Paylaş
“Özellikle sosyal medyada çok şey söylendi. Bilen de konuştu bilmeyen de...
Elmalı Barajı çevresindeki mevcut ormanların rekreasyon amacıyla halkın hizmetine açılması New York’daki Central Park’a benzetilerek kamuoyuna müjdelenmiştir. Yıllardır uygulanan sıradan bir ormancılık faaliyetiyle devasa yeşil alan oluşturuluyor gibi yanlış algı yaratılmak istenmiştir. Bundan dolayı da bilimsel gerçeklere uyulması halinde herkes tarafından alkışlanması gereken hizmet projesi ne yazıktır ki şov ve algıya kurban edilerek tartışmaya açılmıştır. Cumhurbaşkanımız tarafından dile getirilen İstanbul’a yapılan ihanetin zararlarını en aza indirebilecek kalıcı projelerin müjdesi sabırsızlıkla beklenilmektedir.
Askeri alanlarda, Atatürk Havalimanı’nda ve yıllardır su havzalarında atıl bekletilen çıplak arazilerde gerçekten Central Park’a benzer devasa yeşil alanların yeniden oluşturulması mümkün iken algı yöntemiyle kolaycılığın tercih edilmesi şaşkınlık yaratmıştır.
Gerek rant projeleriyle gerekse zorunlu yol ve ulaşım projeleriyle doğal yapısı aşırı bozulan İstanbul’da artık bıçak kemiğe dayanmıştır. Tıpkı Central Park gibi çevre değeri yüksek devasa büyüklükteki yaşam alanlarının ormanlık alanlar dışında hızla hayata geçmesi kaçınılmaz olmuştur.
Yol güzergâhı ağaçlandırılması, bedelsiz fidan dağıtılması veya mevcut ormanların rekreasyon hizmetlerine açılması gibi rutin projelerin şov ve algıyla olağanüstü abartılarak zaman kazanılması İstanbul ve İstanbullu’ya yapılabilecek en büyük kötülüktür.”
GÜNÜN SÖZÜ
“Bizim şirketlerimiz çok borçlanıyor, döviz borcunu yönetemiyor, sonra da şoka giriyorlar. Döviz borçlarına yeni kurallar getireceğiz.”
(Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek)
LAİKLİĞE SAHİP ÇIKMADAN...
ÖRSAN K. Öymen, odatv’deki yazısında soruyor: “AKP Atatürkçü olabilir mi?”
Medya, yine yanlış bir varsayım üzerinden yanlış bir tartışma başlattı. Bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi oldu. Kavramları anlamadan yorum yapmaya kalktı... AKP Atatürkçü olabilir mi? Lakliğe sahip çıkmadan Atatürk’e sahip çıkılabilir mi?
MESAJ PANOSU
‘ALAMETİ FARİKA’ ÇUVALINDAN ŞORT
(VATANDAŞ yazıyor)
- Anam bana şeker çuvalından Tekirdağ’da denize girmem için şort dikmişti. Ben utandım, giymek istemedim. Ama denizde bir gördüm ki, herkesin poposunda aynı yazı vardı; ‘Alameti Farika-Alpullu Şeker Fabrikaları’; evet Lüleburgazlı Hakan Dedeoğlu’nun dediği gibi Atatürk’ün kurduğu ‘Alpullu’ özelleştirilmemeli’, Atamıza saygı gösterilmeli.
Fevzi AKMEŞE-MURATLI
(MİLLETVEKİLLERİ SORUYOR)
- YAZIN Portekiz, İspanya’daydım, kıskanmamak elde değil. İspanya’nın nüfusu 56 milyon dolayında ve ülkeye bu sene 84 milyon turist geldi. Halk artık, turist gelmesin diye bakıyor. Bizim değerlerimiz çok daha fazla olmasına karşın, bizim bulunduğumuz yeri sorgulamak gerekiyor. Nurettin DEMİR
- HÜKÜMET EXPO konusunda dut yemiş bülbül gibi... Bakanlar değişiyor ama AKP EXPO sorularını yanıtsız bırakıyor, EXPO’nun hesabını veremiyor. Çetin Osman BUDAK
BİLİYOR MUSUNUZ
CEZAEVLERİNDE RENK YASAĞI
- ALTINBAŞ Üniversitesi’nin düzenlediği Yeni Türk Medeni Kanunu’nun TBMM’de kabulünün 16. yılı dolayısıyla bugün 15.00’te üniversitede yapılacak ‘Müftülere Verilen Evlendirme Yetkisi’ konulu toplantıda; Prof. Dr. Şükran Şıpka, Av. Nazan Moroğlu, Yrd. Doç. Dr. Meliha Sermin Paksoy’un konuşacaklarını...
- MİLLETVEKİLİ Gamze Akkuş İlgezdi’nin Adalet Bakanı’na Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’nde mahkûmların ilettiği bilgilere göre; yeşil, mavi, lacivert ve kırmızı renkteki kıyafet yasağına son günlerde ‘siyah’ rengin de eklenmesi üzerine “Cezaevlerinde hangi renk kıyafetlerin giyilmesi yasaktır? Gerekçesi nedir? Bu yasaklar cezaevlerine göre değişiklik mi göstermektedir? Tek tip kıyafet düzenlemesinin yanında mahkûmlara cezaevi içerisinde de tek tip kıyafet giydirilmesi mi düşünülmektedir?” diye sorduğunu...
SANCAKLI’DAN KÜTAHYALI’YA ATEŞ!..
- GAZETECİ Rasim Ozan Kütahyalı’nın Beyaz TV’deki programda Boşnakları aşağılayan sözlerine tepki gösteren MHP Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı’nın, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduğunu...
- TGC Başkanı Turgay Olcayto’nun, Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Ahmet Şık, Mahir Kanaat ve Ali Bulaç’ı ziyaret ettiğini “Gazetecilik suç değildir, tutuklu gazetecilerin özgür bırakılmasını istiyoruz” diye konuştuğunu...
KAMU YARARINDAN KAMU ZARARINA
SAĞLIK Bakanlığı Kamu Hastaneleri Kurumu’nun yemek ve hizmet ihaleleri büyük çekişmeye neden oluyor, kaybeden firmalar ballı ihalelerin peşini bırakmıyor. Kurumlardaki yöneticilerle bazı yandaş firmalar gerekli ilişkiyi sağlarken, bu haksız rekabetin dışarıdaki firmaları mağdur ettiği şikâyetleri de giderek artıyor.
İstanbul Anadolu yakasında toplam 35 hastane ‘Kamu Hastane Birliği’ bünyesinde bulunuyor. Coğrafi konumlarına göre Kuzey ve Güney olarak ikiye ayrılıyor bu hastaneler. ‘Anadolu Kuzey’de Üsküdar, Şile, Maltepe başta olmak üzere 19, ‘Anadolu Güney’de ise Gebze, Maltepe, Sultanbeyli hattında ise 16 hastane bulunuyor.
Hastanelerdeki tüm hizmetler için Kamu Hastaneleri Birliği, iki ayrı bölgede yemek ve hizmet ihaleleri yapıyor; iki yıllık olan bu ihaleler büyük rekabete yol açarken, ihaleyi alamayan firmaların her türlü engellemeyi yaptıkları ve ihaleyi iptal ettirdikleri dikkat çekiyor.
Anadolu kuzey için geçen 9 Ekim’de yapılan yemek ihalesine 9 firma (Şahdar-Adana FT, Şimal-Gusto-Erdoğan, Tanpa-Halitsan, Azık, Şafak-Atilla, Deha-Temaş, Niftem-SMC-Baysan, Parıltım, Cevsaş) katıldı. 121 milyon TL’lik ihaleye istekli firmalar tarafından 85-90 milyon TL arasında teklif yapıldı. İhaleye itiraz eden firmalardan bazıları ihalede kamu yararı ve rekabet oluştuğunu beyan ettiler. Ancak eski yüklenicinin ihaleyi alamadığı öğrenildiğinde araya sokulan ‘güçler’ bir şekilde ihaleyi iptal ettirdi. Oluşabilecek kamu yararının kamu zararına dönüştüğü iddia eden bir yemek firmasının yöneticisi ”İptal sebebi karşısında Kamu İhale Kurumu’na itirazlarda bulunuldu. Kamu kurumunun ortalama 35 milyon TL yararına olabilecek bu durum karşısında bazı firmaların suskun kalması hiç hoş karşılanmadı. Ne yazık ki, kurum yöneticileri haksızlığa göz yumması vicdanları sızlattı.
Paylaş