Doktor kimi öldürmeli

Satıcı bunu kabul etmedi. Mecburen aldı. Yıllarca, taksitini çocuğunun süt parasından keserek ödediği, bu soluk renkli takımı kullandı. Halen de kullanır...
Doktor bu satıcıyı öldürmeli miydi?
Antalya’dan tatilden dönecekti. Uzun yola çıkacağım, arabanın yağını değiştirteyim dedi. Ancak ertesi gün Köroğlu Beli’nde arabanın bütün yağının boşaldığını neredeyse motorun yanacağını fark etti. Dağın başındaydı. Sebebi ise motor tıpasına 3-5 kuruşluk bir contanın takılmaması idi. Ailece perişan oldular.
Doktor dönüp bu tamirciyi öldürmeli miydi?
Servis şoförü, 5 yaşındaki, ana okuluna giden biricik kızını, tam inmeden hareket ettiği için düşürerek yaralamıştı. Çocuk ölümden dönmüştü. Yere düşen çocuğu başkaları kaldırmış, adam durmaya bile tenezzül etmeden, çekip gitmişti...
Doktor gidip bu şoförü öldürmeli miydi?
7-8 yaşlarında bir kız çocuğuydu. Annesinin yan sokaktaki dükkanında elektrik çarpmıştı. Çocuk acile getirildiğinde solunumu ve dolaşımı durmuştu. Yani fiilen ölmüştü. Doktor bütün gayretiyle kalp-akciğer masajıyla çocuğu hayata döndürdü. Yoğun bakıma alınıncaya kadar tek başına suni solunum ve kalp masajına devam etti. 1-2 saat sonra çocuk annesinin elinden tutmuş giderken, anneden bir kuru teşekkür bekledi. Anne dönüp bakmadı bile...
İnsandı... Öfkelendi doktor...
En acemi doktor bile onlarca insanın hayatını kurtarır.
Ama bugün öldürülüyorlar...
Evet...
Bu ülkede yıllardır ‘taşlar bağlı, köpeklerse serbest’
Dr. Hızır EROĞLU

Apartman sakinlerine otopark ücreti olur mu

“YURTDIŞINDA belediyeler bu işlerden ciddi paralar kazanıyor. Bu iş sonunda otomatik jetonlu otoparka gidecek. Gitmeden önce bu düzenlemeyi yapmak lazım. Siz getirin o otomatları koyun, otoparkçılar gelir o otomatları bozar. Aslında bakarsanız, hakkaniyet açısından o apartmanda oturanlar da bir bedel ödemeli. Belki otopark bedeli değil ama genel bir bedel belediyeye ödemeli. Benim kişisel kanaatim o. Diyelim taksi duruyor 4 lira veriyor, onlar da bir lira ödemeli, bu suretle bir denge kurulmalı” tezini savunmuş Melih Gökçek...
‘Jetonlu otomatların yanına güvenlik görevlilerinin konulabileceğine’ ilişkin öneriye de, “Güvenlik görevlilerini bile ilk anlarda döverler, hiç kaçarı yok, realist olalım” karşılığını vermiş.
Melih Gökçek, “Başka bir yolu var, bunu belediyenin kendisinin işletmesi yolu var. Biz bunu tatbik ettik, ilk zamanlar böyleydi ama bizim belediyemizin, kendi işleten personeli paranın 3’te 2’sini rahatlıkla cebine atıyor. Bu bir realite, bilinsin” diye eklemiş...
Aklımızdan ‘kamu yararını’ silersek herşeyi ama her şeyi paraya endeksleriz.
M. A.

Biliyor musunuz

CHP Aydın Milletvekili Prof.Dr. Metin Lütfi Baydar’in, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’e; “Bakanlığınız tarafından 1 Mart 2012’de ‘MEB İletişim Hattı Alo 147’ hizmete girdi. Hizmete girişinden itibaren Alo 147 hattına gelen şikâyetlerin istatistikî dağılımları nasıldır? Gelen şikâyetler sonucunda yapılan idari işlemlerin sayısı ve niteliği nedir? Öğretmen ve okul yöneticilerinin, Alo 147 hattı ile ilgili şikâyetleri var mıdır? Bu şikâyetler ile ilgili olarak bakanlığınızca ne gibi işlemler yapılmıştır?” diye sorduğunu...