MALUM Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Başbakan’ın İstanbul’daki havuzlu villalarını gündeme getirince, birden bire Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Melih Gökçek heyecan içerisinde konuya girdi ve canla başla Sayın Başbakan’ı savunmaya başladı.
AKP’nin tam anlamıyla bir ‘lider egemen’ parti olduğunu dikkate alırsak, Sayın Gökçek’in bu savunmayı, Sayın Başbakan’ın haberi olmadan yaptığını düşünmek mümkün müdür? Anlaşılan bu iş AKP’de oldukça ciddiye alınmış. Ben Sayın Gökçek’e önce; 16 yıldır bir çivi çakamadığı ve sonunda işin kolayını Ulaştırma Bakanlığına devretmekte bulduğu “metro”nun, Ankara’nın göbeği Bahçelievlerde, Milli Kütüphane’nin karşısında 2005’de yaptırdığı sonra da yıkılmaya terk ettiği, şimdi geceleri “tinerciler“ tarafından kullanılan ‘Gökkuşağı’ isimli o garip yerin, İnönü Bulvarı üzerinde Armada Alışveriş Merkezi karşısındaki o garip “çelik yığınının”, Ankara’ya yaşattığı ve önümüzdeki yıllarda Ankara’lıları ne tür bir sağlık sorununun beklediğini kimsenin bilemediği o ‘Kızılırmak Suyu’ oldu bittisinin, Ankara arasına yapılan ve ne olacağı yıllardır bilinemeyen o 10 adet “ilginç” villanın, Ankara’lılara yüklenen borç yükünün, seçimler öncesinde ve şimdi de referandum öncesinde ana caddelerdeki büyük reklam panolarına kim tarafından asıldığı bir türlü bilinemeyen (!) ‘korsan afişlerin’ hesabını verip bu konularda savunma yapmasını istemiyorum. Biliyorum ki, Sayın Gökçek bu konularda konuşmaz. Ancak son olarak yaptırdığı bir şeyi sormak istiyorum. Ankara AŞTİ ile Gölbaşı arasındaki yolun, gidiş dönüş olarak her iki tarafından da yıllardır hergün gider gelirim. Kaymak gibi bir yoldur, en ufak bir pürüz yoktur. Peki daha yeni, bu yolun o güzelim asfaltını ne için tamamen söküp, yeniden asfalt kaplıyorsunuz? Buna neden ihtiyaç duydunuz? Bu iş kime, kaça verildi? Bir de dalga geçer gibi, ‘Asfaltınız hayırlı olsun?Melih Gökçek’ şeklinde afiş asmışsınız. İnşaallah afişte söylediğiniz gibi ‘hayır’lı olur. Metin YAYKINLIOĞLU
Hatalı KPSS
2010 KPSS’ye girenlerin hesapladığımız netlerimizle bize gelen netler arasında büyük fark olduğunu, hatta bırakılan boş soru sayılarının bile açıklanan sınav sonucundaki boş soru sayılarıyla örtüşmediğini şaşırarak ve üzülerek farketmiş bulunuyoruz. Yine yüzlerce insanın işaretlediği sorular boş veya yanlış olarak hesaplanmıştır. Yani optik okuyucularda bariz bir yanlışlık vardır. Bu yılki KPSS rezaleti geçen yıllardakilere benzemiyor. Bir çok insanın 10’dan fazla ‘net’i eksik gelmiştir. Bu sınav sonuçları hatalıdır. Biliyorsunuz doktorların sınavı olan TUS sınavı bu nedenden ötürü iptal edildi. Binlerce insan itiraz etmeye ve dava açmaya hazırlanıyor. Yapılan haksızlığa sessiz kalmak istemiyoruz. Duygu KARTAL
Bozulan Türkçemiz
ULUSAL televizyon kanallarında sunulan haber bültenlerinde yapılan canlı bağlantılarda konuşan muhabirlerin türkçeleri insanı çileden çıkarıyor. ‘Geliyo, gidiyo, yapcaklar...’ gibi yanlış ve eksik dile getirilen kelimeler ne yazık ki bozulan türkçemizin özensiz bir yansıması. Bu kanallardaki haberleri izleyip düzeltici aksiyon alacak bir yönetici neden yok? Melih ÖZTÜRK
Hem yazık hem günah
SEDAT Simavi Sokağı hiç gören yok mudur? Kırık dökük kaldırım taşları ufalanıyor. “Ucuz mal alacak kadar zengin değilim” diye güzel bir söz vardır, biz bu kadar zengin miyiz de Belediye ikide bir yenilenmesi gereken kaldırımlara döküyor paralarımızı. İşi yapan müteahhit hiç sorgulanmaz mı? Filiz EROL