Paylaş
70 milyonluk bir Türkiye, ne acıdır ki, doğru dürüst bir sporcu çıkaramıyor. Umudumuz Türkiye’ye iltica etmiş yabancılar. Son 20 yıl içinde, Türkiye’de doğmamış, büyümemiş yabancıların kazandıkları başarıları konuşur olduk.
Tek altın madalyayı kazanan Dağıstanlı güreşçinin Türkçe konuşamıyor olması, Türkiye’nin utancıdır.
1996-2000 yılları arasında (1991’den itibaren Trabzon’dan başlayarak) Kapıkule’de, Rusya’da, Moldova’da ve Romanya’da beyaz kadın ticareti konularında araştırmalar yaptım ve Türkiye’nin bu sıkıntısının 403 sayılı Vatandaşlık Yasası’nın 42. maddesinden kaynaklandığını, yasayı inceleyince gördüm ve hemen ilişikteki 31.5.2000 tarihli raporumu Cumhurbaşkanlığı’na gönderdim.
Yasanın 42. maddesi şöyleydi:
"Bir Türk vatandaşı ile Türk makamları önünde evlenen yabancı anında, yabancı makamlar önünde evlenen yabancı bir ay içinde başvurmak suretiyle Türk vatandaşı olur."
Dünyada en kolay alınabilen vatandaşlık Türk vatandaşlığı (idi).
Başvurumda Anglosakson ülkeleri örnek vermiştim. Bir bekleme süresi ve ayrıca Türkçe bilme ve konuşma şartı getirilmesini istemiştim. Yasa değişikliği 5.6.2003 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. Ama eksik. Bekleme süresini 5 yıl istemiştim, TBMM İçişleri Komisyonu bunu 3 yıl olarak kabul etti. Ayrıca; Türkçe şartını da önemsemediler.
Daha sonra ne olduysa, 2007 yılında yasa maddesi bu kez, benim istediğim biçimde, yeniden değiştirildi. Süre 5 yıla çıkarılırken, Türkçe şartı da getirildi. Bu maddenin değişmesiyle, beyaz kadın ticaretinde (özellikle eski Doğu Bloku ülkelerine yönelik) önemli bir düşüş sağlandı. Yeni uygulama aynen Anglosakson ülkelerde olduğu gibi, bir Türk ile evlenen yabancıya 5 yıl süreyle oturma ve çalışma izni getirirken, TC kimliği ve pasaportu verilmiyor.
Raporumda; Türkiye’ye gelen yabancı sporcuların 5 dakikada Türk vatandaşı yapılmalarını eleştirmiş ve en az 3 yıl yabancı statüsünde kalmalarını, daha sonra TC kimliği verilmesini istemiştim.
Bugün görüyoruz ki, 75 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti’ni, en büyük spor oyunlarında Türkçe bilmeyen sporcular temsil ediyor. Ve bu 75 milyon, bunu bir başarı olarak kabul ediyor. Türkiye için aslında utanılacak bir durum.
Semih KALKANOGLU Elektrik Mühendisi-Arş. yazar
Milli Gazete’nin başına gelenler
"YALÇIN Bey, ben ’Milli Gazete’nin bir çalışanıyım. Ayrıca grubumuzun uydudan yayın yapan TV5 kanalı vardır. Bir süredir maaş alamıyoruz; kurumumuzun ilan gelirleri durdu. Kim tarafından, AKP iktidarı tarafından. Erbakan Hocamıza çektire çektire, sonunda ’af’ gibi bir şey yaptılar. Giderek büyüyen İslami holdingler ve muhafazakár yapıdaki firmalar (marketlerden tekstile, inşaattan bankaya kadar, bir sürü marka adı veriyor) ’Milli Gazete’yi yok sayıyorlar; batsın istiyorlar... Büyüklerimizin söylediğine göre, firmalar Tayyip Erdoğan Bey’den korkuyorlarmış... Bazı gazeteleri (Yeni Şafak, Zaman ve Akit) ise bol keseden destekliyorlar. Bu gruplar zaten bütün medyaya ilan veriyorlar. Kamu kurumları arasında Vakıflar ve Şeker Sigorta’yı da sayabiliriz... Halbuki geçmişte Milli Gazete’de kimler çalışmadı ki... Kadir Topbaş, ’Milli Gazete’nin Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı’nda, Kemal Unakıtan Genel Müdürlüğü’nde bulundular. Necmi Kadıoğlu (Esenyurt Belediye Başkanı), Hüseyin Evliyaoğlu (AKP Büyükşehir Grup Başkanvekili), Mustafa Ataş (AKP milletvekili) gibi onlarca AKP’li çalıştı grupta... Hatta Tayyip Bey, RP İl Başkanı’yken, Milli Gazete’nin tirajının artırılması için ilçe teşkilatlarından abone olunmasını isterdi. Ama Milli Gazete bugün kıskaç altında; matbaa işi de verilmiyor. Büyükşehir Belediyesi’nin bültenleri, İDO’nun dergileri, Kültür AŞ’nin yayın organları, İSKİ’nin duyuruları gibi çeşitli baskı işleri bugün Milli Gazete’den uzak tutuluyor. Ekonomik olarak bir kıskaç altındayız. İcra memurları her gün kapıyı çalıyor. Uzun süredir maaşını alamayan bir çalışan olarak bunun kamuoyuna duyurulmasını istiyorum."
Zeytinburnu, yeni bir Eyüp mü oluyor
ZEYTİNBURNU’nda bir süredir kentsel dönüşüm adı altında ’rantçılık’ yapılıyor; hem de Büyükşehir ve KİPTAŞ eliyle... Zeytinburnu deprem bölgesi.
Kentsel dönüşüm projeleri uygulanıyor ama kime, AKP’lilere... Bundan bir süre önce KİPTAŞ, sanırız ’Merkezefendi Konutları’ adlı bir site yaptı; daireler 350-400 bin YTL’ye kapış kapış gitti. ’Sosyete cemaatçileri’ türbeli dairelere büyük ilgi gösterdi. Merkezefendi kutsal bir mekán... Zaten İstanbul’un 2. Eyüp’ü haline dönüştürülmek istendiği biliniyor. Topkapı surlarının nasıl zaptedildiği efsanesi ortada zaten...
Merkezefendi semti belediye eliyle ’güzelleşmeye’ başlatılınca, yeni yerler aranmaya başlandı. Bu kez eski Topkapı garajının yakınındaki 140 dükkánlık sanayi sitesine göz dikildi. Zeytinburnu Belediyesi, meclisten yıkım kararı çıkarttı; ancak İdare Mahkemesi’nden geri döndü bu işlem. Çünkü, 10 dönümlük bu alan şahıs malıydı; ’ballı-börek’ Hazine veya vakıf arazisi değildi. Belediye böyle bir yere göz koyuyor; ama adam gibi tarafları çağırıp hak-hukuk ve rant çerçevesinde bir anlaşma yapmıyordu. Arkadan dolanıyordu. Olayın arkasında bir yabancı gruba otel yapılmak üzere projelendirildiği yatıyordu yerin.
Tamirci esnafı işte bu nedenle bir süredir isyanlarda. Dün CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal ve Zeytinburnu ilçe örgütü bir dozer tutarak yolun iki tarafına yığılan toprağı kaldırttı... Esnaf, belediyenin gizli projesine tepkiler gösterdi; "Hakkımızı gasp edemezler" diye... Sulukule’de, Mamak’ta böyle bu işler...
Biliyor musunuz
CHP Trabzon Milletvekili M. Akif Hamzaçebi’nin, Başbakan’a yönelttiği, çarpıcı bilgilerin yer aldığı sorgu önergesinde, TOKİ’nin Ataköy’deki arazisinin satış ihalesini neden kendisinin yapmayıp Eskidji Müzayedecilik A.Ş.’ye yaptırıldığını, 2007 Mart’ındaki ihale ilanında 141.248 m2 olan alanın bu defa 139.251 m2’ye düşmesinin nedenini sorarken "Yararlanma hakkı 2038 yılına kadar DATİ şirketinin kontrolünde olan ve ilave inşaat imkánının kime ait olduğu şartnamede açık bir şekilde belirtilmeyen bir arazinin çıplak mülkiyetinin satışında rekabetin sağlanabileceğine inanıyor musunuz? Bu şekilde ihale ’adrese teslim’ bir ihale değil midir? Kamu yararı açısından ihaleyi tekrar iptal etmeyi düşünüyor musunuz?" dediğini... RUMELİ Balkan Türkleri Federasyonu Genel Başkanı Av. Özcan Pehlivanoğlu’nun, 30 Ağustos Cumartesi günü 11.00’de Edirnekapı Şehitliği’nde ’Şehitleri Anma Toplantısı’ndan sonra aynı akşam 20.00’de de Cumhuriyet Bayramı için Alibeyköy Vardar Bulvarı’nda şenlikler düzenlediğini...
Anayasa masalı
YASAKÇI ve totaliter AKP zihniyetine isterseniz dünyanın en özgürlükçü anayasası olan Hollanda veya Amerikan anayasasını verin, uygulamalarıyla ülkeyi yine Kuzey Kore’ye benzetirler.
Cem TOKER-LDP Genel Başkanı
Paylaş