Paylaş
Rektör Prof. Dr. Jale Saraç yine aday; 2007 seçimlerinde AKP’den 9. sırada kazanamadı. Dört yıl boyunca, plansız programsız bina inşaatlarıyla Üniversitenin bütçesi sarsıldı. Devlet büyüklerine üniversitenin reklamı için süper lüks baskılı, kimsenin açıp okumadığı 3 cilt kitap yayımlandı.
Ama üniversitede ‘ruh’ kalmamıştı. Üç yardımcısını Tıp Fakültesi’nden seçti. ‘Gölge rektör’lük yaptı.
Erzurum’da oturan ‘Kırkıncı Hoca’nın ağırlığı her zaman hissedildi üniversitede. Ne kadar ‘Seçme’ cemaatçi ve tarikatçı varsa, üniversiteye yerleştirildi. Özellikle dekanlar... Fen Fakültesi’nden 40 profesör olduğu halde Edebiyat’ın dekanı halen ‘vekâlet’te. Saraç döneminde yardımcı doçent sayısı çok arttı; onların kendisine oy vereceğini umuyor.
Adaylıklarını ‘şimdiden’ duyuran isimler de şöyle:
- Hukuk Fakültesi’nden Prof. Dr. Fazıl Hüsnü Erdem. 2008 seçiminde de yüksek oy almıştı. Şanslı görülüyor. Şansı biraz da “Artık, üniversiteyi tıp profesörlerinin elinden kurtaralım” düşüncesinden geliyor. Erdem, “Ben anayasacıyım. Rektör olarak en iyi ben yürütürüm üniversiteyi, Cumhurbaşkanı beni atayacak” diyormuş. Laik öğretim üyelerinin soğuk baktığı bir kişi. Fakat Prof. Erdem onları da kazanmak istiyor: “Ben İslamcı değilim” diyormuş.
- Prof. Dr. Ahmet Keleş. Kırşehirli, Kırıkkale’de yetişmiş, Kayseri İlahiyat Fakültesi’ni bitirmiş. Neşet Ertaş tarzı saz çalıyor, türkü söylüyor. Güler yüzlü, mütevazı. Herkesi kazanmak istiyor. Jale Saraç, Rektör olunca bir süre genel sekreterliği yürütmüş. Görüş ayrılığı doğunca istifa etmiş. Üniversiteyi geliştirmek için ilginç projeleri olduğunu söylüyormuş. Herkesten oy bekliyor: “Cumhurbaşkanı ile diyaloğumuz var. Beni atayacak” iddiasında bulunuyormuş.
- Prof. Dr. Zeki Sezer. Midyatlı. Kendini pek gösteremeyen bir aday. Tanınmıyor. Son anda çekilebilir. Zaten Gazi Üniversitesi kadrosunda. Kendi fakültesinden meslektaşları bile tanımıyorlar, gülüp geçiyorlar.
Rektörlük ne tatlı şeymiş!
Balkan soykırımı ‘out’ ‘Ermeni soykırımı’ in
SABANCI Üniversitesi’nde ‘Toplumsal Cinsiyet ve Ermeni Soykırımı’ başlıklı iki günlük bir panel yapıldı.
Panelde, Kaliforniya Üniversitesi’nden Doris K. Melkonian ‘Ermeni Kadın ve Erkeklerin Ermeni Soykırımına Dair Cinsel Şiddet Anlatıları’nı, Ermeni Soykırımı Müzesi Enstitüsü’nden Anna Aleksanyan, ‘Soykırım Sonrası Ermeni Kadınların Yeniden Ermenileştirilmesi’ni, Concordia Üniversitesi’nden Hourig Attarian, ‘Soykırımda Sessizlik ve Sır Anlatılarının Hikâyeleştirilmesi’, Sabancı Üniversitesi’nden Ayşe Gül Altınay, ‘Müslümanlaşmış Ermenilere Dair Cinsiyetlendirilmiş Suskunluklar’ konusunda tebliğler sundular.
Ne gariptir ki, Türk tarihi hiç akademilere giremiyor. 100. yılında Balkan-Türk soykırımının kapısından giremediği üniversitelere daha yıldönümüne 3 yıl olan Ermeni meselesi devamlı giriyor.
Akademik lafazanlık ve jargonun arkasına saklananlar salonlarda açıkça konuşuyor. Ama İngilizce konuşuluyor değil mi?
N.S.
Kemerburgaz katı atıktan kurtuldu, zehri Çorlulular teneffüs edecek
CHP İstanbul Büyükşehir ve Eyüp Belediye Meclis Üyesi Hasan Fazıl Afacan diyor ki:
“Kemerburgaz ve İstanbul’a zehir saçan tehlikeli kimyasal atık tesisine 5 yıl göz yuman ve kol kanat geren İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve yetkili birimleri derhal istifa etmelidir.”
“Neden?” dedik.
“Kemerburgaz ve Göktürk halkının sağlığını ciddi şekilde tehdit eden Kimyasal, Biyolojik Arıtma Tesisi (Ekoloji Enerji AŞ’ye ait katı atık bertaraf tesisi) İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 16 Nisan’da aldığı karar sonucu kapatıldı.
Bu konuda vermiş olduğum yazılı ve sözlü mücadeledem sonucunda haklı mücadelemizin nihayet sonuna gelindi.
Büyükşehir Meclisi’nin 87. 16.05.2012. Dosya No: 2012/1093 No’lu raporu ile kapatılacak tesisin yeri orman alanı olacak.”
Hasan Fazıl Afacan, “Kemerburgaz ve çevresinde yaşayan ve bu kimyasal atık bertaraf tesisinden mağdur olanlar Başkan Kadir Topbaş’a acilen dava açmalıdırlar... İstanbul’da AKP ve Kadir Topbaş’ın çevre politikaları zihniyeti iflas etmiştir” dedi.
TEKİRDAĞ VALİSİ NE YAPIYOR
Bu tesisin Çorlu’ya taşınmasına karşı olan çevreciler bugüne kadar 25 bin imza topladı. Çorlu Belediye Meclisi’nin direnmesine karşı Çevre ve Şehircilik Bakanı olan bu tesisin Çorlu’da yapılması konusunda yazı yazdı. Tekirdağ Valisi Zübeyir Kemelek’in yöre halkının isteklerine karşı duyarsız kalması ayrıca tepki uyandırıyor. Sadece İstanbulluların, Kemerburgazlıların, Göktürklülerin mi canı candır; Trakyalıların canı can değil midir?
‘Büyük usta büyük buluşma’
AKP’nin 4. İstanbul İl Kongresi pazar günü TT Arena Stadyumun’da yapılacak. İstanbul ‘Büyük usta, büyük buluşma’ slonlarıyla donatıldı. 52 bin kişilik stadyumdaki ‘kongreye’ 100 bine yakın partilinin getirileceği ileri sürülüyor.
Kongreye tek aday olarak katılacak İl Başkanı Aziz Babuşçu’nun, Başbakan Erdoğan’ın bu konudaki sorusuna “Eğer stadın üçte biri boş kalırsa, istifa edeceğini” söylemişti. Her ilçenin delege oranına göre, Seyrantepe’ye 44-75 arasında otobüs kaldırılması konusunda ‘talimat’ın verildiği belirtiliyor.
AKP’nin şimdiye kadarki en iddialı ve en geniş katılımlı kongresinin hazırlıkları başta Aziz Babuşçu olmak üzere başkan yardımcısı Abdullah Güler ile teşkilattan sorumlu başkan yardımcısı Halis Dalkılıç tarafından
yürütülüyor.
BÜYÜK ŞENLİK
Kongrede 200 kişilik halkoyunları grubunun ‘7 bölge/7 renk/7 ses’ gösterileri arasında horon, zeybek, bar, roman havaları gibi tüm bölgelerin ezgileri seslendirilecek. Bu arada Kürtçe, sevgi ve barışı çağrıştıran türkülere de yer verilecek.
Erdoğan’ın stada girişinde AKP’nin, simge renkleri dışında tribünler ay-yıldızlı bayrakla donatılacak; “Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i, Arap’ı, Alevi’si ve Sünni’siyle biz bir bütünüz; adlarımız farklı olsa da soyadımız Türkiye’dir, Anadolu’yuz vesselam!’ teması öne çıkarılacak.
Paylaş