Diyanet müfettişine oyun kuran hocalar

Müftü vekilinden hocalara talimat: Müftümüz aleyhine ifade vermeyin. Kol kırılır yen içinde kalır

Cemaatten bazı kişilerin anlatımları üzerine biz de bu gelirlerin doğru kullanılıp kullanılmadığını, bir soruşturma yapılıp yapılmadığını sormuştuk. Ve eklemiştik.

"Yoksa iddialar sumen altı mı ediliyor?"

"Diyanet Vakıfları Zenginleşiyor" (7.8.2008) başlıklı bu yazımız üzerine Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. İzzet Er aramış ve böyle bir konuyu gündeme getirdiğimiz için teşekkür etmişti. Adı bu işlere karışanlar hakkında inceleme yaptıklarını, bu konuyu da gündeme aldıklarını belirterek "Bu konudaki hassasiyetimize güvenebilirsiniz" demişti.

SORUŞTURMAYA ENGEL

Bandırma’dan bir dostumuz aradı, yazımız üzerine Bandırma’ya Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan iki müfettiş gönderilerek incelemeye başlandığını haber verdi. Gerisini kendi anlatımıyla okuyalım: "Bandırma Müftüsü Halil Uzun, 15 günlük izne ayrılmış bulunuyor. Bu süre içinde, Bandırma Müftülüğü’ne, Haydarçavuş Camii İmamı İsmail Taşkın vekálet ediyor. İsmail Taşkın, yaklaşık 100 din görevlisinin katılımıyla gerçekleşen aylık toplantıda, önce din görevlilerine, Bandırma’ya gelen iki müfettişi tanıştırıyor. Müfettişler, toplantıdan çıktıktan sonra da müftü vekili Taşkın, din görevlilerine şunları söylüyor:

’Bu müfettişler, Hürriyet Gazetesi’nde yer alan yazı nedeniyle geldiler. Sizden ricam, dinsiz bir gazetede yer alan yazılar nedeniyle Müftümüz Halil Uzun aleyhinde ifade vermemenizdir. Artık bu işi kapatalım. Kol kırılır yen içinde kalır.’

Müftü vekili İsmail Taşkın’ın, bu sözleri söylediğine dair birkaç din görevlisinin imzasını taşıyan bir tutanak da, bazı gazetecilerin elindedir."

Bandırma’daki din görevlileri, bu gelişmeyi size iletmemi istediler. Çünkü, Müftü Halil Uzun hakkında yürütülmekte olan soruşturmanın, bundan öncekiler gibi yine sağlıklı olmayacağının endişesini taşıyorlar.

Bandırma’da halen soruşturma yürüten Diyanet İşleri Başkanlığı müfettişlerinin isimleri şöyledir: Halil İnce (Başmüfettiş), Özcan Gökçebay (müfettiş yardımcısı).

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. İzzet Er, teşkilat mensuplarına karşı böyle bir baskı yapılıyorsa, o müfettişler nasıl görev yapacaklar? Doğruları nasıl bulacaklar?.. Sadece bizim yazmamızın konuyu aydınlatmaya yetmeyeceği anlaşılıyor. Saygın, dürüst, cesur ve içinde Allah korkusu olmayanlara karşı nasıl mücadele edeceksiniz?

Ramazan 1 Eylül’de başlıyor; ’üç aylar’da dualar ettiler. Şimdi de teravih kıldıracaklar. Bu ’din tacirleri’ni hiç teşhir etmeyecek misiniz? Dinde de ’temiz toplum’ gerekmiyor mu?

İzzet Hocam, bu tip hocalar öbür dünyada mı hesap verecekler?

Yoksa, yargıda mı?

Kazı ödenekleri

"BU sene yapılan arkeolojik kazı ödenekleri DÖSİM tarafından il özel idarelere aktarılmış durumdadır. Ancak il özel idareleri bu kazı ödeneklerini nasıl kullanacaklarını, kazılara nasıl aktaracaklarını bilemediğinden (!) birçok kazı bu sene yapılamamakta ya da erken bitirilmek zorunda kalınmaktadır.

Acaba Sayın Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın bu durumdan haberi var mı? Varsa bu konuda ne gibi çözümler düşünüyor, kazı sezonu bitmek üzereyken." Ç.Ü.

Biliyor musunuz

İSTANBUL Üniversitesi tarafından İTÜ ve Berlin Arkeoloji Enstitüleri’nin katılımıyla Kırklareli’nde 1980 yılından günümüze sürdürülen bilimsel çalışmaları ve arkeolojik kazıları (8500 yıl önceye dayanan Avrupa’da ilk tarım toplumunun başladığı yer) halka tanıtmak amacıyla Kırklareli’nin Aşağıpınar kazı alanında düzenlenen ve proje başkanlığını Prof. Mehmet Özdoğan’ın yürüttüğü serginin açılışının dün yapıldığını... İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi’nde önceki gün yapacakları görüşmeyi iptal eden Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, Kadir Topbaş’ı Dolmabahçe’deki ofisine çağırarak 1.5 saat görüştüğünü; daha önce "Bir beş yıl daha buradayım" diyen Topbaş’ın, Erdoğan’la görüşmesinden sonra Kartal Kentsel Dönüşüm Projesi’ni yürüten Irak kökenli mimar Zaha Hadid’le görüştüğünü ve "Projeleri bir an önce toparlayalım" dediğini... BİR yıl önce aramızdan ayrılan Akşam Gazetesi yazarı Şakir Süter’in Çengelköy Mezarlığı’ndaki kabri başında bugün saat 11.00’de anılacağını... BEYKOZ Trakyalılar ve Rumeli Balkan Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nin yeni hizmet binasının yarın Paşabahçe’de açılacağını (0216-413 71 07)...

Malkara’da bir festival

TEKİRDAĞ ilinde iki haftadır ilginç festivaller yapıldı. Hayrabolu’da Ayçiçeği, Malkara’da Tarım ve Süt Ürünleri Festivali, Tekirdağ’da da Çocuk Festivali... Festivallerde ne oluyor? Yerel ürünlerin yer aldığı sergiler, ünlü bir şarkıcı (bütçe ve sponsorlar açısından tabii sorun oluyor) ve sonunda mutlaka havai fişek gösterisi... Nikáh ve sünnet törenlerine AKP’li belediyeler daha çok ağırlık veriyor. Yeni moda; mehter gösterisi; Bursa’dan geliyor. Folklor gösterisi biraz gerilerde kalırken; Hacivat-Karagöz ve palyaço gösterileri de öne çıkıyor. Yağlı güreşler ve futbol karşılaşmaları, artık ’klasikler’ arasında yer alıyor. Masa tenisi ile (son zamanlarda artan havuzlarla) yüzme yarışlarının yanında satranç ve model uçak gösterileri de dikkat çekiyor.

Malkara’da Belediye Başkanı Salih Keskin’in ısrarlı daveti sonucu festivalin ilk günü 7-8 saat geçirdik Malkara’da... Tecrübeli bir belediye başkanı olan Keskin, ilçesini "Ayçiçeği, buğdayı, kömürü, vazgeçilmez tat olan peynir çeşitleri dolayısıyla sütçülüğü, hayvancılığı ile özgün bir yer" olarak tanıtıyor. 25 bini kentte olmak üzere 54 bin nüfusa sahip olan Malkara, 10 yılda 9 bin göç vermiş. 56 bin büyükbaş, 35 bin kadar da koyun-keçi besleniyor; günde 240 ton süt üretiliyor; bildiğimiz markalara ham süt olarak veriliyor. Eski bir kaymakamın süt ürünleriyle ilgili yatırımları ne yazık ki yürütülememiş. Festivale katılan Tekirdağ Valisi Doğan’ın verdiği bilgiye göre, Namık Kemal Üniversitesi’nin 960 dönüm olan arazisi yeni kamulaştırmalarla 2200 dönüme çıkarılacakmış. Çorlu yakınlarında, projelendirdiği ve 1/25.000’lik planlara da işlenmiş olan 1500 dönümlük ’Lojistik Merkez’in yapımını üstlenip üstlenemeyeceği konusunda TOKİ’ye başvurmuş. Bir de önerisi var; Trakya’da Tekirdağ büyükşehir statüsüne getirilmeli, giderek artacak su sıkıntısının dağılımını kontrol altına almak üzere İSKİ gibi kurum oluşturulmalı ya da özel idare görevlendirilmeli. Su da artık paralı olmalı.