Bu cümle sanki bir deklarasyon;
AKP'nin çıkardığı vergi affını içine sindiremiyor
Özkök.
Bazen kızabilirsiniz ama,
Özkök'ten başka herkesin içine sindi bu af.
Ne yazık ki başka ses yok!
Duyuyor musunuz.
* * *
Meclis'ten geçen 'vergi barışının/affının bir de
'muhasebesi'ne bakmak gerekiyor.
Kemal Unakıtan'ın vergi affı ile yalnız kendisini değil nasıl bir tabloyu akladığını gözler önüne sermek gerekiyor.
Maliye Bakanı kendisiyle birlikte 2300 raporu da akladı.
Artık herkes kabul ediyor ki, yıllardır gündeme taşıdığımız
Orhan Aslıtürk-Muhammet Ciğer organizasyonunun
(ASCOR) hayali ihracat şebekesi olayı, son yılların en büyük yolsuzluk ve karapara incelemesidir.
İnceleme Temmuz 1998'de başladı; Ağustos 2002'de bitti, yani 4 yıl sürdü.
Çalışmalar Maliye Bakanlığı Başhesap uzmanları
Azmi Demirci ve
Celalettin Şahin başkanlığında, hesap uzmanları
Özer Ermumcu, Hakkı Koçak, Fazlı Çiftçi, Zihni Kartal, Yusuf Keleş, Resul Yiğit ve
Hasan Karaçam'dan oluşan bir inceleme grubu tarafından yürütülerek tamamlandı.
Kendilerini bir inceleme bu kadar uzun sürer mi diye eleştirdiğimizde önümüze koydukları çalışmayı takdir etmekten başka söyleyecek bir şey bulamamıştık...
1995-1998 yıllarını kapsayan incelemede 1.7 milyar dolarlık hayali ihracat tespit edildi.
Devletten haksız
KDV olarak 250 milyon dolar birilerinin cebine indirildi.
Olayın vergiyi aşan boyutları var;
gümrük, bankacılık, dış ticaret, teşvik gibi... 200'den fazla ihracatçı incelendi. Kimler yoktu ki içinde; hepsi bildiğimiz isimler ve firmalardı. Maliye Bakanı
Unakıtan'ın yöneticisi olduğu
Albaraka da vardı.
2300 RAPORA SÜNGER
Bugüne kadar 1900 vergi cezası raporu yazıldı ve 400 de vergi kaçakçılığı suç duyurusunda bulunuldu.
Yani toplam 2300 rapor.
İşte
'vergi affı' diye getirilen şey bütün bunların üzerine bir sünger çekiyor.
Bazılarının söylediği gibi basit bir naylon fatura işi mi?
Hayır! İstanbul 1. Ağır Ceza
‘teşekkül halinde gümrük kaçakçılığı’ suçuyla
Muhammet Ciğer ve adamlarına tam 15 yıl hapis, 1.1 katrilyon para cezası verdi.
Yürütülen inceleme ve araştırmalarda karşımıza eski ve yeni ilginç isimler çıktı.
İncelemenin başladığı tarihte Maliye Bakanı olan
Zekeriya Temizel, Mayıs 2002'de yapılan bir söyleşide,
‘‘Hesap uzmanları inanılmazı gerçekleştirdi. Bu inceleme bir örnek olay olarak bütün Türkiye'ye anlatılmalı’’ diyordu.
250 MİLYON DOLAR
İncelemeyi yürüten hesap uzmanları, yasal çerçevede yapılan ve tamamlanan araştırma ve incelemeler hakkında herhangi bir açıklama yapmalarının mümkün olmadığını, tespit eden olaylar hakkında nihai işlemlerin yargı kararlarına göre yapılacağını belirtiyorlar. Ama iş yargı kararlarına bırakılmadan
Kemal Unakıtan affı ile çözülmüş gibi görünüyor. Olan devletin kasasından giden 250 milyon dolarlık
KDV iadesi ile hesap uzmanlarının geceli-gündüzlü çalışmalarına oldu.
Çürümüşlüğe bir kabuk daha sardı.
Hatırlatalım...
Unakıtan bu incelemeyi yapanları bakan olunca küçük gördü; hatta
‘‘Maliye Bakanı adına hareket eden vergi elemanları da kimmiş’’ dedi.
Meclis'ten geçen tasarı şimdi
Cumhurbaşkanı'nın önünde.
AK’lamanın belgesi
MİLLİYET Genel Yayın Yönetmeni
Mehmet Y. Yılmaz, ‘‘AK'lama itirafı’’ başlıklı dünkü yazısında,
Kanal D'de yayınlanan Bakan
Kemal Unakıtan ile TİM Başkanı
Oğuz Satıcı arasında geçen ilginç konuşmayı yazdı.
Kanal D'nin mikrofonunun açık olduğunu fark etmeyen
Satıcı, Unakıtan'a
Orhan Yıldırımçakar'ın vergi barışı/affı ile kurtulup kurtulmadığını soruyor. Konuşma şöyle devam ediyor:
Bakan: (Kurtuldu) Tabii canım.
Satıcı: Temizlendi, yani kurtuldu?
Bakan: Tabii ya.
Satıcı: Orhan Yıldırımçakar'ı hapse atmazlar değil mi?
Bakan: Orhan tamam.
Satıcı: Sabahleyin geldi yanımıza, çocuk gibi.
Bakan: Sorma yaa, Allah muhafaza.
Satıcı: Yenileyin bütün sicilleri. Sicil numaralarını yenileyin.
Bakan: En güzeli.
Satıcı: Hafızayı sıfırlayın.
(Orhan Yıldırımçakar, Bakan Unakıtan'ın dava arkadaşı; İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davada sanıklar arasında Unakıtan 5. sırada; Yıldırımçakar da 21. sırada... Hani Bakan, ‘‘Af beni kurtarmıyor’’ diyordu. Bireyler Türk yargısına neden güvenmiyor
ORHAN Bursalı dostumuz,
İstanbul'da
Tayyip Erdoğan ve
A. Müfit Gürtuna'nın da sanıklar arasında olduğu
Albayraklar davasıyla ilgili karardan sonra bize bir yazı göndermiş...
Yargıtay onursal üyesi
Çetin Aşçıoğlu ‘‘Bireyler Türk yargısına neden güvenmiyor?’’ başlıklı yazısında şöyle diyor:
‘‘Tanrı'ya dua edin; sizi yargıç kimliğini kazanmamış ya da kaybetmiş, memurlaşmış bir yargıç önüne çıkartmasın.’’
Bu ilginç yazıyı ileride özetleyerek sunmak istiyoruz.
Çünkü artık herkesin ders alması gereken bir yazı bu.
GÜNÜN SÖZÜ
‘‘Her şeyin sonunda adil bir mahkemenin bulunabileceği inancı toplumda en büyük güven duygusunu sağlar.’’
(Montesquie)