Paylaş
Sonra güvenlik görevlilerin gösterdiği alana arabamızı park ettik. Park ettiğimiz yerde onlarca araba, bir o kadar da güvenlik görevlisi vardı. Saat 17.30’da döndüğümüzde arabamızda bulunan benim ve arkadaşım G.B.’nin dizüstü bilgisayarlarının çalındığını farkettik ve ODTÜ güvenliğine gittik.
ODTÜ güvenliği “Aynı olay geçen haftada oldu, yapacağımız bir şey yok” dedi. Çağırdığımız polis ekibi, bizi Gölbaşı Osman Tan Polis Merkez Amirliği’ne götürdü; suç duyurusunda bulunduk. Konuşmaların birinde gençler orda arabada alkol alıyorlar şeklinde anlamsız bir konuşma geçti. Ben öyle bir durum olsa arabadan camı kırıp bilgisayarları nasıl çalacağını sordum. Daha sonra yanımdaki kız arkadaşım G.B.’ye, polis memuru C. gereksiz bir şekilde çeşitli sorular yöneltti ve rahatsız etti.
Bununla birlikte kız arkadaşımın ifadesindeki telefon numarasını ve çalıştığı yeri öğrenen polis memuru, 26.11.2012 günü 21.20’de kendisini aramış ve işyerine gelip çay içmek istediğini söylemiştir. Aynı rahatsız edici durum 27.11.2012’de de tekrarlanmıştır.
Bir polis memuru ifade veren bir kişiyi nasıl rahatsız edebilir?
Benim bu durumda ne yapmam gerekir? Vali ve Emniyet Müdürü’nün haberi olsun yeter mi?
E. B.
Aynı konudaki davaya farklı karar olur mu
Yaşamkent Mahallesi’nde oturuyorum. 2010 yılında aynı sitede, aynı blokta oturan daire sakinleri bireysel olarak ASKİ’ye dava açtık.
Dava konusu; dairelerimizi alırken ASKİ’ye ödemiş olduğumuz ‘kanal katılım, şebeke ve güvence bedelinin geri alınması’ idi.
Her daireye aynı mahkeme bakmadı. Bunun sonucu olarak da farklı mahkemelerden farklı sonuçlar çıktı.
Sonuçta; aynı binada oturan bir sakin parasını iade alırken (800-900 TL civarında), başka bir daire sakini ASKİ vekili lehine vekalet ücreti ödemek zorunda bırakıldı. (400-500 TL civarında)
Gönderilen yazıda; “Karar kesin nitelikte olduğundan, temyizi mümkün değildir” denmektedir. Bu tezat nasıl olabiliyor merak ediyorum.
Aynı binada oturan komşular aynı dava ile ilgili olarak farklı muamele ile karşılaşıyorlar.
Bu duruma açıklık getirebilecek hukukçular varsa, biz sade vatandaşların da anlayabileceği şekilde anlatırlarsa sevinirim.
Ülkü ERZURUMLUOĞLU
Uyarıyorum, gıda taşıyan motosikletler can alacak
Trafik sıkışıklığı ile baş edilemezken, daha çok gıda sektörüne hizmet eden, sayıları giderek artan motosikletliler yeni bir sorun haline geldi. Motosiklete çarpma korkusu bir yana, şimdi araba sürücüsü olarak onlardan korkmaya başladık. Birden bire yolun sağ tarafından fırlayıp, hemen önünüzden, sola geçiveriyor, sağınızdan, solunuzdan aynı anda geçip önünüzdeki arabaların arasına dalıveriyolar. Hepsi de gençliğin verdiği korkusuzlukla trafiği allak bullak ediyorlar. Trafik sorumlularını görünce durup anlatıyorum. Bu işin sonu çok kötü olacak! Bisiklet yolu gibi bir yer mi ayrılır, ne yapılır bilmem ama uzmanların bunu acilen çözmesi gerekli.
Prof Dr Siber GÖKSEL-Emekli hekim
KISA... KISA...
- Ankara Sheraton Otel’de 3-4 Aralık’ta gerçekleştirilecek ‘Her çocuk için engelsiz yaşam’ başlıklı konferans, engelli çocukların haklarını güvenceye alma açısından ortadaki engelleri ve olası çözüm yollarını tartışmak üzere uluslararası katılımcıları bir araya getirecek. (ozurlu.oyhgm.gov.tr/bariyerform)
Paylaş