Yalçın Bayer:Gaziantep otoyolu törensiz açılsaydı 6 can gitmeyecekti

Yalçın BAYER

Cumhurbaşkanım bu yolu lütfen hemen açtırın

GAZİANTEP-Osmaniye arasında 6 kişinin öldüğü trafik kazası haberini üzülerek izledim. Burası herkesin bildiği gibi dar ve kalabalık bir yoldur. Oysa bu yolda alternatif otoyol yapıldı, iki ay önce tamamlandı. Ancak hangi devlet büyüğünün açacağı belli olmadığı için iki aydır açılmayıp, rötuşlanıp duruyor. Hiçkimse yol bitmedi demesin. Çünkü ben bu yoldan tam iki ay evvel geçtim. Açılış töreni için ağırdan ağırdan çalışmalar devam ediyor.

Belki otoyol olsaydı, 6 can gitmeyecekti. Giden sadece can mı? Hiç devletin kaybını hesap eden oldu mu?

Ben merak ettim. Bir hafta evvel cumartesi günü Bahçe İlçesi'nin otomobil girişinde arabamı park ettim. Şimdiki yoldan gelip Bahçe otobanına giren aracı saydım:

Dakikada 6, saatte 360, 24 saatte 6640. Bir de karşı yönden geleni sayarsanız 17.280 araç yapar.

Ortalama 15 bin kişi olduğunu farz edelim. Araç başına 1 milyon olsa günde 16 milyar, ayda 450 milyar, iki ayda 900 milyar.

Bu para devletin kaybıdır.

Daha ne zaman açılacak belli değil. Cumhurbaşkanı'nın haberi oldu mu, bilmiyorum. Ama önce onun kararı olmasa Başbakan, o da olmazsa kendi ilçesinden geçen otoyol olması sebebiyle Bahçeli bekleniyormuş.

Gösterişten hoşlanmadığnı işittiğimiz Sayın Cumhurbaşkanı'na sesleniyorum.

Devletin her gün 15-20 milyar lirasının buharlaşmasına müsaade etmeyiniz. Halkımız bu gösterişli törenlerden hoşlanmıyor.

Lütfen emir veriniz, otoyol bu defa da törensiz açılsın veya yerel yöneticiler açsın veya yolda çalışan mühendis, teknisyen, işçi, aşçı ve şoförler açsın.

Bir vatandaş ve bir tıp mensubu olarak gösterişli törenlere son verilmesini arzulamaktayım.

Dr. Asım GÜZELBEY-İSTANBUL

Zorlu sınav

BİNLERCE gümrük komisyoncu yardımcısı, 'gümrük müşaviri karnesi' alabilmek için bugün Ankara'da zorlu bir sınava giriyor.

Bu sayının 2 bini İstanbul'dan olmak üzere 3 bini aşacağı belirtiliyor.

Sınavda başarılı olmak için 70 puanı aşmak gerekiyor. Ancak sınava girenler, ‘gümrük bürokratlarının oyunu’ nedeniyle bunun çok zor olduğunu belirtiyorlar.

Komisyoncular başarılı olamazlarsa, 2000 Şubatı'nda yürürlüğe giren 4458 sayılı yeni Gümrük Kanunu'na göre yıllardır yürüttükleri mesleklerini bırakmak zorunda kalacaklar.

Sınava girenlerden bir grup gümrük komisyoncusu şunları söylüyor:

‘‘Acaba kaç kişi barajı aşıp karne alabilecek? Bu sorunun yanıtı çok zor. Çünkü son 15 yılda 6 sınav yapıldı, sadece 63 kişi başarılı oldu; 9 sınav hakkımız ise gasp edildi. Sınavda bu yüksek barajı aşıp kimse başarı gösteremezse bu şaşırtıcı olmayacaktır. Yıllardır bu işi yapanlar bir köşeye itilecektir.’’

Peki yıllardır bu işi yapan gümrük müşavir yardımlarının görevini kimler yapacak? Yeni yönetmelik; gümrük başmüdürü, gümrük muhafaza başmüdürü, gümrük uzmanı, kontrolör, gümrük müfettişi, daire başkanı gibi görevlerde en az 10 yıl çalışıp görevlerinden istifa eden veya emekliye ayrılanları, sınavsız gümrük müşaviri olmaya hak kazandırıyor.

Yani üst düzey gümrükçüler, yıllardır bu işten ekmek yiyen komisyoncu yardımcılarına bu pastadan pay vermek istemiyorlar.

Gümrük personeli, sınavsız karne hakkına sahip olduğunda aynı eczacı ve kaptan gibi imza yetkisine sahip olacaklarını eleştiriyorlar.

Ve bu durumun değiştirilmesi için 18 milletvekilinin hazırladığı bir teklif dikkate alınmayınca sıkıntılı bir durum ortaya çıkmış.

Bu yaşta sınava girmek kolay değil.

Yobazlara karşıyım

NİZİP Belediye Başkanı Coşkun Özkaya aradı, Atatürk anıtlarının naklinin, tören alanının genişletilmesi amacıyla valilik ve kaymakamlığın izinleriyle yapıldığını söyledi, ‘‘Gelin görün, eskisinde mi, yenisinde mi Atatürk Anıtı daha güzel görünür oldu?’’ iddiasında bulundu.

Siyasi rakiplerinin iki dönemdir karşılarında seçim kaybettiklerini, bu nedenle karalamaya kalkıştıklarını söyleyen Özkaya, ‘‘Ben sahte değil, Allahına kadar gerçek bir Atatürkçüyüm... Sonuna kadar da yobazlara karşıyım’’ diyerek tartışma konuları için şöyle konuştu:

- Ben her meclis oturumunda üyeleri, Atatürk ve şehitler adına saygı duruşunda bulundururum. Dört yıl önce belediyeye 6x9 metre ebadında poster ve Türk bayrağı aldırmışımdır. Demirel, Nizip'e geldiğinde bunu İtfaiye Meydanı'nda görmüştür. Bu arada belirteyim; Atatürkçü Düşünce Derneği'nin 10 üyesi varsa, 6'sı bana oy vermiştir.

- Gerici takımların yanında olamam. FP'li insanlar, taş aday olsa ona verirler, başka partiye vermezler. 8. sıradaki aday seçilecekmiş gibi çalışır. Bizim partide ise 1 ve 2. sıradakiler çalışır, 3 ve 4. sıraladakiler parti aleyhine çalışır, sonundakiler ise hiç çalışmazlar. O nedenle o anlayıştaki kişiler bana oy vermezler. Biz mütevazı, alçak gönüllü ve hizmet adamıyız.

- Hiç, bir ton ağırlığındaki Atatürk heykeli mümkün mü ki elle kaldırabilsin; tabii ki kurtarıcı ile taşıyacaksınız. Çizilmemesi için de üzerine bez geçirdik. Atatürk'ü asmak kimin haddine... Nitekim esnaf temsilcileri bizim için 'en büyük Atatürkçüden daha büyük Atatürkçü' demişler, anıtların yeni yerlerinin Nizip'e şimdi daha çok yakıştığını söylemişlerdir.

- Muammer Aksoy, Bahriye Üçok ve Uğur Mumcu'nun park ve caddelerdeki isimlerini bizim yörenin 'aydınları' olmadığı için değiştirdik. Benden önce Aksoy Parkı'nın adı Kenan Evren'di, sonra 100. Yıl oldu, ben de Fatih Sultan Mehmet olarak değiştirdim. Biz tarihimize bağlı insanlarız. Yöre dışı adlar koyduğunuzda her gelen değiştiriyor; en iyisi Fatih, Yunus Emre gibi isimler koymak. Mesela, Nurdağ İlçesi'nde ANAP'lı Başkan, Mustafa Taşar Bulvarı koymuştu, gelen MHP'li belediye başkanı da bunu Alparslan Türkeş diye değiştirdi. Babamın adını bir caddeye vermemin nedeni de üç dönem milletvekili olmasıdır, hizmeti vardır. Ben öbür belediye başkanlarının da adlarını verdim, ne olmuş yani...