Paylaş
'Paraşüt Operasyonu' ile ilgili olarak belediyenin hesapları incelemeye alınırken, Gaziantep'e özel atanan bürokratlar mercek altında...
GAZİANTEP'ten bir okurumuz telefonda şöyle dedi: ‘‘Belediye Başkanımız Celal Doğan, Güneydoğu'nun Paris unvanını Diyarbakır'dan almaya niyetli... Baksanıza, 700 bin göçmen için daha yerimiz var, diyor. Muhtemel göçlere de hazırlıklı olduğunu söylüyor. Celal Doğan'ın Gaziantep'te güzel şeyler yaptığı doğru, ama bir de bunların gerisine bakmak lazım...’’
Gaziantep ve Kilis bağlantılı 'Paraşüt Operasyonu' ile ilgili olarak üç Mülkiye müfettişi, bir süredir Gaziantep'te çalışıyormuş. Büyükşehir Belediyesi'nde de çok geniş kapsamlı bir soruşturma yapılıyormuş... Tüm hesapları didik dedik ediliyormuş...
Uzun yıllardan beri Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'nin ilk kez ciddi bir teftiş geçirmesi, 'Paraşüt Operasyonu'nun başka boyutlarının da araştırıldığını ortaya koyuyor.
Büyükşehir Belediye Başkanı Celal Doğan'ın bundan dolayı çok rahatsız olduğu biliniyormuş. Hatta Ankara'ya giderek, bazı çevrelere bu tedirginliğini de iletmiş.
Doğan'ın, 'Paraşüt Operasyonu'nun başaktörü Yasin Altınbaş'la yakın arkadaş oldukları biliniyor. Hatta, Gaziantep'teki yerel Kanal 27'de ortaklıkları bulunuyor.
Muhatabımız diyor ki:
‘‘Duyduğumuza göre, belediyenin hesapları incelenirken, Doğan'ın sattığı arsalar, verdiği ihaleler ve kendisinin iş ilişkileri de araştırılıyor. Kimlere belediyenin arsalarını sattı, kimlere ihale verdi?’’
‘‘Kim bu isimler’’ diyoruz.
‘‘Bütün Gaziantepliler Doğan'ın, Yasin Altınbaş'a, Cemal Kadıoğlu'na ve Muhtar-Asım Atmaz'a belediyenin en kıymetli arsalarını sattığını biliyor. Müteahhit ve ithalat-ihracatçı Cemal Kadıoğlu önemli bir kişidir. Gaziantep'in en zenginlerindendir. Kentin en güzel yerini alan Kadıoğlu, bu yeri daha sonra Beğendik Mağazası'na verdi. Kadıoğlu'nun, Doğan'ın gizli ortağı olduğu konuşulur. MNG Holding ise, belediyenin arıtma tesislerini yapıyor. İş, 110 milyon dolara ihale edildi, 170 milyon dolar ödendi, daha 40 milyon dolar isteniyor. Konukoğlu ailesi ise, belediyenin bir arsasına çok güzel bir hastane yaptı, ancak arsanın satışıyla ilgili Danıştay'ın bir iptal kararı belediyede rahatsızlık yaratıyor. Ama son durum nedir bilmiyoruz. Ayrıca belediyeye hayvanat bahçesini yapan Atmazlar, Doğan ile bir süre önce dünür oldu.
AHTAPOTUN KOLLARI
- Celal Bey, oğlunu evlendirdi mi?
- Evet, 7 Temmuz'da belediye salonunda oğluna düğün yaptı, müteahhit Asım Atmaz'ın kızını aldı. Düğüne özel uçakla gelen CHP Genel Başkanı Altan Öymen, Murat Karayalçın, İbrahim Tez, Ali Dinçer, Mehmet Okan, Haluk Ulusoy ve Mehmet Nazif Günal gibi konuklar da katıldı. Nedense basın düğünden uzak tutuldu. Öymen de, ertesi günü belediye otobüs garının açılışını yaptı.
Neyse, biz soruşturmaya dönelim:
Müfettişler, sadece Büyükşehir Belediyesi'ni değil, Gaziantep'te 1993'ten 1999'a kadar görev yapan bütün kamu görevlilerini de mercek altına alıyor...
Valisinden Emniyet Müdürü'ne, Gümrük Müdürü'nden Defterdarı'na kadar.
Evet bu kişiler hangi maksatla Gaziantep'e verildi?
Bunlar özel atamalar mı?
Arkasında hangi siyasi güçler var?
Gaziantep'te neler olupbittiğini daha ileriki günlerde öğreneceğiz.
'Paraşüt Operasyonu' için ahtapotun kolları siyasetçi, bürokrat ve işadamlarından oluşuyor dememiş miydik?
Çankaya'da artık başka bir cumhurbaşkanı var
9 EYLÜL Üniversitesi öğretim üyelerinin rektör adaylarını belirlemesinin ardından YÖK'ün aldığı tutum, yükseköğretim sistemini ve Kemal Gürüz'ün kişiliğini yeniden tartışma konusu yaptı.
YÖK Genel Kurulu, birinci ve ikinci sırada ve toplam olarak % 80'in üzerinde oy alan iki adayı eleyerek üçüncü sıradaki adayı, birer oy alan iki adayla birlikte Cumhurbaşkanı'na sundu.
9 Eylül Üniversitesi öğretim üyeleri bu durumu protesto ettiler, cüppelerini Atatürk'e emanet ettiler. Başlarına gelecek olanları pek düşünmeden!
Bundan iki yıl önce, Ekim 1998'de Mersin Üniversitesi'nde rektör adaylarını belirlemek üzere seçim yapılmıştı. Adaylardan % 46 oy alarak birinci olanı, YÖK'ün cumhurbaşkanına gönderdiği listede yer almadı. İkinci sırada olan ve % 26 oy alan aday rektör oldu. Mersin Üniversitesi öğretim üyeleri de bu durumu protesto ettiler. Olanları basına anlattılar. Ve kampus içinde Atatürk Anıtı'nın önünde toplanarak cüppelerini Atatürk'e emanet ettiler.
Bu protestoların önderleri sayılan öğretim üyelerinden birisi hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunuldu. 1999 yılında, dört profesör öğretim üyesinden bazılarının 1997 ve 1998, bazılarının 1998 ve 1999 yılı sicilleri olumsuzlaştırıldı. Bu öğretim üyelerinden birisi sürüldü. Bir yardımcı doçentin de 1998 yılı sicili bozuldu ve daha sonra da sözleşmesi uzatılmayarak işine son verildi.
Bütün bu işlemler dava konusu edildi. Rektör ataması işlemi Danıştay'da dava konusu... Olumsuz sicillerin tamamı Adana İdare Mahkemesi'nce iptal edildi. Sürgün ve göreve son verme işlemlerinin davaları sürüyor.
Bu arada, Kemal Gürüz ile eski Rektör Vural Ülkü aleyhine suç duyurusunda bulunuldu, tazminat davaları açıldı.
Bu kez, Dokuz Eylül Üniversitesi'nde yaşananlardan bazı öğretim üyelerinin sorumlu tutulması, Kemal Gürüz'ün bazılarından intikam almaya kalkışması söz konusu olamayacak gibi...
Çünkü, Çankaya'da bir başka cumhurbaşkanı var.
Sayın Sezer, YÖK'e yasanın verdiği yetkinin keyfi kullanılamayacağını, takdir hakkının objektif ölçüler içinde ve kamu yararına kullanılması gerektiğini bilen bir hukukçu... Nitekim doğruyu yaptı. Hukukun üstünlüğünü kabul etme konusunda eksikliği olan YÖK Başkanı, eğer görevini sürdürürse, bu eksikliğini gidermek zorunda kalacak.
Evet, YÖK sistemi çürüktür, Kemal Gürüz ise bu bozuk sisteme uygun kişi.
Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği, yakın zamanda, üniversitede kararların kurullarda alındığı, rektör ve dekanın bu kararları uyguladığı, YÖK Başkanı'na bağlı tepeden inmeci yönetim anlayışını değiştiren, katılımı sağlayan bir yasa taslağı hazırlayıp hükümete sundu. Görev, hükümet ve TBMM'de. Ama bu arada, Kemal Gürüz artık görevi bırakmalı. Cumhurbaşkanmızı gereksiz yere uğraştırmaya hiç hakkı yok.
Prof.Dr. Zafer ÜSKÜL-İSTANBUL
Çok mu aradınız
‘‘GERÇEKTEN, Sağlık Bakanlığı'na atamak üzere Osman Durmuş'u çok mu aradınız? Bakanlıkta taş üstünde taş bırakmayan, yetişmiş tüm elemanları görevden alan ve siyasi kadrolaşma yapan bu bakanı Türkiye ise seyrediyor. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı'nı, Başbakan'ını, yargıçları ve tabip odalarını göreve davet ediyorum. MHP yönetimi acilen Durmuş'u görevden almalıdır.’’
(Dr. Ünal YÜKSEK-KONYA)
İŞÇİ emeklileri 100 milyon maaşa yüzde 0.7 zam (700 bin lira) alacaklardır. Çalışma Bakanı Sayın Yaşar Okuyan ile Türk-İş Başkanı Sayın Bayram Meral'i kutluyoruz! Bu zam farkı olan 700 bin lirayı ne şekilde harcayacağız? Lütfen bildirirlerse çok memnun olacağız.
Mehmet OTAY-İSTANBUL
Paylaş