Gecekondu eczaneler açılmaya başlandı

Bildiğiniz gibi daha önceleri SSK hastaneleri olan hastaneler Sağlık Bakanlığı’na devredildi. Eskiden kendi ilaç ihtiyaçlarını karşıladıklarından etraflarında hiç eczane bulunmuyordu. Ancak şimdi olmadık yerlere, olmadık süreler içinde binalar dikilerek veya tadilatlar yapılarak olmadık eczaneler açılıyor. Tabi bunlar rant kapıları olduğundan birileri muhakkak kazanıyor.

Bunlara örnek vermek gerekirse eski TCDD Hastanesi sonradan SSK Gazi Hastanesi oldu; şimdi de Gazi Devlet Hastanesi... Karşısındaki araziye 3-4 baraka yapıldı; ikisi eczane, biri optik, biri de bir başka dükkan oldu. Buraları kimler nasıl aldılar hangi ara haberleri oldu. Eczaneler tam hastane kapısının çıkışında. Daha vahim olan örnek ise eski SSK Etlik Kadın Doğum Hastanesi’nin karşısındaki üst geçit... Bu üst geçit bildiğiniz gibi hastaneye girişlerde kolaylık olsun diye tam hastanenin kapısının önünde... Bildiğim kadarıyla belediyeye ait olan iki de büfe vardı. Ancak şimdi çok hızlı bir tadilatla burası bir eczane yapıldı.

Bildiğim kadarıyla eczane açmak birçok prosedür gerektiren bir proses... Kaldı ki buraya ruhsat kim tarafından verildi? Üst geçit, WC filan var mı? Su bağlantısı var mı, yoksa taşıma su mu?

Yoksa belediye kadrolu eczacı mı işe aldı da buraya eczane açtı?

Günü Sözü

"Bir anayasada hem laiklik, hem de dini simgeleri eğitim kurumlarına sokma yönünde maddeler olmaz. Bir demokratik ülkede yarım laiklik olmaz."

(ODTÜ Rektörü Prof. Dr.

Ural Akbulut)

Yurtdışında okumak ve orada kalmak istiyoruz

KANAL D’de önceki akşam Abbas Güçlü’nün ’Genç Bakış’ programında, TED Ankara Koleji mezunu ’büyükler’ eğitim adına hoş anılarını aktardılar; öğütler verdiler öğrencilere... Lise öğrencileri ise ’akıllı’ konuşmaları yanında gerektiğinde demokratik bir şekilde öğretmenlerini eleştirdiler.

Türk Eğitim Derneği’nin 80. kuruluş yılı kutlamaları, ’Eğitim Hakkı ve Gelecek Perspektifleri’ konulu ’80. Yıl Uluslararası Eğitim Forumu’ ile sona erdi...

17 maddelik forum bildirisinde, daha eşit ve adil bir eğitim sistemi istendi.

Atatürk’ün direktifleriyle kurulan TED Ankara Koleji’nin öğrencilerinin katıldığı ’Genç Bakış’ta Abbus Güçlü bir anket sonucu açıkladı... Anket, Türkiye’deki okullarda verilen yabancı dil eğitiminin %96 oranında yetersiz olduğunu göstiyordu. Sanırız bu rapor eğitimimizin nereye gittiğinin çarpıcı bir belgesi; Milli Eğitim Bakanı da çok etkilenmiştir bundan.

Kolejin mezunlarından, eski sanatçı Filiz Akın’ın öğrencilere inovasyon, nano teknoloji, bilişim ve iletişim gibi eğitim dallarına önem vermesini istemesi dikkat çekiciydi. Mithat Bereket’in öğrencilere, basketbolda ve hangi eğitim süreçlerinden geçtiğini ve başarılı çalışmalarını anlattı. Önerilerini keşke öbür lise öğrencileri de dinleyebilme olanağı bulsaydı.

Türban konusundaki tartışmalarda lise öğrencilerinin bu konuda ne kadar endişeli oldukları anlaşılıyor.

Yurtdışında okumak isteyenlerin oranının, bir soru karşılığında hayli yüksek çıkması ve hatta yurtdışında kalmayı düşünenlerin sayısının dikkat çekici derecede çok olması AKP iktidarını derin derin düşündürmelidir.

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Metin Feyzioğlu’nun öğrencilerle sıcak ve sevecen yaklaşımı, açık ve samimi eleştirileri çok sevimliydi. Öğrencilerin yurtdışı yaklaşımı karşısında "Eğitim için gittikten sonra mutlaka ülkenize döneceksiniz ha..." uyarısını yapmayı da ihmal etmedi.

ÖĞRENCİLERİN ENDİŞESİ

TED’li öğrencilerinin bazı soruları endişe kaynağı taşıyordu:

"Türban serbest olursa, türban takmayan öğrenciler üzerinde muhafazakar öğrencilerin baskısı olacak mıdır? Baskı olursa, devlet buna karşı hangi tedbirleri alacaktır? Türbanın kamu görevlilerine yayılması hangi yolla engellenecektir? Eğer böyle bir şey olursa kamu görevlisi nasıl tarif edilecektir?

Eğitim için kendisini adamış olan TED Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu’nun hem uyarısı hem de müjdesi vardı:

"Konuşa konuşa kendimizi harcıyoruz... Cumhuriyete sahip çıkacağız... (Eğitime katkı anlamında)Karnı toklar akıllarını başlarına almak zorundadır... TED Üniversitesini 2009/10’da hizmete sokuyoruz; üniversite hizmetini Türkiye’nin her tarafında yaygınlaştıracağız."

Biliyor musunuz

BÖLGEDE birliği ve kalkınmayı hedeflemek amacıyla Karslı işadamı Rufay Karahan tarafından kuruluş çalışmaları yürütülen Doğu Anadolu Birlik ve Kalkınma Vakfı’nın (DABİVAK), bölge halkı için Ankara’da misafirhane niteliğinde olacak ’Doğu Evi’ kuracaklarını açıkladığını... KEÇİÖREN Belediye Başkanı Turgut Altınok’a, Başkent Grubu tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen ’Cumhuriyetin 84. Yılı Altın Adamı’ ödülü verildiğini...

Amaç özgürlükse o zaman din dersleri de kalksın

TÜRKİYE’de din ve vicdan özgürlüğünün tartışılması sorunu sadece ’türban’ çerçevesinde tartışmayı değil, zorunlu din dersi uygulamalarının kaldırılması, farklı din ve mezheplerden olanlara karşı ayrımcı uygulamalardan vazgeçilmesi için adım atmayı gerektirir. Ayrıca demokratik hakları için mücadele edenlere karşı tahammülsüz davrananların, kendisini özgürlüklerin savunucusu olarak yansıtması samimi değildir.

Türban tartışmalarıyla toplumda yeniden kutuplaşmalar yaratılmasına, halkın laik-şeriatçı şeklinde bölünerek egemen politikalara yedeklenmesine izin verilmemelidir.

Alaaddin DİNÇER-

Eğitim Sen Genel Başkanı

İmam Hatipler ve Tevhidi Tedrisat

TÜRBAN liseye ilkokula inecekmiş; zaten oradan gelmiyor mu? Bu adamların gözü kör mü? Eğitim Birliği ile birlikte milletin birliğini de bozdular.

Bu çocuklar uzayda mı türban takıp 18 yaşında üniversite önlerine geliyor? Hepsi İ.Hatip’lerden; zorla takıyorlar.

Yazık kızlara... Sorunun orijini budur.

İmam Hatip’te baş açmak yasaktır!

Ha medrese ha İ. Hatip... Nerede tevhidi tedrisat!

Bu sorunun orijini... 12 yaşındaki kız çocuklarına zorla türban taktırmakla başlar!

Çocuk hakklarına aykırı olarak, dinde zorlama yoktur denmesine rağmen...

Çözüm...

Büyük Atatürk’ün devrim yasas1ı Tevhidi Tedrisat uygulansın...

İmam Hatipler kapatılmalıdır.

Yoksa Özgürlük diye diye bu kız çocukları giderek köleleşecektir. C. TEKELİ