TMMOB Edirne İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Cumhur Pekdemir ‘9 oda’ adına soruyor:
07.01.2011 tarihinde yerel basınımızda çıkan haberler ile TOKİ tarafından kentimize ait planlama çalışmalarının uygulanmaya başlanmasını Sayın Belediye Başkanımızın ağzından hayret ve şaşkınlıkla öğrenmiş olduk. Bu planlamaya ilişkin merak ettiğimiz ve kamuoyuna açıklanması gereken bazı konulara ait sorularımızın cevaplanması gerektiğini düşünmekteyiz. 1- Edirne Tarımsal Araştırma Enstitüsü’ne ait 1. sınıf tarım arazisinin ısrarla TOKİ’ye tahsisi hususunda “Edirne’de bir avuç günahkâr var!” diye söylenen günahkârlar kimdir? Günahları nedir? 2- TOKİ bunu yasal olarak yapacak ise daha önce aynı arazi hakkında Edirne Belediyesi’nin görüşü, karşı duruşu belli iken meclis kararı alarak bunu onaylamanın gerekçesi nedir? 3- Yerel basınımızın yazdığı haberlere göre, “TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar ile görüşen Sayın Hamdi Sedefçi, Tarımsal Araştırma’nın bulunduğu alana karşılık, 5 bin kişilik bir basketbol, 10 bin kişilik futbol sahası, 2 bin kişilik kat otopark, alışveriş merkezi ile Edirne Belediyesi’ne tahsis edilmek üzere 50 adet 2+1 daire sözü aldığını ve tesellinin bunlar olduğunu söylemiştir. Unutulmamalıdır ki teselli büyük ikramiyeyi kazanamayanlara avunmaları için verilen ufak bir ödüldür. Bu açıklama için Sayın Belediye Başkanı’na soruyoruz. Bu arazi Edirne Belediyesi’nin midir ki.. karşılığında trilyonluk yatırımlar alınıyor! Yok eğer değilse bu alınanlar neyin ve nelerin karşılığıdır? Ben verdim, ben konuştum, ben pazarlık yaptım dediği bu yerler, bu alışveriş yapılırken kentin asıl sahibi olan kent halkına danışılmış, sorulmuş, görüşü alınmış mıdır? Evet, bu soruların yanıtını CHP’li Belediye Başkanı Sedefçi vermelidir.
CHP’de önseçim mi atama mı olacak
BÜYÜKÇEKMECE İlçesi’nden bir üye “Sakın adımı açıklama” diye uyardı önce. Milletvekilliği adaylığına soyunmuş. Ancak söylediği bir şey var: “Havuza atladık ama boş mu dolu mu henüz bilmiyoruz.” Devam ediyor: “Önseçim olsun, herkes boyunun ölçüsünü alsın.” Kılıçdaroğlu’nun kurultayda, önceki söylemlerinin aksine ‘önseçim’ konusuna değinmemesi dikkat çekmiş; galiba çoğunlukla ‘atama’ yapılacağı kuşkularını doğurmuştu. Önseçim yapılacağı açıklanırsa, örgütün daha canlı olacağı konuşuluyor. Örgüt için mi parti, parti için mi örgüt? Tabii çok kişi ile konuşuyoruz. Hemen hepsi “Önseçim mi atama mı yapılacak?” diye papatya falı açıyorlar. CHP’lilerden söz ediyoruz. AKP’de bu işler zordur. Milletvekili sayısı 6’ya çıkan Tekirdağ’da, CHP’den en az 40 kişinin aday adayı olduğunu biliyoruz. Antalya derseniz 200 ‘niyetli’ olabilir. İzmir deyince bu sayı 2 bine çıkıyor; Ankara da bu sayıya yaklaşabilir. İstanbul derseniz, şu anda emin olun en az 5 bin kişi vardır adaylığı düşünen. Net sayı 3 bine kadar inebilir. Önder Sav aday olabilir mi ya da gösterilebilir mi? Aynı şeyi Baykal için de sorulabilir. Bu soruların yanıtı için henüz erken... Daha erken ama kulislerde adları geçen o kadar çok aday adayı var ki... Bu isimler bir hafta sonra ortaya çıkmaya başlayacak.
1 itfaiyeci için 93 satırlık ilan
“AKSARAY ili Topakkaya Belediye Başkanlığı’ndan resmi bir ilan vardı; Basın İlan Kurumu’nun önceki gün Posta Gazetesi’nde yayınlanan... Ankara karayolu üzerinde 5 bin nüfuslu beldeye bir itfaiye eri alınacakmış. Lise ve dengi okul mezunu, KPSS’den geçmiş, taban puanı en az 65 olanların başvurabileceği duyuruluyor. İlan edilen kadro sayısının üç katı kadar (yani 3) belirlenecek adaylar, 25 Ocak’ta sözlü sınava çağırılacak. Tek kişilik personel alımı için acaba bu gariban belediyenin kasasından ne bedel çıkacak?
Leman 1000. sayı
LEMAN dergisi 20 yılı, yani 1000. sayısını deviriyor. Ne kadar başarı, ne kadar mutluluk... Çizer ve yazarlarından kaç dergi çıktı bugüne kadar; anımsamak bile zor. Leman’ı, oğlum Doruk’un Beyoğlu’ndaki idaresini anlattığında daha çok sevmiştim. Çünkü orada Cumhuriyet’ten gelen dostlarımız vardı; Kutlu Esendemir ve Zafer Aknar yazıişleri müdürleriydiler. Oğlum o zaman ortaokula gidiyordu; Limon-Leman okurken, onlarla dost olmuştu. Birkaç kez götürmüşlerdi, daha o zaman ünlü olmayan Cem Yılmaz’ın, çizerken yaptığı komiklikleri anlatır dururdu. “Baba bu adam çok meşhur olur” diyordu. Mehmet Çağçağ’ı daha sonra tanıdık. Dergiyi kurumsal hale getirmek ve sermaye yapısını güçlendirmek amacıyla nasıl çaba gösterdiğine yakından tanık olduk. Bir mizah dergisinin gençlerle kucaklaşabilmesi Türkiye için çok önemlidir. Ya da onlar olmasaydı? Bu gençlik ne olurdu? Keşke büyükler de biraz mizah duygusunu aktaran o çizgilerle düşünmüş olabilse... Diline ve gözüne bir şeyler katabilse... Gençleri daha iyi anlayabilirlerdi. Siyasi partilerin de bu gibi dergilerden öğrenecekleri çok şey vardır; gençlere seslenebilmek için... Ama ne gezer. Leman bir ekoldür. Şebinkarahisarlılar, Aziz Nesin, Ara Güler’le ne kadar iftihar ediyorlarsa, Mehmet Çağçağ’la da iftihar edeceklerdir. İktidarın açtığı davalar kendilerini zora sokmazsa, daha uzun yıllar ‘üretim’ yapacaklardır.
Biliyor musunuz
İSKİ’nin üç kademeli su uygulamasının Danıştay tarafından iptal edilmesi üzerine tek tarifeye indirilen suyun metreküpünün 2 lira 88 kuruş olarak belirlendiğini, (eskiden 10 metreküpün fiyatı 2.1 liraydı), bu yeni fiyatla suya yapılan zam oranının % 15’i bulduğunu... “HUKUKUN üstünlüğü için adalet istiyoruz” diyen Barolar Birliği Başkanı Ahsen Coşar ve Yönetim Kurulu üyelerinin, İstanbul ve Ankara Baro Başkanları ve Yönetim Kurulu üyelerinin çağrısıyla, tüm baroların katılımıyla 13 Ocak’ta Diyarbakır KCK davasına, 17 Ocak’ta Silivri duruşmalarına katılacaklarının açıklandığını...
Mesaj panosu
‘ARKEOLOJİ Konuşmaları’nda Özgen Acar Yapı Kredi Kültür Merkezi Sermet Çifter Salonu’nda 18 Ocak Salı günü 18.30’da tarihi eser kaçakçılarının mezar odasının bulunduğu noktaya ulaşmak için açtıkları tüneli ve kültür tahribatını anlatacağı ‘Anadolu’nun Tek Yerel Pers Satraplığı ve Milas’taki Lahdin Gizemi’ konulu bir konuşma yapacak. (İstiklal Cad. No: 285 Kat: 1 Beyoğlu)