Doğalgaz lobisi ‘rüzgar’a karşı

TÜRKİYE, doğalgaz lobisinin etkinliği nedeniyle ‘yenilenebilir enerji’ye bir türlü geçemiyor. Enerji Bakanı Hilmi Güler, bu konudaki kanunun çıkmasını istiyor, ancak Devlet Bakanı Ali Babacan bu daldaki yatırımlara pek sıcak bakmıyor.

AKP programında su, rüzgar, güneş, jeotermal, hidrojen gibi yenilenebilir enerji kaynaklarını harekete geçireceği vaadinde bulunmuştu. Nitekim bu konuda hazırlanan tasarı geçen haziranda Sanayi, Ticaret ve Enerji Komisyonu’ndan geçerek genel kurul gündemine girdiği sırada Babacan ‘Durun’ demişti.

Bakan bir toplantıda rüzgar enerjisi yatırımcılarına ‘Ben BP ve Shell’in temsilcileri ile görüştüm, ‘bana yenilenebilir enerji çok kárlı bir yatırım değil Türkiye için, bunun üzerinde çok durmayın, dediler. Onun için tasarıyı bekletme kararı verdim. Zaten bu yatırımlar Hazine’ye 40 trilyon yük getiriyor’ demişti.

Bu sözler karşısında ‘Artık rüzgar eserken bakmayacağız’ diyen bakan arkadaşı Güler ise çaresiz kalıyordu.

Halbuki, yenilenebilir enerji yatırımlarına kalkışan işadamları dış krediyi kendilerinin bulacağını söylüyorlar.

Uzun süre Babacan’ın görüşüne karşı çıktılar ve hükümete ısrarcı oldular.

KANUN ÇIKIYOR AMA

Şimdi öğreniyoruz ki, tasarı 10 ay önceki haliyle bugün veya yarın Meclis gündemine geliyor. Bu önemli bir değişim sayılıyor ancak yatırımcılar, Ali Babacan’a alım garantisi ile getirdiği koşullara karşı tepki gösteriyorlar. Ve şöyle diyorlar:

‘Nedense bu yatırımlara Amerika’nın görüşüyle hálá sıcak bakmak istemeyen Babacan, bize ‘alım garantisini 5 (Euro) cente düşürelim, alt limit belli olmasın’ diyor. Peki Enerji Kurulu ben 4 veya 3 (Euro) centten alırım derse bu yatırımlar ne olur! Aslında bu tür yatırımlar 8 yıl alım garantisi ile en az 5, en çok 6 (Euro) centten teşvik görürse dış kredi bulunabilir. Bu da en alt limittir. Ama hükümet, doğalgaza 10-12 cent fiyat verirken, yenilenebilir enerjileri desteklemekten uzak duruyor.’

RUSYA GAZI KESERSE

CHP
Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, ‘Sayın Güler’in söz vermesi üzerine nihayet tasarı komisyona geliyor. Sayın Babacan’ın alım garantisiyle ilgili hesabının yatırımcıları tatmin etmeyeceğini sanıyorum’ diyor. Master’ını dünya enerji politikaları üzerinde yapan Endüstri Yüksek Mühendisi Seyhan, komisyon üyeleriyle tasarının çıkması için büyük gayret gösterdiklerini belirterek şunları ekliyor:

‘Enerji kaynaklarımızın %69’u doğalgaza bağlı; bunun da %40’ı Rusya’dan geliyor. Cezayir, Libya ve İran’dan da doğalgaz alıyoruz, ancak bunlar arasında Botaş hiçbir bağlantı yapmamış. Rusya bir gün vanayı kapatırsa mahvoluruz. Bugün doğalgazdan enerji üreten 20 bin fabrikamız var. Doğalgaz gelmediğini düşündüğünüzde İstanbul’un %50’si elektriksiz kalır. Doğalgaz lobisinin etkisiyle bu duruma gelinmiştir. Hidroelektrik santrallarının (Atatürk ve Ceyhan gibi) kapasitesi düşürülmüştür. Yeni hidroelektrik santrallarının yapılmasına engel olunmaktadır. Yerli kömür yerine ithal kömüre bağlı termik santrallar kuruldu. Bunların hepsine de yüksek bedelle alım garantisi verilmiştir. Bu ülkeye en büyük kötülük enerji yatırımlarında yapılmıştır. Dünya artık ülkelerin enerjilerindeki çeşitliliğe göre çağdaşlığı belirliyor. Yerli stratejik kaynaklarımızı yeterince kullanmıyoruz. Tam bir teslimiyetçilik, vurdumduymazlık ve umursamazlık almış başını gidiyor. Avrupa’da enerjinin %25’i yenilenebilir kaynaklardan sağlanmaya çalışılıyor. İyi rüzgar alan bir ülke olmamıza rağmen bu enerji daha %1’in altında. Çeşme ve çevresi bugün Alaçatı’daki rüzgar enerjisi ile aydınlatılıp ısıtılıyor. Ulusunu sevenlerin mutlaka yerli kaynakları rasyonel bir şekilde kullanmaları için yatırımcıların önünü açmaları lazım.’

BABACAN KİMİN BAKANI

Bu arada bir rüzgar enerjisi yatırımcısı, ‘Termik santralların hiçbirinin açılma izni’ olmadığını belirtirken, bu santrallardan alım garantisinde çevresel etki maliyetlerinin neden konulmadığını soruyor ve ‘Devlet bu yolla termiği 3.5 sent daha ucuza gösteriyor, hiçbir çevresel etkisi olmayan rüzgar enerjisine ise bunun altında fiyat vermek istiyor. Doğalgazın çevre maliyetleri neden göz önüne alınmıyor’ diyor.

Ve bir uyarı:

Babacan, Türkiye’nin bir bakanı değil de Amerikalı bakan gibi bizlerle konuşamaz.’

AKP’li başkan ‘ceza’larla birahanemi kapattırdı

KİLİS’teki tek birahanenin işletmecisiyim. Bundan bir süre önce belediyeden gerekçesi belli olmayan 500 YTL’lik bir ‘ödeme emri’ geldi. AKP’li belediye başkanına giderek hangi gerekçeyle bunu gönderdiniz, diye sordum. Bana parti tabanının bu birahaneden rahatsız olduğunu, birahanemi kapatmamı söyledi. Ben de yasal her türlü formalitemin tamam olduğunu, kapatamayacağımı bildirdim. Bana birahaneyi kapatana kadar bu çeşit cezaların gönderileceğini açıkladı. Arkasından yine sebebi belli olmayan 1000 YTL’lik bir ödeme emri daha gönderildi. Ben de olayı yargıya götürdüm. Şu anda birahanem kapalı. AKP’li başkanın tutum ve davranışları yüzünden mağdur oldum.

AB kapısındaki AKP yöneticilerinin bu çifte standardı bırakmalarını istiyorum.

Mehmet ZELZELE-KİLİS

Ulla hálá dipte

DÖRT
yıl önce ambarında 2200 ton toksik atıkla Türkiye karasularına giren, 7 aydır denizin dibinde bekleyen Ulla hálá çıkartılmadı. Varillerdeki kimyevi maddelerin yayılmaya başlayıp başlamadığına dair henüz bir rapor hazırlanmadı. Ve hálá, buradan geçen yabancı gemiler çöplerini, balıkçı tekneleri de motor yağlarını denizimize boşaltıyorlar. Bu ihmal ve bürokratik yavaşlıklar daha ne kadar sürecek?

Ahsen Nedim DEMİRTAŞ

Emekliler arası fark

İŞÇİ,
Memur, Emekliler Derneği Genel Başkanlığına yeniden seçilen Hamdi Öz, genel kurul delegelerinden üç Başbakan’a (Ecevit, Gül ve Erdoğan) dava açmak için yetki aldı. Öz, ‘Emekli kesimler arasındaki zamlardan ötürü fark doğarsa kanun, ‘Bakanlar Kurulu bu farkı kapatır’ denmesine rağmen, üç Başbakan da bu görevini yerine getirmedi. Bu yüzden haklarında dava açacağız’ dedi.

Biliyor musunuz

İSTANBUL Sağlık Müdür Vekili Mehmet Bakar’ın, Cağaloğlu’ndaki il sağlık müdürlüğü binasını,

Vakıf Gureba Onkoloji’nin arkasındaki yere taşımak üzere girişimlerde bulunduğunu... TEPEBAŞI’ndaki eski TÜYAP binasının önündeki parkın otopark haline dönüştürüldüğünü... SSK’nın Sultanahmet’teki dispanserinden sonra Cibali Dispanseri’nin de kapatılarak otel haline getirileceğinin düşünüldüğünü...

Mesaj panosu

ULUSLARARASI Teknolojik Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı’nın düzenlediği ‘Hidrojen Enerjisine Geçiş Süreci’ konulu konferansının konuşmacısı Prof. T.Nejat Veziroğlu. The Green Park Otel’de yarın 20.00’de.

İLK
önce elli yıllık zeytin ağaçlarımızı kestiler. Şimdi de Kazdağı Milli Parkı’ndaki dere yatağının çöplük yuvası olmasına göz yumuyorlar. Çevre ve Orman Bakanlığı yetkililerini bu katliamı yerinde görmek için Edremit’e davet ediyoruz.

Çamlıbey Köyü sakinleri-BALIKESİR

YÜKSEL Caddesi
sağlı sollu işportacıların işgali altında. Hatta burası için Çin Malları Pazarı diyebiliriz. Güven Caddesi de aynı şekilde; karşı kaldırıma geçmek için kimi zaman işportacılardan izin almanız gerekiyor. Defalarca belediyeye şikayet ettik ama Kızılay caddelerinde değişen bir şey olmadı.

Arzu NIKŞAT-ANKARA

KONYA
iline bağlı Akşehir, İlgin ve Yunak Cezaevleri İzleme Kurulu üyeleri, cezaevlerindeki mahkumlar için kitap toplama kampanyası başlattılar. İletişim: saslan42@hotmail.com

GÜNÜN SÖZÜ

‘Siyasi Partilere verilen Hazine yardımından, liderlerin kendileri, politbüroları ne kadar para harcanıyor? Var mısınız bunu deklare etmeye. Bunu yapmaya yüreğiniz yetmez. Bu kanun teklifini çıkaranlar hayırla yadedilemez.’ (CHP’den SHP’ye geçen İstanbul Milletvekili Ahmet Ketenci)
Yazarın Tüm Yazıları