Paylaş
SYRIZA’nın lideri Başbakan Çipras, referandumdan ‘hayır’ çıkmasını istiyor; ‘evet’ çıkarsa, kendine güvensizlik olarak değerlendirip istifa edeceğini açıkladı. Bu tutum, demokrasinin beşiği olduğu söylenen bir ülke için ‘demokratik olgunluk’ bakımından sorunlu.
Referandum yoluyla halkın reyine sunulan bir konuda halkı, istifa tehdidi ile yönlendirmek; referandumun ve dolayısıyla çok zor koşullarda olan Yunan halkının iradesinin ifşadı anlamına gelir...
Kendi hükümetinin sorumluluğunda olan bir konuyu çözemeyip, halka, “Siz çözün ama benim istediğim gibi çözmezseniz ben yokum” deyip; ocak ayında üzerine aldığı iktidar sorumluluğunu terk etmek, yeni tür bir demokrasi anlamına gelir ki, antik ‘demokrasi efsanesi’ siciline uygun düşmez.
Türkiye siyasetinden bir eski tüfek de “Borcu kapatalım, komşuluk hukuku bunu icap ettirir” mealinde konuşmuş... Bugünkü iktidar, gönlü gani bir siyaset kardeşliğinin vefasını yansıtan bu talebe ne cevap verir bilinmez. Ancak kendi siyasi kardeşliklerine, yurtdışındaki din kardeşlerine nakit yardımı yapmakla övünenlerin, komşuya da bir el atması mümkündür. Yunan komşularımızın acil ihtiyacı, Türkiye ekonomisi içinde cim karnında bir nokta gibi!.. Yunan komşularımız, son yıllarda, siestaları biraz fazla uzattılar, AB ve çevresinden aldıkları uyum kredilerini, projelere uygun kullanmak yerine, Uzo’lar, Metaxas’lar eşliğinde buhar ettiler, şimdilerde zorlanıyorlar.
Çipras da “Bu iş bizi aşar” deyip, hafiften ‘ricat’ haline geçiyor. ‘Komşu’nun bu zor durumdan çıkması umut edilir ama iş, bizim eski tüfeklere kaldıysa, zor gözüküyor.
Bir simide bile yetmiyor...
- DİSK-AR, TÜİK, Çalışma Bakanlığı istatistikleri üzerinde yapılan bir hesaplamaya göre, eşi çalışmayan ve iki çocuklu bir asgari ücretli elde ettiği geliri ile gıdaya ancak 10 TL ayırabiliyor. Bu durumda asgari ücretlinin üç öğün için kişi başına ayırabildiği tutar 2.5 TL olurken, öğün başına bu tutar sadece 83 kuruş düzeyinde kalıyor. Yani asgari ücret kişi başına bir simide bile yetmiyor.
Balıkesir’den ‘patlayıcı’ açıklaması
- BALIKESİR kökenli Yavaşçalar Av Spor Malzemeleri Sanayi ve Ticaret AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Emrah Yavaşça, dinamit üretimi ile haklarındaki iddiaları gündeme getirdiğimiz ‘Balıkesir’de neler oluyor?’ (06.06.2015) yazısına şu açıklamayı gönderdi:
1- Sahte belge ile üretim izni aldı iddiası gerçekleri şu anlamda yansıtmıyor. Sahte belge konusu aslında bir arazi alım-satım işlemi sürecinde arazi bedelini arttırmaya dönük olarak ortaya atılmış haksız bir suçlamayla 30.09.2013 tarihinde açılan bir davanın konusu olmuştur. Dava zamanaşımı nedeniyle mahkeme tarafından ret olunmasına rağmen ben ve babam İsmail Yavaşça, itibarlarına yönelik bu haksız karalamanın zamanaşımından öte gerçek belgeler ışığında sonuçlanması için sahtecilik adına ileri sürülen belgelerin; 1- Özel sürücü kursu müracaat formu, 2- İlkokul mezuniyet belgesi formu fotokopilerinden yola çıkılarak oluşturulduğunu ve davaya konu olan suçlamanın resmi evrak olarak bir değer taşımadığının ispatlanması sonucu Balıkesir Cumhuriyet Savcılığı 214 tarih ve 4439 kararıyla davanın kovuşturmaya gerek olmadığına karar vermiştir. Hal böyle iken o dönem İçişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı olan Enver Salihoğlu’nun üretim izninin iptali yazısı da Balıkesir Cumhuriyet Savcılığı tarafından kovuşturulmaya gerek olmayan kararı çercevesinde gerçek olmayan bir iddiayı barındıran bir yazı olarak resmi makamlarca uygun görülmemiştir.
Keza Yavaşçalar AŞ olarak tesis güvenlik belgesi, numaralı üretim izni belgesi, patlayıcı madde depolama, üretim ve satış izin belgeleri Milli Savunma, İçişleri bakanlıkları, Balıkesir Valiliği tarafından her yıl yenilenerek tarafımıza verilmektedir.
3- Patlayıcıların bir kısmının Irak’a gittiği iddiasının ayrı bir kovuşturma konusu değildir. İçinde Irak’ın da yer aldığı Ortadoğu ülkelerinin yanı sıra ABD, Avrupa, Afrika’daki bazı ülkelere de ihracat yapmaktayız. Süreçlerimiz hem ulusal hem de uluslararası denetim ve kontrollerden geçmekte ve her yıl yenilenen sertifikasyonlarla gerçekleştirilmektedir.”
(Not: Geçen 15 Mart’ta, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vergi rekortmeni olarak ödül vermesi beklenirken, son anda evrakta sahtecilik yaptığı gerekçesiyle Yavaşçalar içeri alınmadılar. Sahte belge ile ÇED raporu alınması konusu açık şekilde yanıtlanmıyor. Neden? 3. havaalanı sahasında dinamit ihalesine girilmesi konusunda endişe mi duyuluyor?)
BİLİYOR MUSUNUZ ?
- KARŞIYAKA’da Deniz Baykal adı verilen Örnekköy’deki Kültür Merkezi’nin açılışının bugün yapılacağını, Metin Altıok şarkılarıyla beraber, Sivas Madımak katliamının anılacağını; Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar’ın, Baykal’ın TBMM başkanlık seçimindeki gelişmelere göre katılıp katılmayacağının belli olacağını...
Koalisyonda düğüm 14 ilke
- KILIÇDARĞLU dünkü grup konuşmasında koalisyon şartını ortaya attığı 14 ilkeye kesinlikle uyulması olarak vurguladı.
Kimsenin ‘havaya’ girmesine gerek yok der gibiydi.
Yolsuzlukla mücadele ve Cumhurbaşkanının anayasal sınırlarına çekilmesine dair bu ilkelerden parti yöneticileri dahil hiç kimsenin taviz veremeyeceğini belirtti. Sanki kamuoyunda, CHP’nin AKP ile koalisyon ‘algısı’ yaratmaya başlayan parti yöneticilerinin açıklamalarına bir cevap niteliğindeydi.
Dünkü ‘Kılıçdaroğlu’nun duruşu ve kırmızı plakacılar’ yazımız bir ‘sağlaması’ oldu Kılıçdaroğlu’nun sözleriyle...
14 ilke unutulmamalı.
Bizim kontenjancılara
- BİZİM kontenjancılar... Önseçimin faziletini en çok anlatan onlar.
Parti yönetimine kontenjandan girip partiyi yöneten onlar.
AKP-CHP koalisyonunu en çok isteyen onlar.
Kontenjandan bakan olmak isteyen onlar.
Kontenjan ne güzel. Bu son kontenjanınız.
Rıdvan BUDAK
MESAJ PANOSU
- BİZ hâlâ, Abdi İpekçi cinayetini çözmek için Ağca’nın Sicilya’da kaldığı otel odasını bile ziyaret eden Mumcu gazeteciliğinin çok gerisindeyiz. İsmail SAYMAZ
- İSLAMCI gazetecilik bitti. Belki de hiç var olmamıştı. Hep bir taklidin, özentinin içinde debelenmişti. Ekrem DUMANLI
- SON günlerde herkes Suriye uzmanı kesildi ama hepsi (% 90) palavracı. H. MAHALLİ
Paylaş