Paylaş
“Şah döneminde İranlı öğrencilerle okuduk. Şah’ı çok seviyorlardı ve bağlıydılar... Zira 1000 dolar öğrenci maaşı alıyorlardı; biz ise 10 TL... Hepsi modern arkadaşlardı.
O zaman İran’ı izliyordum; şimdi de ülkemi izliyorum.
Biz de yavaş yavaş aynı yere gidiyoruz, eğitimdeki bu değişikliğin ana maksadını ben de, siz de, CHP de, MHP de yani herkes iyi biliyor.
Ticari gemilerde başmühendislik dahil her kademesinde 10 yıl çalıştım. Afrika, Arap, Uzakdoğu ve Amerika kıtasındaki tüm ülkeleri gördüm. Hangi ülke insanı daha temiz, daha dürüst, daha demokrat ve kurallara saygılı!
- Dindar insan değil, dürüst insan yetiştirmeliyiz. Dindar olmayıp da, dürüst olan milyonlarca insan var. Akli dengesi yerinde olmayanların dışında doğruları bilmeyen insan yoktur. Doğrular zordur, fedakârlık ister. Bu nedenle üşendiğimizden veya menfatimiz onu gerektirdiğinden kolayı tercih ederiz. Kolay olan genelde yalnıştır. Diyorum ki, yalnızken doğruları yapan adam, adamdır.
Gelelim eğitim işine; eşim öğretmen olup, çocukları çok sevdiğinden 1983 yılında denemek için yapılan 6 yaş grubunu isteyerek alıp ilkokuldan mezun etti. Sınıfında çok zeki çocuklar olmasına rağmen, bir yaş büyükleriyle yarıştıklarından yeteri kadar başarılı olamadılar. Bu çocukların altlarını ıslattıklarında hanımın belli etmeden eve nasıl götürdüğünü iyi biliyorum.
- Amaç çocuklar ana-baba etkisinden kurtulup, kendi isteğiyle okul seçmesin. Maksat din eğitimi olsa isteyenlere Arapça ve din dersi ilave olarak verilebilir. Maksat çocuklara din eğitimi adı altında Nazi Almanya’sı gibi kendi kafalarındaki insanı yetiştirmek. Bu derslerin seçmeli ders olacağı söyleniyor. Biz ortaokul ve lisede son sınıfta mecburi 4, iki gruptan birer ders seçmek zorundaydık. Şayet böyle seçmeli ise zorunlu olarak bu derslerden birini seçmek durumunda kalacaklar. Diğer seçmelilerde yer kalmadı, Arapça dersi alacaksın denirse ne olacak!
Çocuk seçmeli ders seçmek zorunda kalmamalı, isteğe bağlı ilave ders olmalı. İstemeyen bu seçmeli dersleri okumamalı ve okuduğu dersler üzerinden sınıf geçme puanları değerlendirilmelidir. Bu seçmeli ders işi, seçmek zorundaki ders işi olacaktır? Bu hükümetin yaptığı her güzel işin içine sinsice antidemokratik bir madde sokmaktır. Okuyan oranımız da yetersiz olduğundan ne yapıldığının farkında değil. Kendi kızım, İngilizce kadrosu dolu olduğundan istemeyerek Fransızca okudu. Sadece okudu, kursa göndermemize rağmen öğrenemedi çünki istemeyerek okudu. Vatandaş olarak bu hükümetin yaptığı pek çok şeyi takdir ediyorum.
Ama yaptıkları değil, yapacakları beni korkutuyor.
Hasan ANARAL
Şehircilik Bakanlığı ‘kentleri’ korumuyor
TEKİRDAĞ Çorlu’da yapılmak istenen Atık Bertaraf ve Enerji Üretimim Tesisi’nin, bir KHK’ya bağlı olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca inadına kurdurulmasına karşı Trakyalıların tepkisi sürerken, Çorlu Kent Konseyi bir açıklama yaptı.
- Belediye Meclisi’nin kararına karşın, söz konusu tesis için yapılan 1/5000 plan değişikliğinin onayı; kesinleşmemesine rağmen işletmenin, tesisin yapımı işine girişmiş olduğu görülmektedir.
- Böyle bir tesis her belediyenin gereksinimidir. Ama yapılması planlanan yer verimli tarım alanının ortasında olması ve yerleşim alanlarına yakınlığı nedeni ile bu tesis için uygun bir yer değildir! Tesisin kapasitesi, bölgenin katı atık kapasitesinin çok çok üzerindedir. Çorlu, planlanan tesis faaliyete geçip ekonomik bir doluluk kapasitesine ulaştığında Trakya’yı Balkanlar’dan Ortadoğu’ya kadar olan bölgede atık sektörünün odağı ve çöp gazına dayalı enerji üretim endüstrilerin zirvesi haline getirilecektir. Çöp gazı, “yenilenebilir” değildir! Geri dönüşümün ekolojik faydası tartışılamaz ama enerji üretimi için çöpten elde edilecek karbon türevlerini yakmak demek, karbon bazlı elektrik santralı demektir.
- Böylesi büyük bir Atık Bertaraf ve Enerji Üretim Tesisi, yakın gelecekte; nüfus ve ekonomi olarak patlama göstermesi planlanan bir kent olma söylemleri ile uyuşmamaktadır.
Ya, bu söylemle “taban tabana zıt bir planlama yapıldığını”, ya da, “yapılan planlar ile uygulamanın örtüşmediğini” göstermektedir.
Trakya’nın üzerinde iltihaplı dev yara gibi duran Ergene Nehri’nin mevcut kirliliği temizlense bile, bu sefer de 10-12 yıl içerisinde, Atık Bertaraf ve Enerji Üretim Tesisi’nin ortaya çıkaracağı dev bir çıban ile karşı karşıya kalacağız.
- Havayoluyla iletilen zehirler suyoluyla geçenlere göre çok daha etkilidir. Atıkların getirilmesi binlerce kamyonluk bir trafik riski oluşturacaktır. Geri dönüşüm depoları, kamyon garajları, aracı kuruluşların işletmeleri gibi yapılar, tarım alanlarını mahvedecektir.
Evet böyle bir proje, Çorlu gibi Trakya’nın en büyük kentinde ciddi bir plan hatasıdır.
Kendini hiçe sayanları, halk da hiçe sayacaktır.
Istranca’nın göbeğine dinamit
TRAKYA’nın su kaynakların tahrip edilmesi, doğanın düşünülmeden taşocakları ruhsatlarının yandaşlara verilmesi, endüstriyel tarım, insan ve çevre sağlığı üzerindeki etkilerin göz ardı edilmesi, Trakya’da yapılması planlanan doğalgaz çevrim santrallarının ve nükleer santralların bölgemize, insan sağlığına ve çevre sağlığına etkilerinin düşünülmemesi vs. gibi... Evet yarın 14.00-17.00 arasında Kırklareli/Dereköy’de bir eylem ve panel var: ‘Dereköy Yeşil Kalsın’. Konuşmacılar Prof. Dr. Halim Orta, Prof. Dr. Asaf Ertan, Av. Ömer Aykul... Gidin, görün, dinleyin... Istranca’nın göbeğinde taşocaklarının dinamitleri neler kaybettiriyor. Sonra da ağlayın!
DOĞAL Hayatı Koruma Vakfı’nın (WWF) iklim değişikliğiyle mücadeleye dikkat çekmek amacıyla hayata geçirdiği ‘Dünya Saati’ kampanyasına göre bugün 20.30-21.30 arasında ışıkların kapatılacağını unutmayınız!..
Biliyor musunuz
MESAM’ın olağan genel kurulundaki seçimde Arif Sağ’ın başkanlığa yeniden, başkan yardımcılığına da Fatih Kısaparmak, saymanlığa Metin Karataş’ın ve üyeliklere de Emre Saltuk, Ali Haydar Timisi, Ahmet Selçuk İlkan, Cahit Berkay, Erol Sayan, Ali Yavuz, Burhan Sayar ve Ali Tekintüre’nin seçildiklerini...
Paylaş