Paylaş
Ne dersiniz, böyle bir yaklaşımı bağışlar mıydı Atatürk?
13 Kasım’da Suriye cephesinden İstanbul’a döndüğünde işgal donanmasına bakarak "Hoş geldiniz" mi demişti Mustafa Kemal?
Yoksa "Geldikleri gibi giderler" diyerek Milli Mücadele’nin "Ya istiklal ya ölüm" şiarının ilk işaretini daha o günden mi vermişti?
Aydınlarımızın saflarında bir teslimiyetçilik rüzgárı esiyor. Sitemkár bir şekilde bile olsa dillendirilen bu yaklaşım aslında Atatürk karşıtlarının ekmeğine yağ sürüyor! Oysa bugün karamsarlık günü değildir. Halide Edip Adıvar’ın Fatih mitingindeki o sözlerini hatırlama günüdür bugün:
"Gece en karanlık ve ebedi göründüğü zaman, gün ışığı en yakındır."
Peki, o gün ışığını nasıl yakalayacağız yeniden?
Öncelikle teslim olmayacağız, ülkemizi terk edip ayağımızı vatan toprağından kesmeyeceğiz, mülteci duruma düşmeyeceğiz. Türkiye için mücadele edilecekse, bu Türkiye’de yapılacaktır!
Herkes Nazım Hikmet’in o ölümsüz dizelerini bir kez daha hatırlamalıdır:
"Mesele esir düşmekte değil,
Teslim olmamakta tüm mesele..." Serdar ANT
Genelkurmay sitesi yazıyor, Dışişleri ne işlem yapıyor
UZUN süredir dikkatimi çeken bir konuda köşeniz aracılığıyla yetkililerden bilgi almak istiyorum. Düzenli olarak Genelkurmay Başkanlığı’nın sitesini ziyaret etmekteyim. Öncelikle titiz ve düzenli bir çalışma ile hazırlanan ve güncellenen bu site için Genelkurmay’a teşekkürlerimi bir borç bilirim. Bu sitede yer alan kara suları sınır ihlallerinde, 2007 yılı içersinde tam 60 adet olay vuku bulmuş, bu olaylara Sahil Güvenlik Komutanlığı gerekli müdahaleyi yapmış ve alınan tedbirlerde her defasında "Gerekli girişimlerde bulunulması maksadıyla olay Dışişleri Bakanlığı’na bildirilmiştir" ibaresi bulunmaktadır.
Bir vatandaş olarak Dışişleri Bakanlığı’nın bu konuda ne gibi tedbirler aldığını merak etmekteyim. Yetkili bir ağızdan köşeniz aracılığıyla verilecek cevap için peşin teşekkürlerimi iletirim.K. YILDIRIM
GÜNÜN SÖZÜ
"Nice insanlar gördüm üstlerinde elbise yok... Nice elbiseler gördüm içlerinde insan yok..."(Mevláná)
İstanbul’a kıymayın
YÜZLERİ kapalı bir grup genç 3-4 hafta önce İstanbul’un bazı mahallerinde caddeleri ateşe vermişti. İşte bu gruptan bazılarının bu otomobil yakma işinde rol aldığını düşünmek çok da zor değil.
Valimiz nedense pek önemli bir şey değil diyerek olayı ilk günlerde geçiştirdi. Ama aslında bu olayların olacağını düşünmek çok zor olmasa gerekti. İstanbul Emniyeti yılbaşına kadar bu operasyonu tamamlasa da insanlarımız yeni yıla bu kadar çaresiz ve umutsuz girmese... Bir futbol maçı için binlerce polis görevlendirilirken böyle gösterilere daha fazla polis gerekmez mi?
Yılanın başı küçükken ezilmeli, yoksa çok daha fazla acılar yaşarız İstanbul’da.Funda YAMANEL
Hava, su bedava elektrik kaçak
MARDİN Kızıltepe’de yaşamaya çabalıyorum. Öylesine güzel bir hava var ki, tertemiz. Karbonmonoksit gazı miktarı yok denecek kadar az. İnsanlar mutlu, öylesine mutlular ki her eş kendi yükümlülüklerini yerine getirirken hiç zorluk çekmiyor. Her aile en az 5, en fazla sayısı mutluluk durumuna göre değişen, sayısız çocuk dünyaya getiriyor.
Konumuza gelince, hava temiz demiştik. İnsanlar mutluluktan olsa gerek hiç gocunmadan kaçak elektrik kullanıyorlar. Zaten su bedava, tek sorun yiyecek; onu da devlet her çocuğa yardım parası ile karşılıyor. Gönderilen teşviklerle fabrika manyağı yapılırdı; çalışmaktan düşünemezlerdi çocuk yapmayı; terörü veya yardakçısı olmayı...
Kaçak elektrik devletin politikası mıdır? Göz göre göre kullanıyorlar. Aman başkaldırmasınlar aman da aman... Yeter ya, her gün kesilen elektrik yüzünden ruh halimiz bozulacak. İki gündür dünyadan ilişiğimiz kesmiştik zaten. Batıdaki insanımız neden kaçak kullanmıyor? Batıdaki insanımız aristokrat sınıfından mı?
Hiç mi çaresiz, aç insanımız yok oralarda? Sabrım yettiği sürece kaçak elektrik kullanmayacağım.
Reşit Kan GENCER
MESAJ PANOSU
DELEGE seçimleri Türkiye’nin hiçbir yerinde sandık kurularak yapılmıyor. Genel Başkanlığa bağlılığını ve sadakatini ispat etmek amacı ile delegeler ilçe binalarında CHP gibi bir partiye yakışmayan şekilde belirleniyor. Bu gidişle iktidar olmak hayal bile değil!
Tuncer FERAH
BEN Atatürk’üne, Cumhuriyetine, vatanına bağlı, akli dengesi yerinde olan ’işsiz’ bir Türk genciyim. Eve dönüş yasasının teröristlere sunduğu imkanları duydum. Acaba diyorum bir süreliğine dağa çıkıp sonra pişmanım diyerek dağdan insem bu devlet bana o zaman iş verir mi?
Alev CEYLAN
KURBAN Bayramı’nda kurban kesenler de artık dağıtmak yerine ’stok’ ihtiyacını karşılamak için derin dondurucularını tercih ettiler. Şahsen kurban eti dağıtana şahit olmadım.
Gülden BAYSAL-İSTANBUL
NEW YORK’ta kuş pisliğine basarak düşen kapıcı 6 milyon dolar tazminat kazanmış. Bizlerse alışık olmadığımızdan olsa gerek, Isparta’da düşen uçaktaki yolcuların hakkını aramak için gelen ABD’li avukatlara Devlet Bakanı düzeyinde tepki gösterdik.
Aslında Ulaştırma Bakanı tepki göstermekte de haklıydı. Düşünsenize ya hakkımızı aramaya alışırsak, sırf Yenicami önündeki güvercinlerin pisliklerinden dolayı ödenecek tazminat milyar dolarları bulur.
Ersoy ÖNGÜN
Paylaş