Paylaş
Ganos fayı hep hareket halinde. Dün yine salladı Ege’yi... Bölge bir yüzyıldır izleniyor. Son projelerden biri Türkiye-Almanya işbirliği, İstanbul ve Boğaziçi üniversiteleri, Almanya GFZ Enstitüsü ve TÜBİTAK’tan bilim insanlarının yürüttüğü çalışma. Şarköy’ün birçok noktasına 40’ın üstünde Ganos fay hattı üzerine sismolojik gözlem istasyonları kuruldu.
Gazeteci Yakup Önal’a bilgi veren proje yürütücüsü Prof. Dr. Eşref Yalçınkaya, kurulan istasyonlarla ulusal istasyonların tespit edemediği mikro yer hareketlerini tespit edeceklerini söyledi. Yalçınkaya İÜ Cerrahpaşa’dan, Prof. Dr. Marco Bohnhoff Almanya GFZ Enstitüsü’nden, Ömer Kılıçarslan AFAD’dan, Fatih Alver Boğaziçi Üniversitesi’nden. Verilen bilgiye göre Ganos sessiz bir fay hattı olarak biliniyor.
‘Kuzey Anadolu fay zonu’nun (KAFZ) Marmara Bölgesi’ndeki en batı kısmını Ganos fayı oluşturur. Bu fay yaklaşık yüz yıldır enerji biriktirmeye devam ediyor. Ganos fayının deprem üretme karakterini ve kırılma özelliklerini anlamak hem fayın gelecek deprem tehlikesini ortaya koyabilmek açısından hem de dünyanın en riskli sismik boşluklarından biri olarak nitelendirilen KAFZ’nin Marmara Denizi içindeki parçasını yorumlayabilmek açısından son derece önemlidir. Deniz altında fayları bu ayrıntıda inceleyebilmek mümkün değilken, karadaki devamı olan Ganos fayını en ince ayrıntıda araştırmak önemli bir fırsattır.
Fay üzerinde (doğu) Güzelköy-Gaziköy-Hoşköy ve (batı) Sofuköy-Kavakköy arasındaki bölgelerde sık sık kurulan istasyon ağı sayesinde -güneş paneli ve sismometre setleri- ile fay üzerinde meydana gelen mikro depremcikler dahi kaydedilebilmektedir. Yöre halkından deprem istasyonlarını koruyup gözetmeleri en büyük isteğimizdir. Depremin bir risk olduğunu unutmamalıdır. Esas fay hareketlerinin 100 yılların üzerinde döngülere sahip büyük depremler ürettiklerini unutmamak gerekiyor.
YAZLIK EVLERE DİKKAT
ZAYIF-gevşek zeminler, yeraltı suyunun yüzeye yakın olduğu tarım alanları deprem dalgalarını büyüten alanlardır. Bu tip alanlarda yapılaşmaya gitmekten kaçınmak, yüksek katlı yazlık tipi zayıf yapılardan uzak kalmak, mutlaka zemin araştırmaları yapılmış, deprem yönetmeliğine uygun inşa edilmiş yapı tiplerinin tercih edilmesi önceliklerimiz olmalıdır.
MÜBADİL RUMLARIN ZİYARET KAPISI OLDU
TEKİRDAĞ’ın Şarköy ilçesi Hoşköy Mahallesi’nde geçtiğimiz temmuz ayında Fener Rum Patriği Bartholomeos tarafından sade bir törenle açılan kilise, Yunanistan’dan gelen mübadil Rumların ziyaret kapısı oldu. Geçmiş yüzyıllarda Ganohora adını taşıyan bölgede manastırlar, kiliseler yer alıyordu. Kilisenin açılış törenine Yeni Zelanda’dan Amfilohios adlı din adamı Metropolit olarak atandı. Bartholomeos, “Bu bölgede yaşamış, hizmetleri olmuş atalarımızın ruhlarına dua okuduk, mevlit gerçekleştirdik” dedi. Patrik beraberinde Gano ve Hora Metropoliti Amfilohios ve diğer din adamları ile birlikte Melen Bağcılık sahibi Cem Çetintaş’ın kültür merkezi yapmak için proje hazırlattığı St. İonnias Manastırı’na giderek burada da dua ettiler.
İMAMOĞLU’NUN BÜROKRATLARI CHP ÖRGÜTÜNÜ ZORA SOKABİLİR
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, üst yönetimde görev alan yeni çalışma arkadaşlarını kamuoyu ile tanıştırdı. İsimler ortaya çıkınca üzerinde tartışma başladı. Eski İBB Meclis üyesi Hüseyin Sağ, “Listede bir tek tanıdığım yok” diyerek şöyle konuşuyor: “Sizlerin var mı? Solcu, sosyal demokrat, emekçiler nereye gitti? Sandık başlarında, okul bahçelerinde nöbet tutan, demokrasiyi koruyan, emek veren insanlar nerede? Bu partinin evlatları nerede? Yıllarca belediyelerden ve iktidardan dışlanmış, inandığı değerlerden taviz vermediği için iş bulamamış, itilmiş kakılmış... Soruyorum: Bu partide bu kadar okumuş, liyakat sahibi dürüst kişileri vardı, onlar nasıl dışlanır? Genel başkan, AKP modelini CHP’ye nasıl yapıştırmaya kalkar. ‘Şambaba’ bürokratlarla CHP kendi ayağına kurşun sıkamaz. Atamalardan parti örgütü memnun olmayınca İmamoğlu’nun işinin de zor olacağı bilinmelidir.”
BİLİYOR MUSUNUZ?
ESKİ Mersin Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’ın İYİ Parti’de 50 kişilik GİK üyesi arasında yer aldığını ancak son kurultayda beklentilerin aksine Başkanlık Divanı’nda yer almamasının dikkat çektiğini...
Karadeniz Ereğlisi Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ın Erdemir’in özel endüstri bölgesi ilan edilmesine yol açan yasal düzenlemeye tepki gösterdiğini...
‘MİDYE ÇİFTLİĞİ ZARARLI DEĞİLDİR’
Marmara Deniz Ürünleri Limited Şirketi’nden Engin Algan, Marmara adası Gündoğdu’da iki koyda her türü izin alınarak kurulmakta olan midye çiftliklerine karşı yöneltilen ‘karalamalara’ karşı şu açıklamayı yaptı: “Midye çiftlikleri kesinlikle denizi kirletmez. Biz ‘uzun halat sistemi’yle midye yetiştiriciliği yapıyoruz. Bu yöntemi özellikle tercih ettik. Çünkü bu yöntemde halatların tamamı, şamandıraların da yüzde 80’i denizin içinde kalarak görüntü kirliliği yaratmıyor. Ayrıca özellikle tercih ettiğimiz vida çapa sistemiyle deniz tabanı ekolojisine de zarar vermiyoruz. Kuracağımız iki çiftlik, bölgede yıllık 2 milyon TL katma değer yaratacak. Aynı zamanda 8 aileye istihdam sağlayacak. Hiç kimse işinden olmadığı gibi, yeni iş olanakları oluşturacak bir girişimde bulunuyoruz. Hem ekonomiye faydalıyız, hem deniz florasına, hem de suyun berraklaşmasına. Tüm söylediklerimiz bilimsel bir gerçek.”
Paylaş