ÇANKAYA Belediyesi’nin köşenizde yayınlanan "Çöpleri büyük poşetlere koyun" (8.9.2007) önerisini okurken, 1998 yılında İngiltere’de bir yıl boyunca yaşadığım günler geldi aklıma.
Birmingham kentinde çöpler sadece haftada bir gün toplanırdı. Her evin bahçesinde en büyüğünden bir çöp konteynerı vardı, hafta boyunca çöpler bu konteynerlerde biriktirilir, her salı erken saatlerde Belediye görevlileri evlere birer-ikişer battal boy çöp torbası dağıtırdı. Bu torbalar oldukça sağlam malzemeden yapılmış, dayanıklı torbalardı. Çöpler ev sakinlerince bu torbalara aktarılır, kapı önüne önüne bırakılır, belediye görevlisi de kapı-kapı dolaşır sessiz ve sakince çöpleri toplardı.
Ülkemizde bu uygulama çok da olabilir gibi görünmemekle beraber, Belediyenin sözünü ettiği büyük boy torbaları, en azından teşvik amaçlı, apartman görevlilerine dağıtabileceğini düşünüyorum. Apartman görevlisi dairelerden tek tek topladığı küçük çöp torbalarını bu büyük torbalarda birleştirebilir, görüntü çok daha temiz ve derli toplu olur.
Z.K
Ankara’nın trafiğini kime şikayet edeyim
LÜTFEN, başkent Ankara’nın trafiğine biraz ilgi gösterelim. İnanın yapılmayacak iş yok, tüm
uygar uluslar bile kameralarla, cezalarla bu işi çözmüşler biz hala dolmuşlarda sıkış-tepiş yolculuk yapmayı hak etmiyoruz. Halk otobüslerinin yarış yaparak, insan canını hiçe sayarak hareket etmelerini önleyelim, kesilen cezaları anında tahsil edecek bir sistem kuralım ki etkisi olsun. Trafik müfettişliği konusuna önem verelim, topluma saygılı vatandaşlara yardım edelim. Gelin hep beraber bu şehri uygar seviyeye çıkaralım. Dolmuşlar, taksiler, sadece otobüs duraklarından yolcu alsın, şöförler traşlı, kravatlı olsun, istihap haddini aşmasın, hatalı sollama yapmasın, araçlar en sol şeritten en sağ şeride
geçmeye kalkmasın... Kızılay gibi ana merkezde hem de trafik ışıklarında bekleme yapılmasın, bayan sürücüler sıkıştırılmasın, vs. vs. Ama bunları düzeltmede ne kadar yardımcı olabilirsiniz bilemiyorum. Sadece şunu biliyorum ve inanıyorum ki üzerine gidersek düzelmeyecek şey yok.
İşte size bir örnek; öncelikle Ankara polisini bomba yüklü kamyonu bulmada gösterdiği başarıdan dolayı tebrik ediyor, türk halkı ve Ankaramız adına şükranlarımı sunuyorum.
KALDIRIMI İŞGAL EDEN LOKANTA
Reşit Galip Caddesi 1 numaradaki ’Tavacı Recep Usta’ lokantası sivil vatandaşların yoldan geçiş hakkını gasp etmeye devam ediyor, hatta Ramazan akşamları iftar saatlerinde sayın Emniyet Müdürümüz ve trafikten sorumlu müdür yardımcımız ile trafik müdürümüz oradan geçmeye çalışırlarsa rezaletin son perdesini görebilirler. Artık 2 şeridi değil 4 şeridi birden tıkıyor ve geçebilirseniz geçin. Sakın benim o bölgede oturan ve bu adama düşman olan biri olduğumu düşünmeyiniz. Ben vatandaşın hakkını arayan, temiz toplum özlemi içerisindeki bir sivil vatandaşım ve Birlik Mahallesi’nde
oturuyorum. Bu bölgeden her geçişimde cep telefonundan 155’i arayıp söylüyorum. Aklımın almadığı şey ise hala bu lokantanın aynı harekete devam etmesi ve devlet otoritesini hiçe sayabilmesidir.
Levent TÜRKER
Sözleşmeli öğretmenlik
SÖZLEŞMELİ bir öğretmen soruyor:
"Bizim durumumuz ne olacaktır? Bize bu konuda yardımcı olursanız tüm Türkiye sesimizi duyacaktır. Bakanlarımız televizyonlara çıkıp, kadrolu öğretmenlikten farkı yoktur, demektedirler. Madem öyle neden bu şekilde bir alım olmuştur. 40 bin genç öğretmenin hayalleri ile oynanmıştır. Öğretmenler camiasını ikiye bölmüşlerdir. Lütfen bu konuyu dile getirin ve bizim sesimiz olun... "
Sosyal bilgiler mi din dersi mi önemli
GERÇEKTEN intiharın eşiğine geldik. Ben de sosyal bilgiler öğretmeniyim. 80 aldım ama atanmam hayal, boş boş dolaşıyorum. ’Ücretli’ye başvurdum ama o da çıkmadı. Alacağım para 300 YTL ve sigortam da yarım yatacak.
Sayın bakanımız neden bunlardan bahsetmiyor. Benim gibi bu kaderi paylaşan 15 bin sosyal bilgiler ögretmeni var.
Din dersi de artık seçmeli olacak deniyor. Peki bu ders seçmeli olursa bu atanan din öğretmenleri nerede istihdam edilecek?
Ayrıca bu sorum çok önemli. Cevaplanırsa çok sevinirim. Bir Din Kültürü, İngilizce, Beden öğretmeni 4 ve 5. sınıflara derse girerken, biz sosyal bilgiler öğretmeni olarak neden 4-5’lerin dersine giremiyoruz?