Esra Özatay’ın komutanlığı Cumhuriyet’in zaferidir

HV. PLT. BNB. Esra Özatay’ın Türk Yıldızları Akrobasi Filosu Komutanlığı’na atanması haberini, inanın sevinç ve gururdan gözlerimden yaş gelerek okudum.

Haberin Devamı

Bu bir zaferdir. Bu çok önemli bir zaferdir. Dünyanın en zor görevlerinden biri olan sesten hızlı akrobasi yapan bir filonun başına bir kadın pilotun getirilmesi, toplumda ilkel zamanlardan kalan kadın-erkek eşitsizliğinin en çetin yerlerden birinde tarihe gömülmesi demek olan bir insanlık zaferidir ve bu zafer bence dünyanın en iyi kurumlarından biri olan Türk Hava Kuvvetleri’nin ve onu yaratan Cumhuriyetimizin, onun kurucusu Atatürk’ün zaferidir. Bu zafer için Özatay Binbaşımı, aziz Hava Kuvvetlerimizi ve Cumhuriyetimizi kalpten kutlarım.

 

Son aylarda olan feci olaylardan sonra hiç kimse Hava Kuvvetlerimize kem gözle bakmaya kalkmasın. Dünyanın en güçlü yabancı istihbarat örgütlerince desteklenen menfur bir darbe teşebbüsü, el ele veren halkımız ve ordumuzca önlenmiştir. Bunda Hava Kuvvetlerimizin payı büyüktür. Güneydoğumuzda olanlar, New York Times gazetesinde yeni yazılan bir makalenin belirttiği gibi, yara aldığı sanılan ordumuzun görev yapma yeteneğinden hiçbir şey kaybetmediğini göstermektedir. Bu elbette Hava Kuvvetlerimiz için de geçerlidir ve hepimiz için bir gurur vesilesidir. Özatay Binbaşım uzaya uzanmaya başlayan Türk hava gücünün aydınlık, ümit dolu yüzüdür. Kendisine iyi uçuşlar diler, onun şahsında bu zaferin mimarı yüce Hava Kuvvetlerimize ebedi başarı dilerim. Keşke genç ve sağlıklı olabilseydim ve gene o aziz yuvaya dönebilseydim. Bunun için her şeyimi vermeye razı olurdum. Ne mutlu Türk Hava Kuvvetleri’nde görev yapabilenlere.

 

Haberin Devamı

A. M. Celal ŞENGÖR

 

GÜNÜN SÖZÜ

- “Ülkeyi çökertecek noktaya ulaştı. İstanbul, bu ülkenin kalkınmasının temel engelidir. İstanbul’un başını alıp gitmesi, ülkeye yayılması gereken çağdaş davranışların, teknolojinin önünü kesiyor. Halkı ve işverenleri kendine çekip, çağdaş etkinlikleri inhisarına alıyor.”

 

Doğan KUBAN

 

Haberin Devamı

‘95’TEKİ GÜLEN KASEDİ

 

YIL 1995. Fetullah Gülen’in kasedi bir TV’de yayınlanıyor. Adam ne yapmak istediğini açık seçik olarak taraftarlarına ilan ediyor. Özeti Türkiye’yi ele geçirme projesi. Adliyenin, mülkiyenin, askeriyenin ele geçirilmesi ve geçirilirken yapılacak işler.

 

Devrin cumhurbaşkanının değişen başbakanlarının bu açıklama hiçbirisinin umurunda değil.

 

15 Temmuz’dan sonra TV’lerde boy gösteren dönek Cemaatçiler kimi tarihi 2012’de MİT müsteşarının tutuklanması olayı kimi de 17-25 Aralık’ı gördükten sonra Cemaat’i bıraktıklarını söylüyor.

 

Utanmazlığın bu kadarı olur. 1995’te kendi liderlerini dinleyen Cemaatçilerin en erkeni 2012’de uyanmış! Hadi oradan! Kandırıldık edebiyatı yaparak Cemaat işlerinden sıyrılmaya çalışan bu yapının eskileri bizleri de kandırmaya çalışıyor. Sayın Cumhurbaşkanı’nın yerinde olsam bunların alayını kulağından tuttuğum gibi atarım!

 

Y.Y.

 

Haberin Devamı

DARBE İLE MÜCADELE

 

ANAYASA’da, idam cezası ve genel müsadere cezasının yasak olduğu bile açıkça vurgulanmasına rağmen, FETÖ darbe teşebbüsü ile mücadele denilerek,

 

Tanzimat Fermanı’yla kaldırılan genel müsadereye varan uygulamalar bile başladıysa, idam naraları bile atılıyorsa...

 

Olağanüstü hal KHK’ları yoluyla, FETÖ ile mücadele adı kullanılarak, yargı yolu kapalı olarak, her konuda her türlü işlem yapılıyor ve bu yapılanlar sorgulanamıyorsa...

 

Bu yapılanlar ve yaşananlar darbe mi, yoksa darbeyle mücadele veya darbeden kurtuluş mu!?

 

Nereye...

 

Ö.F.E.

 

CHP 93 MÜ, 97 YAŞINDA MI?

 

CHP 9 Eylül’de 93 yaşını kutladı. Ancak bu konuda bir tartışma var. CHP 93 mü, yoksa 97 yaşında mıdır? En eski CHP’lilerden, eski CHP İzmir milletvekili ve bakan, gazeteci-yazar Dr. Alev Coşkun bu konuda ne diyor? Coşkun, yakın tarih, Atatürk ve CHP hakkında kitaplar yazdığı için bu konuda belgelere dayalı köklü bilgiye sahip. Bize dedi ki:

 

Haberin Devamı

“CHP’nin resmi olarak kuruluş açıklaması 9 Eylül 1923’te Atatürk tarafından yapılmış ve parti tüzüğü Meclis grubu tarafından aynı tarihte kabul edilmiştir. 11 Eylül 1923’te Mustafa Kemal genel başkan seçilmiştir. Kuruluş dilekçesi, İçişleri Bakanlığı’na 23 Ekim 1923’te verilmiştir. Dilekçenin altında Genel Başkan Gazi Mustafa Kemal ve Genel Sekreter Recep Peker’in imzaları vardır. Bu tarihler dikkate alınırsa CHP 93 yaşındadır.

 

Ancak, CHP’nin bundan sonraki ilk kurultayı 15 Ekim 1927 tarihinde toplandı. Atatürk, “CHP’nin bu kurultayı II. kurultayıdır. Çünkü kuruluş tarihi ve I. kurultayı Eylül 1919’da toplanan Sivas Kongresi’dir” demiştir. Atatürk “CHP’nin kökleri, Sivas Kongresi’nde varlığını gösteren ‘Anadolu ve Rumeli Müdafai Hukuk Cemiyeti’dir” demiştir. Bu durumda CHP’nin bu yıl 97. kuruluş yıldönümünü kutluyoruz, 9 Eylül 2019 tarihinde ise, CHP’nin 100’üncü yılını kutlayacağız. Bu konuda CHP Genel Merkezi’ni daha dikkatli ve duyarlı olmaya davet ediyorum. CHP’nin kurucusu ve ilk genel başkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün sözlerine bağlı kalmalarını diliyorum.”

 

Haberin Devamı

BİLİYOR MUSUNUZ?

 

DİL Derneği’nin, Aksoy ailesinin katkılarıyla düzenlediği ‘Dil Derneği Ömer Asım Aksoy Ödülü’nün ‘Dünyanın İlk Sabahı’ kitabıyla kazanan Ömer Turan’a 26 Eylül Pazartesi günü ‘84. Dil Bayramı’nda verileceğini... 

 

OKUYUNUZ

Askeri yargı niçin kaldırılıyor?

 

FETÖ kalkışmasının ertesinde, KHK’ler ile askeri okulların ve askeri hastanelerin kapatılmasından sonra, sıranın bu kez ancak Anayasa değişikliği ile mümkün olabilecek, askeri yargı ve onun amiral gemileri olan “Askeri Yargıtay” ve “Askeri Yüksek İdare Mahkemesi”nin kapatılmasına geldiği, yeni Anayasa Paketi’ni hazırlayacak partilerarası komisyonda bu konuda uzlaşmaya varıldığı haberi basında yer almaktadır.

 

Başta ABD, Dünya’nın çeşitli gelişmiş ülkelerinde mevcut olan ve asker kişilerin yargılanmasında özel bir ihtisas gerektiren askeri mahkemelerin kapatılmasına niçin gerek duyulduğu bilinmemektedir.

 

5 Nisan 1914’de kurulan, ‘Askeri Temyiz Mahkemesi’ adını alan ve nihayet Türk hukuk tarihinin en ileri Anayasası olan 1961 Anayasası ile tam bağımsız bir Anayasal kuruluş haline gelen ‘Askeri Yargıtay’, 1982 Anayasası ile bir ölçüde tırpanlansa bile, askeri darbe yönetimlerinin tüm baskılarına rağmen, işlevlerini büyük ölçüde bağımsızlık ve tarafsızlıkla yürütmüş, 12 Eylül döneminde alt mahkemelerce verilen birçok tartışmalı idam ve hapis hükümlerini bozmuştur.

 

Bu durumda aşağıdaki sorular akla gelmektedir:

 

1- Askeri Yargının, şayet FETÖ çetesinin içine sızması gerekçesi ile kapatılması düşünülüyor ise, diğer tüm sivil yargı kuruluşlarında da mevcut olan söz konusu sorunun giderilmesi için, bu tarihi ve yerleşik Anayasal kuruluşun tamamen yok edilmesi gerekli midir? (Kanser hastasının tedavi yerine öldürülmesi gibi!)

 

2- Anayasa’da yer alan ve özel bir ihtisas mahkemesi olan askeri yargının mevcudiyeti, ‘demokrasi ve hukuk devleti’ ilkelerine ne bakımdan aykırı görülmektedir? Onun ortadan kaldırılması, anılan ilkelerin tam anlamıyla gerçekleştirilmesi için zorunlu ve öncelikli bir önlem midir?

 

3- Önümüzdeki dönemde esasen binlerce sanıklı FETÖ davaları ile meşgul olacak sivil yargının, Silahlı Kuvvetlerimizin sınırlarımız içinde ve dışında teröristlerle savaştığı bir sırada ortaya çıkabilecek, özel bir uzmanlığı gerektiren askeri nitelikli davalara da bakma imkan ve yetenekleri mevcut mudur?

 

4- Bu konuda uzman hukukçuların ve özellikle sonuçlarından en fazla etkilenecek olan Genelkurmay Başkanlığı’nın görüşleri alınmış mıdır?

 

FETÖ çetesinin kanlı kalkışmasının Ulusumuzca defedilmesinden sonra oluşan “zamanın ruhunun dayanılmaz hafifliği” ortamında, bazı asırlık ve yerleşik kuruluşlarımız alelacele alınan kararlarla kaldırılmadan önce, Anayasa Paketi’ni hazırlayacak ve oylayacak olan Sayın Milletvekillerimizden bu hususları yeniden değerlendirmelerini ve konuyla ilgili olarak kamuoyunun aydınlatılmasını diliyorum.

 

Çınar ALDEMİR-Emekli Büyükelçi

 

Yazarın Tüm Yazıları