Paylaş
Bir bilim insanı olan Vecdet Öz, geçen dönem CHP’den Beylikdüzü belediye başkan adayıydı, az bir oyla seçimleri kaybetti. Vecdet Öz, “Hileli 2009 yerel seçimlerinin olayı yargıya taşımış mağduru olarak edindiği acı tecrübe ile ciddi bir iddiada bulunuyor:
“2014 yerel seçimlerinde Cumhuriyet tarihinin en büyük seçim hilesi yapılacaktır.”
Öz’ün, “Bu seçimde dikkat edilmesi için geçen seçimde uygulanmış olan ‘seçim hilesi’ yöntemleri”ni maddeler halinde yazıyorum:
1. Parti teşkilatı içerisinde çok güvendikleri özel eğitimli militan bir ekip oluşturmak.
2. Anketlerde kritik olan yerlerin Seçim Kurulu Başkanı’nı ve Seçim Müdürü’nü belirlemek.
3. Oy tutanaklarının, imzaların ve sandıktaki oy pusulalarının sahtelerini hazırlayarak bunları önemli bir merkezde depolamak. Sevkıyatını gizlilik içinde yapmak.
4. İlçelerden merkeze sonuçlar gönderilirken hile yapılması. (Örneğin yakın partinin oyu 450 iken 45 yazılması.)
5. Oy tutanaklarının değiştirilerek sahte imza atılması.
(Not: Tutanaklar fotoğraflanıp itiraz durumunda imzalar özellikle kontrol edilmelidir.)
6. Sandık Başkanı’na İlçe Seçim Kurulu’na evrakları verip listeleri gireceği ana kadar rakipleri torbalardan bir şekilde uzak tutmak.
(Asıl hile bu safhada yapılacaktır.)
7. Özel bir çalışmayla sandık başkanlarının siyasi düşüncelerini öğrenmek ve işbirliği yapmak. Her birine ulaşılıp tekliflerde bulunmak.
8. Sahte oy kullanacak kişiler için hayali adresler çıkarmak. Hayali mahalle, cadde, sokak, ev vb. Gecekonduları adres olarak göstermek.
9. AKP’lilerin ev ve işyerlerine binlerce hayali kişinin kaydını yapmak ve seçim adresi göstermek. Seçim sonrası incelenirse görülececektir.
10. Seçimde rakip parti görevlilerine ve parti yetkililerine problemler çıkarmak. Kavga ve kargaşa çıkararak iş yapmalarını engellemek.
11. İtirazların boşa çıkması için İlçe Seçim Kurulu’ndaki yetkilileri özel olarak söylenileni yapacak kişilerden seçmek.
12. Oy pusulalarını fazla miktarda basıp sandıkların içini değiştirmek. Başarılı olunamazsa bilgisayarlarda seçim sonuçlarına müdahale etmek.
13. İstanbul’un özellikle Ataşehir, Üsküdar, Beylikdüzü ve Beykoz ilçelerinde sistemli bir şekilde mükerrer oy kullanmak.
Not: Duyarlı sandık görevlileri mutlaka bütün sandık sonuçlarının fotoğraflarını çekmeli ve açıklanan sonuçlarla karşılaştırmalıdır.)
Milletin her şeyini çalanlar şimdi de iradesini çalma peşindeler.
Demokrasi isteyenler el birliğiyle bu oyunu bozmak zorundadırlar.
GÜNÜN SÖZÜ
“Üzerimden bir yük kalktı. Egemen Bağış, Bingöl doğumluymuş. Siirt’im kurtuldu.”
(Bir Siirtli)
TC devletini sızdırdılar....
DEVLETİN her yerinden, her makamdan tapeler fışkırıyor... Çok gizli mahiyet taşıyan görüşmeler kayda alınıyor, uygun zamanda servis ediliyor... Mahrem hayatlar, ‘32 kısım tekmili birden’ yayında, Manukyan’ın özel evleri güvenli idi, iş ahlakı gereği hiçbir sızma olmazdı... Bakanlar, müsteşarlar generaller stratejik mahiyette toplantılar yapıyor ve nerdeyse naklen yayınlanıyor. Başbakan, bakanlar, yüksek bürokratlar, her rütbeden askerler, milyarlık mal götüren işadamları her türlü piyastos (iş üzerinde yakalanma) olmuşlar.. Başbakan’ın “Bana darbe yapılıyor“ diye bağırmaktan, sesi “contr tenor” seviyede, en ince erkek sesi haline geldi. Başbakanlık’tan sızıyor, bakanlıklardan sızıyor, askeriyeden sızıyor... Tesadüfe bakın, Cemaat’in dergisinin adı da ‘Sızıntı’...
Devlet bütünüyle ‘sızıntı halinde su kaçırıyor’.
Senelerdir, eski Milli Görüşçüler ile Cemaatçilerin elinde kevgire döndü, tek teselli İslam’ı her yerde acımasızca kullananların çapının, bu kadar ‘katakulli’ sonunda, ayan beyan ortaya çıkması!...
Haydar VODİNALI
‘Tanıtma’nın başına Çavuşoğlu geliyor
ANTALYA’da turizmci bir dostumuz anlatıyor:
“Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda üst düzey yönetici değiştirme işlemleri yeniden gündemde. Bakanlığın Tanıtma Genel Müdürlüğü bakanlık bütçesinin en büyük bölümünü oluşturduğu için Bakanlığın para ile ilişkisi olan tek birim olması nedeniyle özel bir önem taşıyor.
Geçtiğimiz günlerde dört yurtdışı tanıtma müşavirinin görevden alınması ile başlayan operasyon Tanıtma Genel Müdürü’ne uzandı. Halen görevde olan İrfan Önal’ın görevden alınarak yerine AB Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun kardeşi Hayri Çavuşoğlu’nun getirileceği konuşuluyor. Hayri Çavuşoğlu, kapatılan Alanya Türkler beldesi belediye başkanlığını yürütüyor bu akşama kadar... Bakanlıktaki üst düzey yönetici değişikliklerinin 30 Mart seçimlerinden diğer birimlerde de yaşanacağı bakanlık bürokrasisinde konuşuluyor.” Şu anda Tanıtma Genel Müdürlüğü’nü ‘vekaleten’ yürütmekte olan İrfan Önal, Cumhur Güven Taşbaşı’nın yerine getirilmişti. Önal daha önce ‘Londra Tanıtma Müşaviri’ydi.
Siyasetin ‘son’ sözleri
CHP Beyoğlu adayı Aylin Kotil’in, CNN Türk’te Şirin Payzın’ın ‘360 Derece’ programında, “Benim rakibim yok. Mevcut Başkan Ahmet Misbah Demircan’ın da kendisine oy vereceğini” söylediğini... Lokman Kondakçı’nın “AKP ile hesaplaşma zemini büyükşehir belediye başkanlığıdır. Beşiktaş değil” dediğini... BAKIRKÖY AKP adayı Mehmet Emin Ertekin’in, “CHP adayı bizim kendi gençlerimiz iş için ilçemizden göç ederken başka bir ilçenin (Esenyurt) gençlerine istihdam sözü vermesi abesle iştigaldir. Burada talip olunan hizmet midir, yoksa Bakırköy’ün rantı mıdır, kafamız sürekli kurcalanmaktadır” diye konuştuğunu... MHP Genel Başkan Yardımcısı (Teşkilat) Şefkat Çetin’in, 30 Kasım’da Türk gençliği ve Milliyetçi-Ülkücü Hareket hükmü birlikte verdiğinde, Bilal’in ikbali bekleyecek milletin istikbali yükselecektir” dediğini...
MAFYA-TARİKAT REJİMİ
- İP Genel Başkanı Doğu Perinçek’in, Silivri’deki 6 yıllık ‘esaret’inden sonra seçim meydanlaına çıkarak “Mafya-tarikat rejimi çöktü. Şimdi aydınlanmış Türkiye kurulacak” dediğini...
- “HAYAT Bayram Olsa... Uzun süredir izlediğimiz en pozitif ve mutlu seçim reklamı olduğu için bu video’yu 2014'ün en iyi seçim reklam videosu seçiyoruz. Şenay’ın 70'li yıllarda çok popüler olan şarkısı ile CHP’nin Büyükşehir Belediye adayları söylüyor.”
- MHP Genel Başkan Yardımcısı (Teşkilat) Şefkat Çetin’in, 30 Kasım’da Türk gençliği ve Milliyetçi Ülkücü Hareket hükmü birlikte verdiğinde, Bilal’in ikbali bekleyecek milletin istikbali yükselecektir” dediğini...
- BAKIRKÖY AKP adayı Mehmet Emin Ertekin’in, “CHP adayı bizim kendi gençlerimiz iş için ilçemizden göç ederken başka bir ilçenin (Esenyurt) gençlerine istihdam sözü vermesi abesle iştigaldir. Burada talip olunan hizmet midir, yoksa Bakırköy’ün rantı mıdır, kafamız sürekli kurcalanmaktadır” dediğini...
- DP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hüseyin Güler’in “30 Mart sadece İstanbul’un değil, Türkiye’nin de makus talihinin değişeceği, milletimizin kötü gidişe ‘dur’ diyeceği gün olacaktır. Biz ‘Gülen İstanbul için hazırız” diye açıklama yaptığını...
ADANA VE HATAY
- CHP’nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın; Hatay ve Adana mitingleri halkın CHP’de birleştiğini gösteren coşkulu birliktelikler oldu... Hatay’ı ve Adana’yı barış ve kardeşlik kenti yapacağız... Halkın mitinglere coşkulu katılımı bunun en iyi göstergeleri oldu... Teşekkürler Hatay... Teşekkürler Adana...
Prof. Dodurka’dan: Sırf “ekonomik istikrar” diye iktidarı destekleyenlere...
CİHAN devleti olma hayaliyle yola çıktığı halde, El Kaide gibi örgütlerle haşır neşir olduğu iddiasıyla ABD tarafından gözden çıkarılan ve maşalarıyla başağı edilmeye çalışılan, yolsuzluk iddiaları ayyuka çıkmış bu iktidara vatandaşımızca seçimlerde ders verilmezse, seçimleri takiben maalesef vatandaşımıza, yani hepimize ders verileceği çok aşikar. Bu ders hepimize çok daha acı verecek. Çünkü seçimlerle gitmeyen iktidar, ekonomik krizle gider. Bunun da ülkeye faturası çok ağır olur. Türkiye tarihi ekonomik krizle giden hükümet örnekleriyle dolu... Malum güçlerin bu krizleri ne kadar kolay çıkarttığı da malum… Ekonomik istikrar isteyenler, fabrikasında bacası tütmez olan sanayicimiz, borçlarını ödeme korkusunda olan vatandaşım, siftah yapamayan esnafım, ay sonunu getiremeyen memurum.
Ne olur, son şansını iyi kullan…
Prof.Dr. Tamer DODURKA
YSK’ya ihbar; suç üstüne suç işleniyor
BAŞBAKAN Erdoğan’ın Konya’da mitinginin programı, Konya Valiliği tarafından kamuoyu ile Devletin ilgili birimlerine yazı ile duyurulmuştur. Başka bir anlatımla Konya Valilik makamı, AKP’nin ve Recep Tayyip Erdoğan’ın “Özel Sekreteryası” görevini üstlenmiştir. Benzeri uygulamaların diğer illerde de yapıldığı anlaşılmaktadır.
Öte yandan Konya’da bazı okullardaki öğrenciler ile (Selçuk ve Anadolu İmam Hatip Lisesi gibi) Seydişehir Eti Alüminyum’daki çalışan işçiler Kanunsuz emir ve talimat yoluyla ve zorla mitinge götürülmek istenmiştir.
İki olayla ilgili olarak YSK’nın; derhal önleyici uygulamaları yaparak, ilgililer ve kanunsuz emir ve talimat verenler ve yine seçim suçu işleyenler hakkında resen Cumhuriyet savcılığı sürecini başlatması gereğini ihbar ediyor ve duyuruda bulunuyoruz.
Atilla KART-CHP Konya Milletvekili
Sancaktepe Belediye Başkanı’na ağır suçlama
BELEDİYE Başkanı İsmail Erdem’in “Üzümü ye bağını sorma” sözlerini eleştiren CHP Sancaktepe Belediye Başkan adayı Özgen Nama, “Sancaktepeli, bağın da üzümün de hesabını soracak” dedi.
İsmail Erdem’in 3. Köprü yolu Sancaktepe kavşağında arsalar aldığını bir gazeteye itiraf ettikten sonra bir TV kanalında “üzümünü ye bağını sorma” dediğini hatırlatan Nama, “Sen, Veysel Karani ile Akpınar Mahallesi arasında bulunan hastane yeri ile oto pazarı yerini satacaksın. Bizim 5 yıl önce imara açılmasını istediğimiz dere kenarları ve tel altlarında arazi topladıktan sonra imara açacaksın. Sonra da sessiz kalmamızı bekleyeceksin. Bu bağ bizim bağımız, üzüm de bizim üzümümüz. Sancaktepeliler tabii ki bunun hesabını soracak” dedi.
Bakırköy’de ne oldu: neredesin Kılıçdaroğlu
BAŞBAKAN daha düne kadar toplu açılışlar yaptı. Neleri açtığını hep birlikte izledik.
Bakırköy’de son bir haftada Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen Türkiye’nin hiçbir yerinde rastlanamayacak özelliklere sahip 3 eserin açılışını yaptı. Kimlerle? Sadece Bakırköylülerle.
Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi. Türkiye’de bir eşi yok.
Yeşilköy’ün göbeğinde çam ağaçlarının süslediği geniş bir bahçe içinde 108 odalı Bakırköy Belediyesi Bakırköy Yaşamevi. İçinde termal havuzu, tiyatro salonu, hobi odaları, dinlenme terasları beş yıldızlı otel konforunda balkonlu odaları. Türkiye’de bir ilk… Yaşlıları ziyarete gelen yakınlarının kalabileceği misafir odaları olan Yaşamevi’ni Ateş Ünal Erzen Bakırköylülerle birlikte açtı. İddia ediyoruz özeller dâhil Türkiye’de böyle bir yaşam evi yok.
Geçtiğimiz cuma günü Ataköy’de yapılan Nikâh Sarayı hizmete açıldı. Kimler mi katıldı? Sadece Bakırköylüler.
Başbakan her konuşmasında ne diyor “CHP belediyeleri hiçbir şey yapamaz” Al sana Türkiye’de eşi olmayan eserler. Kılıçdaroğlu ve CHP üst düzey görevlileri neredeler? Neden gelip bu muhteşem eserleri açmazlar veya açılışında bulunmazlar?
Yüzleri yok da ondan. Bakırköy’e gelemezler. Kimsenin tanımadığı Belediye Başkanı ve 10 meclis üyesini dışardan getirip seçilecek yerlerde listeye koyarsan, Bakırköylüleri yok sayarsan, tabii ki Bakırköy’e gelemezsin, açılış yapamazsın, sokaklarında dolaşırken alacağın tepkiden çekinirsin.
Özcan ATAMER-BAKIRKÖY
Bu seçimler üzerine bir derkenar
Seçimler üzerine bir derkenar düşmek istiyorum, ya da Türkiye’yi kurtarmak’ üzerine.
Siyasetle ilgili çok basit ama genellikle unutulan ve/veya üzerinde durulmayan bir şey var; o da şu: Liderlerden ya da siyasi partilerden şikayet ediyorsanız bunun kaynağı o lider ve partileri yaratan toplumsal koşullardır. Bu kişi ve kurumların hiçbiri ne uzaydan geliyor ne de toplumdan destek almadan ‘dış güçler tarafından başımıza’ koyuluyor. Bu kişi ve partileri toplum olarak biz seçiyoruz.
Bu nedenle partizanlık ile siyasal gerçekçilik çelişir. Partizanlara göre bir tek onlar doğruyu, adaleti ve toplumsal iyiyi bilirler. Diğer her kişi ve kurum kötüdür. Böyle bir dünya olmadığını ve kendi kendilerini kandırıp manipüle ettiklerini anlamazlar.
Aklım erdiğinden beri her seçim için ‘bu seçim en önemli seçim’ denir. ‘Bu seçim en önemli seçim değildir’ lafını duyduğum bir seçim anımsamıyorum. Toplumun demokrasilerde periyodik olarak belirlediği temsilcileri için yapılan elemeyi her seferinde bu kadar abartmanın altında adalet ve özgürlükler değil, ekonominin kamu kaynakları üzerinden bölüşümünün yani rant savaşının yattığını aklı başında herkes bilir.
Önemli olan X’in gidip Z’nin gelmesi değil, toplumun seçim zamanları dışında da demokrasi kültürü noktasında hassas olmasıdır. ‘Ermeni dölü’ , ‘Alevi ama iyi adam’ ya da ‘gavur ölüsü gibi ağır’ gibi lafları dilimizden çıkarmadığımız sürece ve ‘sadece benim adamım iyidir güzeldir adildir’ dediğimiz sürece liberal, milliyetçi, muhafazakar, sosyal demokrat ya da sosyalist olmanın bir anlamı olmaz.
‘X partiye oy ver Türkiye kurtulsun’ gibi sloganlar 21. yüzyılda bu nedenle artık olmuyor. X partiye oy verince kurtulacağını düşünmeyen insanlar için bu tarz sloganların hiçbir değeri olmaz.
Türkiye’nin ihtiyacı kişilerin ve toplumun, hangi dil, din, ırk, mezhep ve kültürden gelirse gelsin çoğumuzun demokrasi ve adalet normları üzerinde asgari düzeyde bile olsa ortak hassasiyet ve duyarlılığımızın gelişmesidir.
Bu olmadığı sürece X lider ya da partinin gidip Y ya da Z liderler ya da partilerin gelmesi ‘kamu kaynaklarını artık kimler kimlere bölüştürecek’ ve ‘kimlerin yakını başkan ve meclis üyesi vb. olacak’ meselesinin ötesine bizi taşımaz.
Oysa 21. yüzyıl da, siyaset de bu değil...
İstanbul’un batı yakasında son durum! (8 ilçede ne olacak?)
İSTANBUL 3. Bölgede 23 yıldır gazetecilik yapan bölgenin nabzını iyi tutan Haberdar Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Mert bu bölgenin analizini Hürriyet yazarı Yalçın Bayer’e değerlendirdi.
İşte o analiz:
- SİLİVRİ: CHP adayı Özcan Işıklar’ın yanında 2009 seçimlerindeki ekibinden hiç kimse kalmadı. AK Parti adayı Tahir Sert belki de kendi partililerinden çok Işıklar muhalifi CHP’lilerden destek alıyor. Ancak AK Parti’nin 17 Aralık sonrası tutumundan dolayı ülke genelinde ciddi puan kaybına uğrayacağını, Silivri’nin de bundan etkileneceğini düşündüğümden. Işıklar’ın burada bu mücadelede önde olduğu düşnülüyor.
- ÇATALCA: Bölgemizde bazı ilçelerde iki parti değil üç partili bir yarış boy göstermekte. Çatalca’da bunlardan birisi. Açık söyleyeyim. Eğer İsmail İp (2009 seçimlerinde AK Parti adayıydı ve kaybetmişti) MHP’den aday olmasaydı seçim CHP adayı Cem Kara ve AK Parti adayı Savaş Barutçu arasında geçer ve kritik duruma bürünürdü. Ancak İp MHP’den aday olarak Cem Kara’nın işini biraz daha kolaylaştırdı. Bu ilçede üç parti arasında da çok fazla fark olmamakla beraber; CHP, MHP ve AK Parti olarak sıralama gerçekleşir.
- BÜYÜKÇEKMECE: AK Parti’nin içinde bulunduğu 17 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu bu ilçede de ciddi tepki aldı. Şöyle ki; 17 Aralık öncesi Ak Parti bu ilçede açık ara öne geçecek durumdayken, birden bire eridi ve ciddi puan kaybetti. Her ne kadar AK Parti bu ilçeye çok asılsa, her gün bir bakan, birkaç vekil ve İBB Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti adayı Av. Celal Babayiğit’e destek istese de bütün bu çabaların beşinci defa koltuğa talip olan CHP adayı Hasan Akgün’ü devirmesi zor görünüyor.
- BEYLİKDÜZÜ: CHP’nin İstanbul’da en aktif ilçe örgütünü oluşturan Ekrem İmamoğlu AK Parti adayı ve mevcut belediye başkanı Yusuf Uzun’u çok zorluyor. Beylikdüzü’nün siyasi yapısı sol görüşlü insanlardan oluşsa da daha önceki belde belediyesi seçimlerinde de ilçe olduktan sonra da bu durum bir türlü seçimlere yansımıyordu ve sol adaylar kendi içlerindeki kavgalardan dolayı seçimleri kaybediyorlardı. Bu defa da iç çekişmeler var ancak CHP adayı İmamoğlu bu çekişmelere rağmen seçimleri almaya çok yakın duruyor…
- ESENYURT: Esenyurt’un kurucu belediye başkanı Dr. Gürbüz Çapan en son belediye başkanlığını kaybettiğinde 2004 yılında ilçenin 101.860 seçmeni varmış. Kullanılan 72.239 oy; AK Parti: 41.922, SHP: 28.444, DSP: 14.828, CHP: 6.937, GP: 2.681 olarak dağılmış. SHP, CHP ve DSP toplamda 50 bin oy alırken 42 bin oyla AK Parti seçimleri kazanmış. Şimdi tam 411 bin seçmen var. Aradan geçen sürede şehrin yapısı çok değişti. AK Parti adayı Necmi Kadıoğlu partinin bölgedeki en güçlü ismi. CHP adayı Çetin Çapan ise arkasına partisinin, ağabeyinin ve Esenyurt’ta mağdur olanların gücünü alarak seçimlerden zaferle çıkmak istiyor. Burada HDP’nin alacağı oylar seçimlerde belirleyici olacaktır.
- AVCILAR: Avcılar’da Beylikdüzü gibi sol potansiyeli yüksek seçmenlerin yaşadığı kent olma özelliği taşımakta. Bu yüzden CHP adayı Dr. Handan Toprak avantajlı gibi duruyor. AK Parti adayı Bayram Şenocak da partisinin tam desteğini alarak başarılı bir seçim çalışması sürdürüyor. Bazı kesimler göçmenlerin CHP’ye oy vermeyerek seçimi kaybetmesine neden olacaklarını söylerken, şu soru gündeme geliyor: ”Peki ama göçmenler kime oy verecek?” Bu sorunun cevabını biraz düşünerek verdiğinizde CHP’yi yine şanslı görebiliyorsunuz.
- KÜÇÜKÇEKMECE: Küçükçekmece’de tıpkı Çatalca gibi MHP’nin güçlü olduğu ilçelerden birisi. MHP adayı Muharrem Yıldız ciddi bir seçim kampanyası sürdürüyor. AK Parti adayı Temel Karadeniz ise bir taraftan belediye başkanı Aziz Yeniay için yapılan eleştirilere cevap verirken, diğer taraftan Yeniay’dan daha yüksek oy almayı hedefliyor. CHP adayı Gökhan Gümüşdağ’ın en güvendiği özellik ise ilçede Balkan ve Rumelili seçmenlerin fazla olması. Bu ilçede favori AK Parti, plase CHP sürpriz ise MHP gibi duruyor.
- BAŞAKŞEHİR: CHP adayı Özgür Karabat inanılmaz başarılı bir seçim kampanyası sürdürüyor. Özellikle cemaat oylarının çok olduğu bu ilçede AK Parti adayı mevcut başkan Mevlüt Uysal aslında ilk döneminde başarısız bir grafik sergilese de partisi tarafından yine aday yapıldı. Ancak; Avcılar, Beylikdüzü, Silivri, Çatalca ve Büyükçekmece’de ağırlıklı olarak sol düşünceli seçmenlerin yaşadığını nasıl rahatça söylüyorsak, burada da tam tersini söylemek durumdayız. Bakalım bu duruma rağmen CHP adayı Özgür Karabat seçimlerden başarılı çıkabilecek mi?
Paylaş