Federasyon neden susuyor?

FUTBOL Federasyonu’nun gündüz mali kongrede oy kullanacak genel kurul delegelerini akşam da uçağa bindirip Dünya Şampiyonası’na götüreceğini yazıyoruz ya... Tek bir açıklama yapılamıyor.

Başkan Haluk Ulusoy’a muhalif bir futbol adamı, ‘Yalçın Bey, bu çok hassas bir durum... Uzakdoğu gezisini hayal edemeyecek adamlar, kendilerine gelen böyle bir ballı geziyi reddedemez... Ulusoy konuşsa ne diyecek, çünkü federasyon şeffaf olmadığı için söyleyeceği bir şey yok. Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Fikret Ünlü’den yanıt beklemeyin. Çünkü o sporcuların psikolojisini etkileyecek, özgüvenlerini sarsacak bir davranış içine giremez. Dünya Kupası duyarlılığı içinde böyle de davranması gerekiyor.’

- Bu federasyondan hesap sorulamıyor mu?

-
Özerk bir kurum ama çok kötü yönetiliyor. Bakan Ünlü, şampiyonadan sonra federasyon genel kurulunu olağanüstü kongreye çağırdı. Her şey hukuk düzeni içinde olmalı ama oraya çöreklenen bir yapının çözülmesi de gerekiyor. Çünkü bir menfaat beraberliği var orada. Düşünün, 1 Haziran’da mali kongre yapılacak, oy kullananlar akşama uçağa binecek. Davet edilen üyeler ibra etmez mi? Yapılacak genel kurulda federasyonun bu harcamaların hesabını, şike söylentilerini, banka para hareketlerinin hesabını vermesi gerekiyor. Artık eteklerindeki taşları dökmeliler. FB Başkanı Aziz Yıldırım’a hak vermemek mümkün değil. Sesini bir tek o çıkartıyor.

- Bakan Ünlü, federasyon heyetiyle gidecek mi?

- Ya aynı uçağa binecek ya da gitmeyecek. İki arada bir derede olduğu anlaşılıyor. Tavrı tabii ki merak ediliyor.

- Milli Takım oyuncuları ile kafiledekilere 500 milyar dağıtılmış...

- Haluk Ulusoy vermedi ki... Milli Piyango İdaresi dağıttı. Çekleri Haluk Ulusoy aldı, futbolculara kendi veriyormuş gibi gösterdi... Antalya’daki kampa giden MP Genel Müdürü Küsmenoğlu’nu futbolcularla görüştürmedi... Daha sonra eleştiriler üzerine bir açıklama yaparak MP’ye teşekkür edildi. Ayrıca TSY Derneği’ne bir soru sorabilir misiniz?

- Nedir?

- Turgay Şeren
yazdı... Futbol Federasyonu, TSY’ye 150 milyar lira bağışlıyor, onlar da Haluk Ulusoy’u yılın spor adamı seçiyor. Kimin parası kime peşkeş çekiliyor? Ulusoy, böyle bağlantıları düşünüyor da 1954 Dünya Kupası’na katılan -4-5’i hayatta- futbolcuları götürmek aklına gelmiyor.

Yiğit’ten çağrı


TOPLUMSAL olaylara sizin gibi duyarlı bir medya mensubu aracılığıyla Türkiye’de bir ilki başlatmak istiyorum.

Kamu kuruluşlarının özveriyle hizmet üreten yöneticilerini karalamaya yönelik geliştirilen davranış biçimleri maalesef had safhaya ulaşmıştır. Özellikle ihalelerle ilgili çok kapsamlı, karmaşık ve yıllara yayılmış konuların, medya mensuplarının iyi niyeti ve gayretine rağmen, doğru biçimde topluma intikali sınırlı köşe yazılarıyla mümkün olamamaktadır.

Bir süredir köşe yazılarınızda konu edilmesine ve görüşlerimize de yer verilmesine rağmen KKTC’deki Dörtyol-Geçitkale-Girne Ayr.-Büyükkonuk-Çayırova Karayolu ihalesiyle ilgili anlaşmazlıkların yeterince açıklanamadığı düşüncesindeyim.

Bu nedenle, Türkiye’de bir ilki aracılığınızla başlatarak bu konuya taraf olan müteahhit Üstyapı Firması’nı, 27 Mayıs 2002 Pazartesi günü saat 10.00’da konunun her türlü ayrıntısını ortaya koymak ve kamuoyunu gerçek anlamda aydınlatmak amacıyla Karayolları Genel Müdürlüğü A-Blok toplantı salonuna davet ediyorum.

Şeffaf yönetim ve özgüven anlayışımızla tüm gerçeklerin yansıtılacağı bu düzenlemeye sizi ve ilgi duyan tüm medya mensuplarını, ülkemizdeki müteahhitleri ve vatandaşlarımızı da davet ediyorum.

Dinçer YİĞİT-Karayolları Genel Müdürü

Kaymakam Bey ceza ne oldu?


DATÇA DHA muhabiri Sinan Kara hakkında manşet haberi okudum. Sinan’ı benden iyi tanıyan olamaz. Datça Kaymakamı Savaş Tuncer! Oyuncu Faruk Peker’in köpekle birlikte denize girmesi hakkında işlem yapılması için para cezası kesilmesi gerekiyordu. Uluslararası kurallar gereği ‘Mavi bayraklı’ denize köpek sokulamaz. İlçe Hıfzıssıhha Kurulu kararı da bulunduğuna göre ceza kesilmemesi nedeniyle Datça Cumhuriyet Başsavcılığı’na, Kaymakam hakkında suç duyurusunda bulundum.

Kaymakam’ın konuyu adliyeye intikal ettirmemesi ve denize köpekle girme olayı için para cezası kesmemesi nedeniyle yaptığım suç duyurumun sonucunu merak ediyorum.

Kaymakam Savaş Tuncer, konuyu TCK’nın 526. maddesi uyarınca değerlendirilmesi için yargıya taşımalıydı. Ayrıca çevre kirlenmesi nedeniyle 150 milyon lira idari para cezası gerekliydi.

Nurettin KAPTAN-ANKARA

Avcılar'a hizmet mi rant mı?


‘‘GÖTÜRMEYE dönük kadrolaşma mı, hizmete dönük kadrolaşma mı?’’ Avcılar Belediyesi bir süredir çalkalanıyor. Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci'nin yasadışı uygulamaları nedeniyle hakkında birçok iddia bulunuyor. Nitekim Belediye Meclisi'nde, Şişli'de Gülay Aslıtürk'ten sonra hakkında Araştırma Komisyonu kurulan ikinci başkan oldu. 17.10.2001'de oluşturulan komisyon ancak 2000'in 7 aylık hesaplarını inceleyebildi. A. Turgut (ANAP), G. Toluay (CHP), H. Bölükbaşı (SP), M. Yabul (Bağımsız), T. Öz'den (DSP) oluşan komisyon, 1999 ve 2001 hesaplarını, ilgili dosyalar başkanın talimatı doğrultusunda verilmediği için incelenemedi. Bu arada 9 Meclis üyesi DSP'den istifa ederken, başkan CHP ve ANAP'lılarla yakınlaştı.

Değirmenci hakkında hazırlanarak İçişleri Bakanlığı, Valilik ve Savcılığa gönderilen araştırma raporunda, başkanın çeşitli yasadışı ve usulsüz işlemleri sıralanıyor. 31.1.2000'de Akmercan firmasına 52 milyarı 42 adet çekle ödendi, ancak bunların çoğunluğu belediye personeli tarafından tahsil edilmiş. İddialar bu raporla da kalmıyor; imar, iskan, taşıma, ihaleler, büfe dağıtımı vs. gibi birçok usulsüzlükler dillerden düşmüyor. Belediyenin 2722 m2'lik arsasının usulsüz olarak Gürünlüler AŞ'ye 191 milyara satılırken, bu yerin en az 2.5 trilyon olduğu öne sürülüyor.


Sarıgül'ün sürprizi


ŞİŞLİ Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Best-FM'de dün 9 Haziran'da Türkiye tarihinde ilk kez bir ilke imza atacaklarını ve bunun Türkiye dışında dünyada da olay olacağını söyledi. Berlin'de 'bilimin öncülüğünde başlattığı' çalışmanın ne olduğunu soranlara ‘‘o tarihe kadar kimse öğrenemez’’ diyor. Ya öğrenen çıkarsa!..

Kabile devleti miyiz?


BİR ülkenin başbakanı günlerdir evinden çıkamayacak kadar hasta ise, doktorun bir saat olsun yanından ayrılmaması gerekiyor. Bizde tam tersi oluyor.

Hasta başbakanın yanına doktoru günlerdir giremiyor. Neden?

Telefonla görüşüyorlarmış. Telefonla tedavi dünyanın neresinde, hangi kabile devletinde görülmüştür.

Rahşan Hanım bütün bu olanların yanıtını vermelidir.

A. Baki KARAKOL İSTANBUL

MESAJ


MERHUM Özal’ın sansasyon yaratan suç ihbarı teşekkül etmiştir. Ankara veya İstanbul Cumhuriyet Savcıları derhal harekete geçip ‘fethi kabir’den (mezardan çıkarma) işleminde yasal yetkilidirler. Geciktirilmesi savcılar için ihmaldir. TBMM’nin sansasyonel olaylara alet edilmemesi gerekir.

Mehmet FEYYAT E.Cumhuriyet Savcısı İSTANBUL
Yazarın Tüm Yazıları