DSP Kurultayı, 25 Temmuz Pazar günü yapılacak; Ecevitler sonrasında genel başkanlık yarışında görünürde beş aday bulunuyor. Türkiye zor bir dönemden geçiyor. CHP’de yaşanan sıkıntılardan ötürü DSP’ye solun toparlanması açısından önemli görevler düşüyor.
Kurultay ne kadar demokratik olacak? Bazı adaylar, konuşmalarında ‘81 ilin delegeleri karar verecek’ diyor. Ancak durum böyle değil. 59 ilden 889 delege kurultaya katılabilecek. DSP’nin en büyük başarıyı gösterdiği, Prof. Yılmaz Büyükerşen’in kenti Eskişehir’in de delegesi yok. Yani genel merkezde isimleri sır gibi saklanan delegelerin üçte biri oy kullanamayacak bu durumda.
DSP’nin uzmanı bir siyasetçi ile konuşurken bize ‘Bu yarışmada kimin oy kullanacağı, kimin salona sokulmayacağı pazar günü anlaşılacaktır’ diyor.
KİMLER DELEGE
Peşinen soralım, Prof. Yılmaz Büyükerşen son anda aday olarak çıkabilir mi?
- Meclis’teki üye ağırlığından ötürü başkanlık da AKP’nin eline geçer. Ayrıca Büyükerşen’in uzaktan kumandalı liderliği içine sindireceğini sanmıyorum. Ama adayım deseydi delegelerin bütün oylarını alıp genel başkanlık makamına oturabilirdi.
Geçmiş DSP hükümetinde bazı bakanlar üye değillerdi; hatta Rahşan Hanım’a üyeliklerini sormaya cesaret edemezlerdi.DSP’de belirsiz üyeliklerden ötürü kongrede sorun çıkabilir mi?
Prof. Yılmaz Büyükerşen,Prof. Şükrü Sina Gürel ve Atilla Mutman’ın üye oldukları biliniyor. Aydın Tümen üye olduğunu söylüyor ama genel merkez üye değil diyor. Bu partinin bir özelliği, üyelikleri dar tutmasıdır. Kimse coşkulu şekilde DSP üyeliğini taşıyamaz, sadece Ecevit’e gönül bağını gösterebilir.
CHP gibi DSP Kongresi’nde de birtakım oyunlar oynanabilir mi?
- Genel başkanlık yarışının eşit koşullarda ve adilane yapılmayacağı açık olarak gözüküyor. Örneğin, Ecevitler’in talimatıyla hiçbir aday konuşturulmayabilir, hiçbir adayın afiş ve pankart astırmasına izin verilmeyebilir. Bülent Ecevit, kürsüye çıkar, son olarak 15 dakika konuşur, Sezer’e oy verilmesini açık açık ifade eder; il başkanlarının iradesine ipotek koyabilir. Bu durum karşısında ‘evlere şenlik’ bir kongre olur... Bundan sonra Ecevitler tartışılır; ‘emanetçi’likten öte partiye kayyum atanmış olacağından DSP derneğe dönüşebilir.
Böyle bir tablo karşısında ‘demokratik solcu’ delege ‘eskinin gölgesi’ olmaya devam eder mi?
- Delege siyaset yapmak için vardır. Ecevitler, ancak Adana’daki organizasyonla 19 il başkanına Sezer’e destek bildirisi yayınlatabildiler. Sessizliği ve özveriliği ile bilinen delege, DSP’nin yok olmasını istemez, talimatla pek oy vermez. Bu nedenle ‘değişim’i açık açık ifade etmesi nedeniyle ibrenin Prof. Şükrü Sina Gürel’e doğru yönelebileceği yorumları yapılıyor.
GÜREL DEĞİŞİM İSTİYOR
Gürel ne yapmak istiyor?
- Karizmatik değil ama güçlü bir lider olabileceği havasını veriyor. DSP’yi ulusal sol bir çizgiye çekeceğini söylüyor ki bugünkü siyasi konjonktüre çok uygundur. AKP’nin tek alternatifi olabilir. Gürel’in IMF’ye karşı politika yürütmesi, işçi ve köylüden yana tavır koyması kendisini bir adım önde gösteriyor. Gürel zaten yurdu dolaşırken açık açık ‘geçmişin dar kadrolu, kapalı ve merkeziyetçi yapısını değiştireceğini’ söylüyor. DSP’nin önünü açması halinde kalıcı hale gelip solun ana çatısı olabilir. İşte o zaman lideri tarafından, kapısı ‘kilitlenmiş’ ve ‘özel statülü’ bir parti haline gelen CHP’nin bugünkü konumu tartışılabilir. Gürel’in kazanması halinde DSP’den CHP’ye gidenlerin geri dönüşünün başlayacağı beklenmelidir.
Zeki Sezer...
- Ecevitler her ne kadar kendisini işaret etmiş olsa da, Zeki Sezer iyi bir politikacıdır ama icazet alınınca olmuyor. Bugün Sezer’e ‘yardımcı genel başkan’ olacağını söyleyen Rahşan Ecevit çekileceğini anlatınca işler değişti. İlginç bir durum ortaya çıktı.
Atilla Mutman...
- O da kendisini ‘inançlı, ulusalcı, demokratik solcu olarak’ tanıtıyor; karizmatik lider döneminin kapandığını, ekip döneminin başlayacağını söylüyor. Ama işi zor tabii...
DSP’nin malvarlığı, kasasında olduğu söylenen 40 trilyon parası...
- Bu karmaşık düşüncelerden bütün adayların uzak olduğunu düşünmek gerekiyor. Herkes bu parayı iktidar olmak için harcayacaktır tabii... Her adayın ‘onursal’ anlamda Ecevit’e bağlı, fikirlerini benimseyeceklerini açıkladıkları gibi...
Bilim Merkezi Vakfı’na buyurun
SON 6 yıldır İTÜ Taşkışla’da, Deneme Bilim Merkezi’nde 600.000 ziyaretçiyi bilim ve teknolojinin ilginç yanlarıyla tanıştırdık. Çoğunluğunu öğrencilerin oluşturduğu misafirlerimize eğlenirken eğitmeyi hedefleyerek bilimsel sevgiyi kazandırmayı amaçladık. Bilim Merkezi Vakfı, Şişli Belediyesi’nin ve Mustafa Sarıgül’ün katkılarıyla Fulya’da yeni bir bilim merkezi projesini hayata geçiriyor. Eylülde faaliyete geçecek merkez hergün öğrenci ziyaretlerine açık olacak merkezimiz yine yaz okulları, sergiler, proje yarışmaları, bilim, çevre, uzay şenliği gibi aktivitelerle şehrimizin çekim merkezi olacaktır. Bize ulaşın...
Bilim Merkezi Vakfı; Cumhuriyet Caddesi, 201/8 Elmadağ/İstanbul; Tel: 0212-296 54 37; www.bilimmerkezi.org.tr
DEVLETİN, 1998 depremi sonrası Dünya Bankası ve çeşitli yardım kredileriyle yaptığı, geri ödemeli konutlardan Çalıca Kalıcı Deprem Konutları, Çınarcık’a 4 km., Yalova’ya ise 12 km. uzaklıkta bulunuyor. 1600 daire ve 2000’den fazla insanın yaşadığı konutlar, 3 yıl önce teslim edilmesine rağmen hálá bir belediyeye bağlanamadığı için devlet tarafından yalnızlığa bırakılmış durumda. Çınarcık’ın AKP’li belediye başkanı Murat Erdoğan kasasında para olmadığı için konutların yükünü kaldıramayacaklarını söyleyerek bizi kaderimizle baş başa bırakmaktadır. Ulaşım, altyapı hizmeti veren olmayacak, çöplerimiz bile toplanmayacak, perişan olacağız. Artık dayanacak gücümüz kalmadı; mezbeleliğe dönecek bir yerde nasıl yaşayacağız?
Leyla COŞKUN
Mesaj panosu
YAZ sezonunun açılmasıyla birlikte özellikle pazar geceleri TEM Otoyolu Mahmutbey çıkışı çok yoğun oluyor. Gece geç saatlere kadar uzun kuyruklar oluşuyor. Çünkü geceyarısı yaklaşık 20 gişeden sadece 5’i açık! Gündüz yeterince trafikle boğuşuyoruz bari gece evimize rahat gidelim.
E.AKIN-İSTANBUL
GEBZE, Köseler Köyü’nden bir grup vatandaş şöyle diyor:Köyokulunun yanında yer alan taş ocağında yapılan çalışmalar çocuklarımızın can güvenliği için tehlike oluşturmakta. Devletimizin gerekli incelemeyi yapıp öyle ruhsat vermesini istiyoruz.
AYVALIK İlçesi’nin Sarımsaklı Plajı’nda geçen seneden beri kapalı tutulan Karayolları Dinlenme Kampı’nın ne hale geldiğini görmenizi diliyorum. Daha önceleri tertemiz, herkesin yararlandığı bir kamp hangi akla hizmet edilerek harabe hale getirildi anlayamıyoruz. Lütfen birileri ilgilensin.
Sarımsaklı sakinleri
SON bir ay içinde Antalya’nın Serik İlçesi’nde 8 adet araba çalındı. Şu ana kadar yapılan araştırmaların hiçbirisi sonuç vermedi. Emniyet yetkililerinden biraz daha ilgi bekliyoruz.