Ekmek zammında hesabın hesabı

FIRINCILAR bu köşede ekmekle ilgili bazı değerlendirme ve hesaplamaları beğenmemişler ve yanlış bulmuşlar(!).

Hatırlanacağı üzere 24.11.2007 tarihinde bu köşede yayınlanan ’Guinness Rekorlar Kitabı’nın 2007 yılı basımındaki bilgiye dayandırdığım hesaplamaya göre; 4 kişilik bir ailenin ayda 120 YTL’yi ekmeğe harcayacağını, böylece asgari ücretli bir ailenin ücretinin yaklaşık üçte birini sadece ekmeğe harcamak zorunda kalağını söylemiştim. Buna karşı çıkmışlar.

O zaman bu hesaplamaları bir kez de kendi kaynaklarından, Adapazarı Fırıncılar Odası’nın web sayfasında yayınlanan bilgilere göre yineleyelim. Sitede belirtildiğine göre "Dünya’da ekmek tüketimi; kişi başına yılda ortalama 41 ile 303 kg arasında değişmekte ve alışkanlık, beslenme şekli, ekonomik koşullar gibi etmenler etkili olmaktadır. Türkiye’de bu değer 180210 kg arasındadır." (nttp://www.afo.org.tr/genelbilgiler.html).

KİŞİ BAŞINA EKMEK ÜRETİM

Buna göre ortalama kişi başına ekmek tüketimi; 180+210=390, 390/2=195 kg’dir. Böylece kişi başına günlük tüketim miktarı; 195 kg/365 gün=0.534 kg olur. Yani bu da ayda net eline 419 YTL geçen asgari ücretli 4 kişilik çekirdek bir ailenin günlük ekmek tüketimi 0,534 kgx 4kişi=2,13 kg; aylık ekmek tüketimi ise 2,13kgx30gün= 64 kg olacaktır. Böylece bu aile ayda 64.kgx2YTL= 128 YTL’yi ekmeğe harcayacaktır ki; bu da bizim yaptığımız hesaba göre 8 YTL daha fazla bir rakama işaret etmekte ve bir asgari ücretlinin aylık maaşının %30.5’ini sadece ekmeğe harcamak durumunda kalacağını göstermektedir.

Yine bu köşede yayınlanan yazımızda; ’Fırıncı örgütlerinin, aynı zamanda kamu hizmeti de yapan sivil toplum örgütleri olarak, zamdan önce yapması gereken bazı görevleri olduğunu’nu belirtmiş ve bu örgütlerin ’Tıpkı Halk Ekmek Fabrikaları örneğinde olduğu gibi, yüksek teknolojiye dayalıverimli ve sağlıklı işletmeler kurulmasına önder olabilirler’ demiştik.

’KARA DÜZEN’

Kendileri de Belediyenin yüksek teknolojisi, dağıtım ağları ve satış noktalarına kadar uzanan organizasyonundan yakınıp kendilerinin bununla kıyaslanamayacaklarını belirtiyorlar. Oysa yine Adapazarı Fırıncılar Odası’na göre ’Ekmek üretiminde maliyeti etkileyen en önemli etken fırın başına üretilen ekmek miktarıdır. İşçilik giderleri yanında, genel işletme giderlerinin önemli bölümü sabit giderler olup, toplam ekmek miktarı artıkça, bir ekmek başına düşen maliyet azalacaktır. Bunu sağlayabilmek için fırın sayısı azaltılmalı, üretim miktarı arttırılarak birim ekmek maliyeti düşürülmelidir.’ (nttp://www.afo.org.tr/genelbilgiler.html).

Peki bu kafada giderek, her mahalleye ’kara düzen’ fırınlar kurarak ve bu fırınları düşük kapasite ile çalıştırarak, her fırsatta çareyi zam yapmakta bularak nereye gidilebilecektir? Ekonomide ’iyi mal kötü malı kovar’ diye bir tabir vardır. Nitekim, Keçiören Belediyesi de yarın-öbür gün 200 bin kapasiteli, son teknoloji bir fırınını hizmete sokmak üzere; belki buna diğer belediyeler de eklenecek... Fırıncı esnafı o zaman ekmeğine zam yapacak hangi tüketiciyi bulunabilecektir? Kısaca ekmek fiyatlarında en önemli etken ’verimsizliktir’... Fırıncı örgütlerince yapılması gereken de bunu ortadan kaldırıcı yapılanmaları tesis etmek olmalıdır. Zam ise bu konuda yapılabilecek en son şey olmalıdır.

Sonuç... Zamlı ekmeği ben evime sokmadım ve bugün de sokmayacağım. Sizi bilmem...

Ferda HEKİMCİ-

TÜDEF Kurucu Başkan Yardımcısı


’Alo Gökçek’

"BEN Yılmaz Tüccar;
Barış yolu Cad. Etlik/Ankara adresinde oturuyorum.

Yaklaşık 10 gündür sularımız sürekli kesiliyor. Bu durumu Büyükşehir Belediyesi’nin ’Alo 153’, ASKİ’nin 306-72 72 ve 357-01 48 nolu telefonlarına defalarca bildirmeme rağmen net bir cevap alamıyorum. "Tazyik düşük" ve "su bitti" gibi cevaplar veriyorlar. Sularımız bugün de gelmedi.

İlginize teşekkür ederim."

(yilmaztuccar@hotmail.com

Ne zaman sözde değil, özde Atatürkçü oluruz...

Allaha yeminler olsun ki, Allah katına da, yedi kitap ve 49500 yalanla yüklü, birer günahkár olduğumuzu idrak ettiğimiz zaman...

Şamil YÜCEL- Emekli Binbaşı
Yazarın Tüm Yazıları