’İZMİR EXPO 2015 için Avrupa İnisiyatifi’, Paris’te 31 Mart’taki büyük karar öncesi, bugün İstanbul’a bir dayanışma çıkarması yapıyor.
Ege Koop. ve Türkiye Araştırmalar Merkezi (TAM) öncülüğünde oluşturulan inisiyatifin Türkiye Eşbaşkanı Hüseyin Aslan "EXPO için İstanbul’dan da destek bekliyoruz" dedi. TAM Başkanı Faruk Şen, bugün Sepetçiler Kasrı’nda 11.00’de başlayacak toplantıya İstanbul’daki 20 başkonsolos ile Rum, Ermeni ve Musevi cemaatlerinin ruhani liderleri, siyasetçiler ve STÖ temsilcileri katılacak.
Bu arada CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, DP Genel Başkan Yardımcısı Nevval Sevindi ve Türk Alman Kültür Konseyi üyesi Ercan Karakaş, Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk ile Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos konuşacaklar.
İnisiyatifin, 27-28 Mart tarihlerinde Paris’te, Uluslararası Sergiler Bürosu’nun (BİE) 22 üyesine yapacakları sunuşla dünyaya önemli mesaj vereceklerini bildiren Prof. Faruk Şen "İzmir’in tanıtılması, 11 milyon Euro’luk tanıtma bütçesi olan ’Yürütme Kurulu’na bırakılamayacak kadar ciddidir. Bizler, Ege Koop ve TAM olarak kendi olanaklarımızla da lobi yapıyoruz. 31 Mart’ta da 140 ülkenin delegeleri, EXPO 2015’in İzmir’de mi, Milano’da mı yapılmasına karar verecekler. Açıkça söylemek gerekiyorsa Cumhurbaşkanı Gül, EXPO’nun İzmir’de yapılması için büyük bir çaba gösteriyor. AB’nin 27 ülkesinden 17’si Türkiye’yi destekliyor. Bu Türkiye için büyük avantaj olarak kabul edilmelidir."
31 Mart öncesinde genel eğilimin Milano’ya karşı İzmir’e doğru bir eğilimin ağırlık kazandığı belirtiliyor.
Uydurulmuş bir komplo ve ödül alan AA haberi
ANKARA’dan bir gazeteci dostumuzdan sitem var:Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin başarı ödüllerinden birini (Övgüye değer) Anadolu Ajansı’ndan Türkan Al’ın ’Maliye’de köstebek skandalı’ haberi aldı.
Ankaralı bir gazeteci olarak Türkan’ın çalışkan bir muhabir olduğunu biliyorum. Ama bu habere konu olan araştırma, Başbakan Erdoğan’ın ’kefil olduğu’Yasin El Kadı hakkında soruşturma yapan Maliye Müfettişi Hamza Kaçar’ı, mesleğinden etmek için uydurulmuş bir komplo idi. Bir sürü neden sayabilirim. Ama sonucuna bakın siz de anlarsınız. Çünkü tüm devlet ve hükümet yetkililerinin mali bilgilerine giren gizli bir örgütlenmeden bahsedilirken, yalnızca 5 kişi görevden alındı. Hepsi de mahkeme kararı ile görevlerine geri döndüler. Maliye Teftiş Kurulu Başkanı, gayretlerinin karşılığını Devlet Denetleme Kurulu Başkanlığı ile aldı. Eminim bu habere imza attığı için kendisi de huzursuzdur ama sonuçta Türkan da TGC tarafından ödüllendirildi.
O günlerde Başbakan bile bu operasyonu sahiplenmişti. Yaşanan gelişmeler ’operasyon’ denilen şeyin fos çıktığını gösterdi. Haberi yazan ve ödül alan Türkan Al için değil devletin Anadolu Ajansı’nın ’tetikçiliğe’ alet edildiği için üzülüyorum."
Cesur yazı
ALMANYA’dan yazan Ahmet Gümüşdal’ı cesur ve yüzde yüz haklı yazısı için kutlarım. Bu yazıya bir katkıda bulunmak istiyorum. Ayrıca ayetleri inkar eden, yok sayanların da cezası korkunçtur.
Bu ayetleri inkar edenlerin cezası şudur.
ARAF- 182... Ayetlerimizi yalanlayanları, hiç bilmeyecekleri yerden yavaş-yavaş helaka yaklaştıracağız.
NAHL-104... Allah’ın ayetlerini inanmayanlara gelince, kuşkusuz Allah onları doğru yola iletmez ve onlar için acıklı bir azap vardır.
Ayetler uzar gider. Kısa kesiyorum.
Kuran konusunda bir kitap yayınlamak üzere çalışıyorum. Bu konulara da yer vereceğim. İnanın, okuyunca çok kişi "Vay canına" diyecektir.Ali CAN-ADANA
TOKİ ve Beyoğlu
İSTANBUL Esenler’de Kemer Mezarlığı üzerinde oynanılan oyunu hiçbir yerde duymadım.
TOKİ konut yapacak yer bulamayınca mezarlığa göz koydu ve istimlak yapabilmek için daha dolmamış mezarlıkta mezar başına 5-6 bin YTL vermeyi göze aldı. Gazeteler bunu neden yazmıyorsunuz.
Beyoğlu Belediyesi Temizlik İşleri ihalesini kimin nasıl bir günde kurulan şirketle ve referansla aldığını da, Başkan Ahmet Misbah Demircan açıklamalıdır.H.K.
İstanbul dosyada ağırlıklı
YARGITAY Başsavcılığı’nın 60 klasörü aşan ’sicil dosyası’na bakarak hazırladığıı iddianamedeki söz ve eylemlerin en çok (Oya Armutçu’nun haberine göre), İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve AKP’li ilçe belediyelerinde geliştiği anlaşılıyor. Sadece bunların adlarını sıralarsak bu sütuna sığmaz.
Dinci yaşam tarzını topluma dayatmaya kalkan bir anlayışa devleti korumakla görevli bir makam
her zaman ’dur’ der. AKP’li Fırat, doğru olarak "demokrasi adına ayıp" diyor; peki geride olanlar neyin ’ayıbı’ sayılacak?
Tabii parti kapatılarak bir yere gidilmez.
Demokrasinin ve Anayasanın tanıdığı olanakları fırsat bilerek yaratılan eylem ve söylemlerin, %47’ye karşı %53’ün hiç bir hakkı yok mu?
Hukuk kendi görevini yapıyor, siyaset de kendi görevini yapsın. İsterse Anayasayı kendine göre uydursun!
Biliyor musunuz
CHP Adana Milletvekili Gaye Erbatur’un, milletvekillerine dağıtılan üç ciltlik ’İstanbul Bülteni’ kuşe kağıda basılmış kitabında, İstanbul’un tanıtımından çok Kadir Topbaş’ın fotoğraflarının yer aldığını belirterek, bu kitaptan kaç adet basıldığını ve maliyetinin ne olduğunu İçişleri Bakanı Beşir Atalay’a sorduğunu... SON yağışlarla Uludağ’da kar kalınlığının 190, İzmit Keltepe’de de 60 santime ulaştığını...
Sevgi
BİR Osmanlı veziri Peygamberimiz’e áşık, bunu keşfeden bir sahtekár da her hafta onu ziyaret ederek ’Peygamberimiz’i rüyasında gördüğünü, vezir için iltifatlarda bulunduğunu’ filan söylüyor. Vezir anlatılanları gözyaşları dökerek dinliyor ve anlatana birkaç altın veriyor. Vezirin yakınlarından biri bir defasında dayanamayıp "A devletlû, bu adam sahtekár, söyledikleri yalan, niçin onu dinleyip altınları veriyorsunuz" deyince vezir şu cevabı veriyor: "Ben bu haberin yalanına altın veriyorum, doğrusuna ise canımı veririm!"E. ALTUN