük çaplı kavgaya dönüşüyor; polis araya giriyor, yatıştırıyor ortalığı.

Gökalp konuşmasını sürdürüyor; ‘‘Herkes istediği kıyafetle üniversiteye girecek’’ diyor.

Derken aynı kişiler kavgaya tutuyor. Gökalp, o yana dönüyor ve sesini yükseltiyor: ‘‘Çık, defol...’’

Yineliyor sözlerini...

‘‘Çıkın, defolun...’’

Ve ekliyor:

‘‘Öğrencilik günlerime dönmeyeyim.’’

Kurşun gibi işliyor sözcükler.

Meraklılar ne oluyor diye ayağa kalkıyor. Gökalp ayağa kalkanlara bu kez ‘‘Oturun’’ diye bağırıyor. Kimi hemen oturuyor, kimi bekliyor ayakta. Birkaç kez yineliyor buyruğunu...

Anlaşılan Gökalp, Erzurum Atatürk ve Denizli Pamukkale Üniversitesi'ndeki öğretim üyeliği günlerini anımsıyor; şenliğe gelenleri öğrencileri sanıyor.

Aradan zaman geçiyor, bakan ‘defol’ dediği kişinin şenlik bitiminde gözlerinden öpeceğini vurguluyor. Nuray Hafiftaş'ı dinliyor. Müşerref Tezcan, finalde söyleyeceği ‘Türkiye’m' şarkısını bakanın isteği üzerine başa alıyor. MHP'yle özdeşleşmiş ‘Çırpınırdı Karadeniz’i okuyor.

Bize olayı aktaranlar soruyor: ‘‘MHP'de ne değişti?’’

Yetimler ağlıyor

KİMYA mühendisi Ayla İltar (Etiler) haykırıyor: SSK'dan 70 milyon emekli; rahmetli albay babamdan da 135 milyon yetim maaşı alıyorum. Yeni sosyal güvenlik yasasında, Emekli Sandığı SSK'dan emekli maaş alanlara bu hakkı vermeyecekmiş. (SSK'dan emekli olan karı-kocanın emekli maaşları hariç)

Babam Atatürk'ün muhafazıydı; soyadımızı da Atatürk vermiş...

Eğer bu kesinti yapılırsa bizler gibi kadın ve kızların durumu felaket olur. Bu durumda hayatımı idame ettirmeme olanak yok. Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan, lütfen bu konuyu ciddiyetle düşünün.''

Misafirhaneler

otelleri

baltalıyor

GÜNEYDOĞU Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (GÜDOD) Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan Akbay ile yardımcıları Hüseyin Aydemir ve A. Hamit Yıldırım, iki olaya dikkat çekiyorlar:

Türkiye turizmi deniz, kum ve güneşten ibaret değildir. Güneydoğu'daki Hasankeyf, Edessa, Ruha, Şanlıurfa'nın tarih, kültür, inanç merkezi Halil'ül Rahman, Harran, Fırat ve Dicle arasındaki tarihi miras, Gaziantep Zaugma (Belkıs), Birecik, Mardin, Dar'ül Zaferan, Diyarbakır Surları, Adıyaman Komagene kalıntıları korunmalı, değerlendirilmeli, ekonomik bir kaynağa dönüştürülmelidir. Gerek dış turizm gerekse iç turizm artık çeşitlenme ihtiyacı içerisinde -su sporları, yamaç paraşütleri, balon turları, mağaracılık, kongre turizmi- başlatılmasının zamanı gelmiş ve tüm bunları yapabilecek potansiyelde hali hazırda mevcuttur.

Tüm bunlara rağmen ne Turizm Bakanlığı, ne seyahat acentaları, ne yerel yönetimler asla gereklerini yerine getirmemekte ve bakanlıklarımız dahil olmak üzere halen her ülkede az çok mevcut olan suyu, kamu ve güneşi pazarlama çabası içerisindeler ve her yıl bir darbe yenmektedir.

Diğeri de; kamu kurum ve kuruluşların amaçlarının dışında çalışması artık bir suç oluşmaktadır. Elektriği, suyu, personeli devletten olan ‘misafirhane’ ve ‘sosyal tesis’ altındaki gerçek oteller, bizlerle haksız rekabete yol açmaktadır. Yerli misafirlerin bu tip yerlerde konaklamasını protesto ediyor; Turizm Bakanlığı ile valilerin bu işe el atmalarını diliyoruz.