KAÇAK elektriğin faturasının 1.5 milyar dolar olduğu bildiriliyor.
Bunun bizlerin faturasına yansıması %10 dolayında olduğunu sanıyoruz. Bu yetmezmiş gibi şimdi de doğalgazın kaçak kullanıldığı anlaşılıyor.
Bursa'da 34 işçi çalıştıran bir imalathanenin müdürü olan Nazım Kotan'ın BOTAŞ Genel Müdürü Gökhan Bildacı'ya gönderdiği yazı kaçak doğalgaz gerçeğini açığa çıkarıyor.
Kotan, Bildacı'ya gönderdiği yazısını bize de aktarmış:
‘‘Sayın Bildacı... Günde 3 vardiya çalışıyoruz. Doğalgazdaki fiyat artışları ve piyasaların kötüleşmesi yüzünden çevremde de tüm Bursa'da olduğu gibi çok sayıda işletme kaçak doğalgaz kullanılmaktadır (ve birçok evde).
Kaçak doğalgaz kullanımı ikinci bir sayaç alınarak yapılmaktadır (piyasadan). Görevlilerin yaptığı sayaç okuma işleminden sonra piyasadan alınan sayaç sizin sayaçlarınızla değişmekte ve bir dahaki okuma tarihinden bir hafta öncesine kadar kaçak doğalgaz kullanılmaktadır. Okuma tarihine yakın sizin sayacınız takılmakta ve kurumunuz en az % 75 zarara uğratılmaktadır. Bursa İşletme Müdürlüğü'nde çalışan bir arkadaşıma önlem alınıp alınmayacağını sordum; aldığım cevap piyasada hırdavatçılarda 3-4 milyona satılan plastik kelepçelerle sayaçların kontrol altına alınacağıydı. Sayaç değiştiren zihniyet bu çözümü de kolayca bertaraf edecektir. Kaçak doğalgaz kullanımının önlenmesi konusunda hasasiyetle duracağınızı umut ederim.’’
Kotan'ın bu mesajını BOTAŞ Genel Müdürü Bildacı, birkaç saat sonra yanıtlayarak şöyle demiş:
‘‘Uyarınız için teşekkürler, biz de bu durumun farkındayız. Gerekli önlemler alınacaktır. Teşekkürler.’’
Karakoyunlu herkes bir gün düşer
THE Marmara Oteli'nde, Tütün Üreticileri Derneği'nin üç gün önceki basın toplantısından sonra, Tekel'den Sorumlu Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu ile görüşmek istedim. Sigara ile Savaşanlar Derneği'nin yetkilisi olarak, yılda 100 bin kişinin ölümüne sebep olan tütünle ilgili çalışmalarından dolayı Karakoyunlu'yu kutlayacaktım! Tekel Genel Müdürü Mehmet Bey beni engelledi. Erken yaşta sağlığını kaybedenlerin, üretken namuslu kesimin sırtına yük olduklarını anlatmak istiyordum. İlle de görüşmek istememin nedeni kendisini çok sevdiğimiz için değil; sorunları aktarmak içindi... Hak aramayacak mıyız? DP hükümetinin bakanları da (N.Gedikler, H.Polatkan'lar, F.R.Zorlu'lar, A. Menderes'ler) halkı susturmanın çıkar yol olduğunu zannetmişlerdi. Tam başaracaklardı ama ömürleri vefa etmedi; inşallah sizinki eder.
Rahmetli Kruşçev'in dediği gibi 'Herkes bir gün düşer'. Onun için düşünülecek yerlere önceden bir tutam ot koymalı ki, düşüş yumuşak olsun.
Vatandaşınızın da bir insan olduğunu düşünerek, ona değer vermeli ve onu dinlemelisiniz. Çok yükseklerden uçmak tehlikelidir.
Saim TURAN-ETİLER
Dinimiz imanımız para olmuş
KARACABEY Harası'nda at resim çekmek istiyorsunuz, Tarım Bakanlığı para istiyor. Uçak resmi çekmek de Atatürk Havaalanı'nda paralı... Karşınıza hemen DHMİ çıkıyor. Son olarak Haydarpaşa Garı'ndaki vitrayları çekmek istedim. Güvenlik görevlileri, 'suç' işlemiş gibi beni yakaladılar. Başbakanlık'tan verilen basın kartımı dikkate almadılar. TCDD 1. Bölge Ticaret Müdürü'nün odasına götürüldüm; ‘‘Ankara'dan izin alacaksınız, bir saatlik çalışma 100 milyon’’ diye tarife olduğunu söyledi. Ben ünlü bir doğa dergisi için çalışıyorum.
Peki bu ülkeyi nasıl tanıtacağız?
Bu ülkemin artık dini imanı para oldu.
K.C.-İSTANBUL
Elin yerini pençe aldı
TELEKOM'un 1.6 katrilyon kár etmiş... Dünyanın en pahalı haberleşme tarifelerinden birini uygulayan ve sürekli olarak zam üstüne zam yapan Telekom, cebimizden haksız kazanç elde ederek bunu iftiharla ilan ediyor. Emin olun ki bu soygun doğalgazınkinden daha çok önemlidir. Doğalgazda birkaç kentteki halk çarpılırken, haberleşme hizmetlerinde bütün toplum soyulma halindedir. Artık bu tür kurumlar ellerini değil, pençesini ceplerimizden çekmelidir.
Rekabet Kurulu nerede?
Ahmet ERKULA
Yakıt ihalesinde %18 kırım olur mu
ELİMİZDEKİ bir bilgiyi bir süredir araştırıyorduk.RUMEN bandralı bir gemi bundan 1.5 ay önce Mersin Limanı'na akaryakıt boşaltmak üzere yanaşmış. Yükünü boşalttıktan sonra hemen ayrılmış. Ancak bazı kişilerin bundan haberi olmuş; ne yazık ki geminin ne kaydı, ne de evrakı bulunabilmiş.
Eskiden bu işler açıkta yapılabilirdi. Demek ki şimdi 'hayali ihracat' gibi resmi görevlilerin 'bilgisi' dahilinde yapılıyor. Bunun gibi birçok iddiadan bilgi sahibi olabilirsiniz. Sizin yapabileceğiniz bir şey yoktur... Sonunda size böyle 'kapalı' yazmak kalır.
'Ekspres' gazetesinin doktorlara dayanarak verdiği habere göre, akaryakıt ihalesi %18 kırımla gerçekleşmiş... Geçen yıl da aynı kırımla mal vermiş. Peki Adana'daki diğer kamu kurumlarının yüzde kaç kırımla yakıt aldıklarını biliyor musunuz? Adana Devlet Hastanesi %5.75; Özel İdare %6.75 ve Emniyet Müdürlüğü % 6.90... Yaklaşık %7'den yukarı kırım yapan yok. Hele petrol istasyonlarının ortalama kárının en az %9 olduğu düşünülürse aklınıza bir şeyler gelmez mi? Peki Numune Hastanesi %18 gibi yüksek bir kırımla yakıt alırsa, 12 yıldan beri başhekimlik yapan M.Ali Ün'e sormazlar mı?
‘‘Kardeşim, bu firma size malını kár etmeden mi satıyor, yoksa işin içinde başka şey mi var? Bir tanker mal verilip üç tankerlik fatura mı kesiliyor? Verilen malın kaçak yakıt olup olmadığını araştırmak aklına gelmiyor mu?’’
Sağlık Bakanı Osman Durmuş; Yaşar Okuyan, doktor ve eczacılarla kapışırken kendisine sormak gerekiyor:
‘‘Sizin Numune, öteki hastanelerinizden daha uyanık olduğundan mı bu kadar yüksek kırımlı alımlar yapabiliyor... Yoksa işin içinde başka dolaplar mı dönüyor?’’