‘CUMHURBAŞKANI’NA inat kararnamesi’ (3.9.2004) başlıklı İstanbul, İzmir, Adana ve Bursa’ya yapılan Defterdar atamaları ile ilgili yazımız üzerine birçok eski ve yeni gelirler kontrolörü aradı.
Bunların bazıları resmi görevliydi; bir kısmı da mali müşavirdi. Hepsinin ortak tepkisi de Hesap Uzmanları’na dönüktü; kendilerine dönük bilgiler onlar tarafından kamuoyuna yayılıyordu. Zaten bakanlıktaki üst düzey görevlerde bu grup mensupları ağırlıklıydı.
Yazımızda adı geçen ve Bursa’dan Adana’ya gönderilen Defterdar Fatih Acar’ı savunuyorlardı. Biz de Acar’la hakkındaki iddiaları konuştuk:
‘Sayın Bayer siz, ilgiyle okuduğum bir yazarsınız. Köşenize konuk olacağımı hiç düşünmüyordum. Söyleyeyim; Samsunluyum, 9 Eylül Üniversitesi İktisat mezunuyum (1986); mesleğe gelirler kontrolü olarak başladım. Yazıldığı gibi, defterdarlık memuriyetinden fiilen ayrılmadım. Geçmişte yurtdışı görevlere genellikle Maliye müfettişi ve Hesap Uzmanları gönderilirdi. RP’li bakan Abdüllatif Şener döneminde ise bizler gibi gelirler kontrolörleri, milli emlak ve muhasebat kontrolleri de gönderildi. Ancak DSP’li Zekeriya Temizel bakan olunca bu tasarrufu geri aldı. Kendi takdiridir, olgunlukla karşılarım. 9 aylık dış görevin 6. ayında döndüm.
CUMHURİYETE BAĞLIYIM
Ben daha önce Bursa’da 1995-97 yılları arasında defterdar yardımcılığı yaptığım için birçok kurum ve şirketten teklif aldım. Ancak kabul etmedim, vazgeçtim. ‘Kartal Operasyonu’ diyorsunuz, bu operasyon Bursa ve İstanbul’da yapıldı; bu konuyla uzaktan yakından bir ilgim yoktur. Onurumu, itibarımı her şeyin üzerinde tutarım; dürüst ve namuslu bir insanım. Devletimi çok seviyorum, cumhuriyete bağlıyım. İçime sinmeyen şeylerin içinde olamam. Maliye Bakanlığı’nda merkezi denetim elemanlarından biriyle kişisel bir sürtüşmemizin olduğu doğrudur. Makamımıza izinsiz oturması karşısında bunun uygun olmadığını, benim burada Maliye Bakanı’nı temsil ettiğimi söyledim. Beni şikáyet ettilerse bilemem. Bursa’da sağcısı da, solcusu da beni tanır, sever. Çok şükür hakkımda hep olumlu yazılar çıktı. Bizi Bursa’daki işadamlarına, meslek örgütlerine de sorabilirsiniz. CHP Bursa Milletvekili Kemal Demirel de dostumdur, o da bizi tanır.
NEDEN ‘VEKÁLET’ GÖREV
Çalışmalarımızdan ötürü Maliye Bakanımızdan teşekkür almışız. Bütün illerin performansında İzmir’in arkasından 2. geldiğimiz; Bursa’nın, Türkiye’de vergi gelirleri içindeki payını yüzde 2.46’dan 2.56’ye; tahakkuku da yüzde 2.51’den 2.75 çıkarttığımız için...’
Fatih Acar devam ediyor:
‘AKP’nin kuruluş çalışmalarında hiç bulunmadım. Cumhurbaşkanı’nın, Bursa’da atanırken kararnameyi neden onaylamadığını bilmiyorum, ancak saygı göstermek zorundayım. Ancak sadece benim değil birçok defterdar ve bakanlıktaki bazı genel müdürler de vekáleten görev yapıyor. (Adana’ya, Hesap Uzmanları’nın tepkisiyle mi gönderildiniz, sorusuna) Bakanlığımız neyi uygun görmüşse onu yaparız. Maliye Bakanımızın kişisel bir tasarrufu olabilir.’
Olay nedir
TÜRKİYE’de çokbaşlı bir vergi denetimi var. IMF ve Dünya Bankası bunun ortadan kaldırılmasını istiyor. Hesap Uzmanları, Maliye Müfettişleri ve Vergi Kontrolörleri merkez denetim elemanı sayılıyorlar. Bunların baştan niye kuruldukları ayrı bir konu. Ama sıkıntı ve gerginlik yaşandığı ortada. Bu kurullar, birbirlerinden bağımsız oldukları için ‘turne görevleri’ sırasında zaman zaman birbirleriyle çekişiyorlar. Yeni kamu yasasında teftiş kurullarının kaldırılmak istenmesi tartışmanın boyutunu iyice su yüzüne çıkarıyor. Bu nedenle yeni yapılanmanın gerginliği ve sıkıntısı çekiliyor. Bir başka sıkıntının da bakanlığın üst düzey görevlilerinin Hesap Uzmanı kökenlilerden oluşması. Ekimde Meclis’e gelecek gelir idaresi kanun tasarısının nasıl çıkacağı merak konusu.
Kayıtdışı ekonomi... Borca batmış bir Hazine... Faiz altında ezilen bir ülkenin vergi sistemi yerine oturtulmazsa daha çok borca mahkûm olmaz mıyız?
Ege’de dostluk, sınırları deliyor
TÜRKİYE ile Yunanistan arasında sahil kentleri arasında tam anlamıyla bir bahar havası sürüyor. Dostluklar sınırları aşıyor.İki ülkenin turizminin güçlendirilmesi konusunda çeşitli projeler gündeme getiriliyor.
Dikkate değer gelişmelerden biri Altınoluk beldesinde yaşanıyor. Üç gün süren ‘Zeytin Kültürü Festivali’nde gastronomi turizminin örnekleri sergilendi; kadehler iki ülkenin dostluğuna kaldırıldı. Avrupa Komisyonu’nun 71.5 bin Euroluk ‘Ortak Kökler, Ortak Tatlar, Ortak Gelecek Projesi’ ile iki bölgenin turizminin güçlendirilmesi, belirli uluslararası standartlar oluşturulması amaçlanıyor. Proje kapsamında Yunanistan’dan Altınoluk’a gelen Yunanlı bir aşçı, yöresel mutfaklar konusunda eğitim seminerleri vermeye başlayacak... Festivale katılan Midilli Valisi Pavlos Voyacis, ‘Papandreu ile İsmail Cem’in başlattığı dostluğu İsmail Aynur ile sürdürdüklerini’ söylerken, şu sözleri alkışlarla karşılandı:
‘İki ülke halkları olarak birbirimizi çok sevdiğimizi biliyorum. Önümüzdeki hafta milli takımlarımız oynayacak; aynı Galatasaray-Fenerbahçe maçı gibi geçecek.’
Altınoluk Belediye Başkanı İsmail Aynur, ‘Midillili dostlarımız Altınoluk’un öncelikle Yunanistan’da sonra da tüm Avrupa’da tanınması için bize destek veriyorlar’ dedi; Türk ve Yunan müzikleri eşliğinde zeytinyağlı yemekler yendi.
YUNANLI BAKAN Meis Adası’nda tatilini geçiren Yunanistan Turizm Bakanı Dimitris Avramopulos, Kaş’ı ziyaretinde, 5.Uluslararası Kaş Frigya Festivali’nin gelecek yıl Meis’le birlikte düzenlenmesini öneriyor. Yunanistan’ın turizm gelirinde yüzde 18 düşüşe dikkat ederek, işbirliği yapılması konusunda Erkan Mumcu ile görüşeceğini söylüyor.
YUNANLI ŞAİR Didim’de 9. Barış Şenliği’nde ‘Türk Yunan İlişkilerinin Dünü, Bugüne ve Yarını’ tartışılıyor. CHP Milletvekili Kemal Anadol, insanların da martılar kadar özgür olduğunda barışın tam olarak sağlanmış olacağını söylerken, ‘Martılar izin almadan Didim’den Samos’a uçabiliyor, vize olmadan, ayakbastı parası vermeden Samos’un kayalıklarına konabiliyor’ dedi.
Pasok Milletvekili Vasilis Fotinos, Türkiye’yi ‘Biz birbirimize çok benziyoruz. İlişkileri sıkılaştırmak ve daha çok çaba harcamak zorundayız’ karşılığını verdi. Mübadele döneminde ailesi Didim’den Yunanistan’a giden şair-yazar Kostis Hacı Fotinos, babasının Didim’deki evinin ‘Türk-Yunan Dostlukevi’ olmasından çok mutlu olduğunu söyledi.
Midilli, Asos, Gökçeada, Çeşme,Bodrum daha birçok ilçeler, beldeler sınırları aşıyor.
İstanbul’a palmiye ağacı olmaz
HÜRRİYET’te Ercan Saatçi yazmış; Fenerbahçe tesislerindeki palmiyeler çok güzelmiş, Kadıköy Belediye Başkanı da çok bayılmış, Bağdat Caddesi’ne dikecekmiş. Herkes sevinmiş.
İstanbul’un Kültüründe palmiye diye bir şey yoktur. Tarihi dokusunda da, coğrafi dokusunda da, florasında da yoktur, silüetinde de yoktur. Kentlerin bir kişiliği vardır, aklına esen bununla oynayamaz. Kimse bu tarihi kenti kendi kafasına göre ‘muz cumhuriyeti’ kentlerine benzetmeye kalkmasın. İstanbul’un ağaçları bellidir. Önce mevcutların bakımını bir doğru dürüst yapsınlar bakalım. 50 yıllık Fenerliyim kimse başka anlam da aramasın. Canerhan TİPİ
Aksiyonel hukuk
YARGIYA karşı sivri çıkışları ile bilinen eski Cumhuriyet Savcısı İsmet Tuncer adli yargının başlayacağı yarın, 11.00’de Sultanahmet Adliyesi önünde üç günlük ‘uyarı açlık grevi’ne neden başlayacağını şöyle anlatıyor:
‘Bir hakimi sahte evrak hazırlatmaya azmettirmekten 11 yıl hapse mahkum oldum ancak Develi Ağır Ceza Mahkemesi kapatıldığı için dosyam 8 aydır Kayseri’de bekliyor. Dolayısıyla temyiz aşaması başlayamıyor. Bu durumu protesto edeceğim. Uyum yasaları kabul edilmesine karşı yargı bağımsızlığına dönük olarak hükümetten bir ses çıkmıyor. Hukuka özen göstermeyen bir iktidar TSK’dan ihraç edilen subayların YAŞ kararlarına muhalefet şerhi koymasını biliyor. Buna karşılık hükümet programında vadetmesine karşın Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) kararları hala denetime kapalı tutmaya devam ediyor. Neden?’
Açıklama
‘VEZİR olursunuz ama’ (3.9.2004) başlıklı Kadir Topbaş’ı eleştiren yazı üzerine bir açıklama yapan iç mimar, MSÜ öğretim görevlisi Senih Atila Eldem ‘Benim böyle bir yazıdan katiyen haberim yoktur.Bu yazıyı gazetenize yazdıran kişiyi tekzip etmek öz hakkımdır’ dedi. Ancak yazının gönderildiği faksın, Eldem’in bir dostuna ait olduğunu tespit etmiş bulunuyoruz. Bu arada Kadir Topbaş’ın geçen dönemden kalan kadrolu 40 danışmanın işine son verdiği, sadece ihaleler konusunda uzman E. Vali Ömer Türk’le çalıştığı öğrenildi.
Biliyor musunuz?
ALTINOLUK’ta ‘Zeytin Kültürü Festivali’ne katılan Midilli Valisi Pavlos Voyacis’in ‘İki ülke halkları olarak birbirimizi çok sevdiğimizi biliyorum.Önümüzdeki hafta milli takımlarımız oynayacak; aynı Galatasaray-Fenerbahçe maçı gibi olacak’ sözleriyle alkışlandığını...
Biliyor musunuz?
GÜNÜN SÖZÜ
‘Kadınlar, üzüm suyu gibidir.
Sizin göstereceğiniz ilgi ve emeğe göre karşılık vererek,