ESKİ başbakanlardan Prof. Necmettin Erbakan, bugün Altınoluk’a gidiyor. ’Ev hapsi’ cezası bu gece yarısı başlayarak 2 yıl 4 ay sürecek...
83 yaşındaki Erbakan 86 yaşına girdiğinde ’cezasını’ tamamlamış olacak.
Hem de, kendilerini siyaset sahnesine sürdüğü ’öğrencilerinin’ iktidarında.
Ne kadar acı bir kader.
Cuma namazı için camiye bile gidemeyecek.
Korumaları bu kez ’gardiyan’ konumunda yine yanında olacaklar.
Erbakan önceki gün korumalarının kolları arasında eşi Nermin Erbakan’ın Merkezefendi’deki aile kabrini ziyaret etti.
Dua ederken içinden kimbilir neler geçirmiştir? MNP, MSP, RP ve SP’yi nasıl kurduğunu, ilk üçünün kapatıldığını, Refahyol döneminde bir yıllık başbakanlık görevinde yaşadıklarını uzun uzun tartmıştır. Bazı şeylerin Türkiye açısından nelere mal olduğunu...
"Tayyip Erdoğan’ı Kasımpaşa’dan çıkardım, İl Başkanı ve İstanbul’a belediye başkanı yaptım.
Abdullah Gül’ün babası dostumuzdu, onu MSP’den aday yaptım. Kendisi de İslam Kalkınma Bankası’nda bizim Zeytinburnu kadar bir ülke olan Cibuti’ye bakardı; onu getirip Kayseri’den 1. sırada milletvekili yaparak bakanlığa yerleştirdim.
Abdüllatif Şener, Bolu’da meslek yüksekokulunda öğretim üyesiydi. Onu da Sivas’tan aday gösterdim, bakan yaptım.
Aynı şekilde Bülent Arınç’ı da; Manisa’dan il başkanı, sonra milletvekilliğine, grup başkanlığına ve bakanlığa getirdim. Daha birçoklarını da...
Cezam mı? RP Genel Başkanı olarak 1995’te 1. parti olarak iktidar olduk. Hazine’den 784 milyar yardım almıştık. Parti kapatılınca basının ’kayıp trilyon’ dediği dava açıldı. Belge temini konusunda sorunlar yaşadık ve mahkûm olduk. Bizim gibi birçok il başkanımız hapis yattı. Bazı arkadaşlarımız dokunulmazlıkları dolayısıyla kurtuldular, bize sırtlarını döndüler.
Bizim çocuklar artık büyüdü, altı yıldır da iktidardalar... Hepsi arka bahçeden kaçtılar.
Ama hiçbirinde ahde vefa duygusu yokmuş!"
Geçmiş cumhurbaşkanları gerektiğinde o kadar çok af çıkardı ki... Gül acaba hiçbir şey düşünmüyor mu?
GS aslanına soruşturma
ANTALYA Büyükşehir Belediyesi Basın Müşavirliği’nden açıklama: "Galatasaray aslanına bu ceza yetmez" başlıklı yazınızda Galatasaray’ın şampiyonluk törenine getirilen aslanın Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in izniyle mi getirildiği sorulmaktadır. Söz konusu olay Menderes Türel’in bilgisi dışında gelişmiş, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Türel, sorumlular hakkında gerekli incelemeleri başlatma talimatı vermiştir."
Antalya’dan kimler, Galatasaray yöneticisi Yiğit Şardan’a kıyak yaptı?
İşte turizmde geldiğimiz nokta ’peçeli kadın’
HER gün binlerce yabancı turist, Antalya Havalimanı’na geliyor. Bazısı Kemer’deki bazısı da Belek’teki lüks otellere gitmek üzere tur otobüsleriyle yola çıkıyor. Belek güzergáhı üzerindeki Kadriye Beldesi’nde tek mola yeri bulunuyor. İşte bu mola yerindeki Side Market ile Aspendos Market’te, son günlerde hediyelik eşya olarak peçeli kadınlı nazar boncuğu satılıyor. Peçeli objenin üzerinde de ’Türkiye’ yazıyor. Türkiye’nin Avrupa’daki imajına peçeli katkı da böyle oluyor. (Gülden AYDIN)
Kızılay yönetimine Yargıtay ’onayı’
YARGITAY 2. Hukuk Dairesi; eski Kızılay başkanlarından Ertan Gönen tarafından mevcut yönetim aleyhine açılan "Genel Kurul Kararının İptali" davasına son noktayı koydu ve mevcut Kızılay yönetiminin ’yasal’ olduğuna hükmetti.
Ertan Gönen tarafından Ankara’da açılan iptal davasına bakan 5. Asliye Hukuk Mahkemesi; davacının (Ertan Gönen) mevcut tüzük hükümlerine göre Kızılay üyeliğine son verildiğini belirterek Gönen’in dava tarihi itibarıyla dernek üyesi olmadığı ve dolayısıyla da dava açma yetkisinin bulunamayacağına hükmederek davanın reddine karar verdi.
26 Kasım 2007 tarihli mahkeme hükmünde şu ifadeler yer aldı:
"Davanın sıfat yokluğu sebebiyle reddine, peşin harcın mahsubu ile ayrıca harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, avukatlık ücret tarifesine göre 450 YTL’lik ücreti vekáletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi."
Yerel mahkemenin verdiği ret kararını kabul etmeyen eski Kızılay Başkanı Ertan Gönen, bu kararı temyiz makamı olan Yargıtay’a taşıdı. Ancak Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını onayarak Ertan Gönen’in haksız olduğuna ve mevcut Kızılay yönetiminin yasal olduğuna karar verdi. 15.4.2008 tarihli Yargıtay kararında şu ifadeler yer aldı:
"Gereği; dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen büyün temyiz isteklerinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına, duruşma için takdir olunan 550 YTL vekálet ücretinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine..."
Yargıtay’ın bu kararı, Kızılay Genel Başkanlığı iddialarını sık sık dile getiren Ertan Gönen için hukuk yollarının da sonuna gelindiğini gösteriyor. Her an şiddetli bir deprem potansiyeli taşıyan ülkemizin en büyük yardım kuruluşunun önceliği hiç kuşkusuz genel başkan kimdir, genel kurul hukuka uygun mudur türü iç tartışmalar değil, olası afete nasıl daha iyi hazırlanırız sorusuna doyurucu yanıtlar üretmek olmalıdır.
Tekin Küçükali ve ekibi, tüm enerjisini bu can alıcı soruna odaklamak zorundadır.