Paylaş
Tedavi sırasında kullanılan şeker ölçüm çubukları devlet tarafından karşılanır. Reçetesi yazılan hasta eczane veya medikalden aldığı ölçüm çubuklarının parasını öder ve kendisine kesilen fatura ile kurumundan parasını tahsil eder.
SSK Genel Müdürlüğü’nün başlattığı ’müthiş’ uygulama ile hastalar bu faturayı hastaneye tekrar dönerek aynı doktorun kaşe vurup onaylamasını sağlamak zorunda bırakıldılar. Doktorun kendisiyle alakası olmayan faturayı onaylamasının anlamsızlığı bir yana, bu hasta insanlar hastaneye tekrar dönerek aynı doktoru arayıp, bulmak, poliklinik önündeki diğer hastalara derdini anlatıp içeri tekrar girerek faturayı onaylatmak zorunda kaldılar. Doktorlara yüklenen bu ekstra iş yükü ve diğer hastalardan çalınan tedavi zamanının hesabını kim verecek? Emekli Sandığı ve Bağkur böyle anlamsız bir uygulamayı kendi hastalarına uygulamazken SSK’yı tebrik etmek lazım!
Lütfen aklı selim bir yetkili çıksın da bu saçma uygulamayı kaldırsın...
Hasan ÇALIŞKAN
GÜNÜN SÖZÜ
"Türkiye’de iki kutuplu bir siyaset dayatılmaya çalışılıyor. Adaletsiz seçim sisteminin arkasına dayanarak, adaletsiz seçim sisteminden yararlanmaya çalışarak, iki kutuplu siyaseti pekiştirmeye çalışıyorlar. Ana muhalefet, bugünkü iktidarın olumsuzluklarına karşı durmak bir tarafa, olumsuzlukları birlikte yaratacak çalışmaları gerçekleştirmişlerdir."
DSP Genel Başkanı
Zeki Sezer
Ya kafama düşseydi
SALI günü saat 19.15’te Aşağı Ayrancı pazarı karşısından bindiğim kırmızı renkli EGO Örnek-4. Cadde-Öveçler otobüsünün, ön kapıdan girince sol tarafında yan yana sıralı oturma yerlerine, otobüsün sarsıntısıyla üstte güzergah yazan metal levha bıçak gibi süratle düştü. O oturma yerine ilk önce ben oturdum ve daha sonra otobüs boş olduğu için arka tarafa geçtim. Eğer oturmaya devam etmiş olsaydım; ya ölmüştüm ya da sakat kalmıştım ve eminim suçlu merci de bulunmayacaktı. Allah’tan her 3 oturma koltuğunda da kimse oturmuyordu. Çoğu belediye otobüsü bakımsız, oturma yerleri çok pis ve üstelik güvensiz. Önlem alınmasını rica ediyor ve yetkililere sesleniyorum.
N.G.Ö.
’Galeriler’ sorunu ne zaman çözülecek
KÖŞENİZDE defalarca yer almış olmasına rağmen Bahçelievler ve Emek’te ’galeri sorunu’ çözülmediği gibi daha da büyümüştür. Özellikle Bişkek ve Kazakistan caddeleri ile 54. Sokak’ta hafta içi 11.00- 18.00 saatleri arası yaya yollarında park edilmiş araçlar yüzünden yürümek pek mümkün olmuyor.
Park halindeki araçların çoğu galericilerin. Mahalle sakini olarak bizler ne yapıyoruz? Vatandaşlık haklarımızı kullanarak trafik polisini ve zabıtayı arıyoruz. Trafik ekibi birkaç plaka anons ediyor, araçlar kaldırılıyor yarım saat sonra eski tas eski hamam. Zabıta geliyor kimi zaman ceza yazıyor kimi zaman ikaz ediyor.
Ne kadar etkili oldukları yaya yolu üzerine monte edilmiş beton mantar babalardan belli...
Ne olur artık bu işi ciddi bir şekilde ele alıp Ankara’ya yakışmayan bu çirkin görüntüyü ortadan kaldıralım. Devletin otoritesini hep birlikte hissedelim.
K. ÖZCAN
Hattımı kapattım
BUKET Saran adlı okurunuzun "Turkcell’in faturası ile baş edemiyorum" (7.2.2007) yazısına istinaden ben de bir şeyler söylemek istiyorum.
Faturalı hat sahibi olarak 1998 yılından beri Turkcell’in hizmetlerinden gayet memnumdum. Ama artık Turkcell’i bırakıyorum ve soruyorum:
1999 depremi sonrası geçici olarak alınacak diye ilan edilen fakat devam eden Özel İletişim Vergisi neden kaldırılmadı? Devlet, halkına ceza mı veriyor?
KDV, ÖİV öderken, Turkcell bir de ’diğer vergiler, harçlar ve fonlar’ adı altında yüzde 1.3’lük bir parayı neden alıyor?
Gürol GÜRSES
Paylaş