EKONOMİST Uğur Civelek, ekonomideki tehlikeyi özetle şöyle anlatıyor:
Ekonomide çatlak var, işler iyi gitmiyor. Enflasyon rakamında sapmalar var. Korku dağları bastırdı... TÜSİAD ile dinci sermaye arasında masa altından bir tekmeleşme devam ediyor. Resmi rakamlar enflasyonunun 9.1 olduğunu gösteriyor, ama çarşı-pazardaki fiyat artışları bunun %30 olduğunu gösteriyor. Bu gerçek enflasyonun derinleştiğinin en büyük örneği...
Yoksullaşma...
Giderek yoksullaşılıyor. Satın alma gücü sistemli şekilde eritiliyor. Sanayiciye baskı yapılıyor; o da sıkıntısını çalışanlara fatura ediyor. Bu insanlar borçlarını nasıl ödeyecekler? Yaşamlarını nasıl idare ettirecekler?.. Bir sürü problem yaşanacak önümüzdeki aylarda.
Dünya..
Dünyada enflasyon var, yangın var. Biz bu ortamda enflasyonu düşüreceğiz diye insanımızı mahfediyoruz, yangına sürüklüyoruz.
Vatandaş...
Halk ne olduğunu bilmediğinden daha da yoksullaşacak... Nereye gittiğini bilmeyecek. İktidar, halka masal anlatıyor.
Yeni vergiler...
VATANDAŞ APTALLAŞTIRILIYOR
Güya belediyeleri güçlendirmek için diyorlar. Evinin önünde park halindeki araçlardan bile vergi alınacak... Vatandaşın cebi yakılacak. Buna ’Deli Dumrul’ vergileri diyorlar. Devlet hazinesi, dolaylı vergilerle vatandaşın cebinden %73 alıyor. Yeni vergilerle bunun daha da büyüyeceği bilinmelidir. Vatandaşın cebine el bir daha sokuluyor. İktidar vatandaşlarla dalga geçiyor, vatandaşlar aptallaştırılıyor, geleceği tüketiliyor.
Döviz...
İş dünyası kurun daha da aşağıya düşmesini istese de, aşağıya gitmeyecek kur. Üç ay sonra bir dalga dövizde hareket yaratabilir. Bu hükümet ve küreselleşmeye rağmen olacak.
Hükümet..
Hükümetin daha çok sürprizlerine alışacağız.
Birlik Sigorta, Ayşegül Hanımın iddialarını kabul etmiyor
BİRLİK Sigorta’dan açıklama: 21.2.2008 tarihli köşenizde yer verdiğiniz, ismini açıklamayan bir Halk Bankası çalışanının, Halk Bankası iştiraki olan Birlik Sigorta’daki çalışma ortamına dair gerçeği yansıtmayan açıklamalarını ve Ankara Bölge Müdür Yardımcısı Ayşegül İmre Balcı’nın haksız yere işten çıkarıldığı yönündeki iddiasını üzülerek okuduk.
Konuyla ilgili araştırmamızın sonuçlarını sizinle paylaşmak ve Birlik Sigorta’nın insan kaynakları politikası hakkında sizi bilgilendirmek istiyoruz.
Öncelikle 2008 yılı stratejisini ’kárlılık ve büyüme’ olarak belirleyen Birlik Sigorta’nın, modern işletme ilkelerine uygun bir anlayışla hareket ederek sunduğu ürünlerle sigorta sektöründe birçok ’ilk’e imza attığının altını çizmek isteriz. Haziran 2007’de 837 Milyon YTL olan kárını 6 ayda 3,5 kat artırarak 3.036 YTL’ye ulaştıran Birlik Sigorta, Yüksek Denetleme Kurulu’nun denetimine açık, SPK mevzuatına tábi, halka açık bir şirkettir. Dürüstlük, güven ve profesyonellik prensiplerini iş ahlakı ile özdeşleştiren Birlik Sigorta, bütün sigorta işlemlerini artan rekabet koşullarında diğer sigorta şirketleri ile aynı prensiplere bağlı olarak gerçekleştirir. Birlik Sigorta’nın devletle ilişkilerinde de aynı prensipler üzerinden hareket ettiğini önemle vurgulamak isteriz.
Mektupta dile getirilen "Birlik Sigorta’daki kokuşmuş memur zihniyeti" ve "devletin sigorta şirketi kár etmiş zarar etmiş kimin umurunda?" ifadeleri haksız ve mesnetsiz iddialara iki örnektir sadece. Çünkü, SPK’ya kayıtlı bir şirket olan Birlik Sigorta çalışanları 657 sayılı kanuna tábi değillerdir ve 2007 rakamlarımız kárlılığımızı açıkça gözler önüne sermektedir.
Yeniden yapılanma sürecindeki tüm şirketlerde olduğu gibi Birlik Sigorta’da da yeni işe almalar, işten ayrılmalar, görev ve yetki değişiklikleri olması son derece doğaldır.
Yazıda adı geçen Ankara Bölge Müdürlüğü Hasar Yönetmeni Ayşegül İmre Balcı, Birlik Sigorta’da sadece 2 ay görev yapmıştır. Ayşegül Balcı, işe alım prosedürlerimiz çerçevesinde üst yönetimimizce yapılan mülakat sonucu işe kabul edilmiş ve bölge hasar biriminin 7 çalışanından biri olmuştur. İş Kanunu’nda işverene tanınan 2 aylık deneme süresi sonunda yapılan değerlendirmede ise çalışma girişimi sonlandırılmıştır.
Balcı, deneme süresinin ardından işe kabul edilmemesi ile ilgili şikáyetlerini ve iddialarını, 13 Şubat 2008 tarihinde Birlik Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın’a e-posta ile bildirmiş, mektubu aynı gün okunarak içerikteki iddialar hakkında araştırma yapılması için bizzat Hüseyin Aydın tarafından talimat verilmiş ve iddiaların asılsız çıkması üzerine sonuçlar ilgili birime iletilmiştir. Konuyu bilgilerinize sunar, iyi çalışmalar dileriz.
250 adım öteye yeni cami
ANKARA’da Birlik Mahallesi 5. Caddesi üzerinde mevcut olan caminin 250 adım ötesine 81. Sokakta yeni bir cami inşaatı başladı.
Bu mahallede birbirine 700-800 metre uzaklıkta zaten üç cami varken, yeni bir camiye ne kadar ihtiyaç var? Bir mahalde yeni bir cami yapımına karar verilirken veya inşasına ruhsat verirken, önceden belirlenmiş kriterler var mı?
Her cami yapımına tahsis edilen/bağışlanan arsa üzerine cami yapmak zorunluluk mu?