DÜNYA Kadınlar Günü dün değişik etkinlik ve söylemlerle kutlandı. Kimi 8 milyon kadının okuma yazma bilmediğinden, eğitim gören 100 kadından sadece ikisinin yüksek öğrenim gördüğünü söyledi.
Kimi, türbandan, töre cinayetlerinden söz etti; ama esas görüş 'Kadınların hukuken ve fiilen eşit haklara sahip olmadığının' vurgulanmasıydı.
Bu konuşmaları daha çok erkekler yaptı.
Türkiye'de kadınlar için Kadınlar Günü'nün anlamı var mı?
Bize e-mail çeken Neşe Güllü (baklavacı Güllüoğlu) işte bunun yanıtını veriyor:
‘‘Merhaba... Ben Neşe Güllü.. Sözlerime 'Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun' diye başlamak istiyorum. Bu söylem herhalde medeni ülke insanı için; bizim Türk kadınları için değil... Çünkü ülkemizde kadınlar özgür, bağımsız ve de erkeklerle eşit şartlarda her şeyi paylaşamıyorlar. Rahmetli Atatürk kadın erkek eşitliğini kadınlarımıza altın tepsi içinde sunmuş ama kolay kazanılan hak, maalesef uygulamada çıkarcı erkeklerin direnişi ile karşılaşmıştır. Yasal haklarımıza biz kadınların sahip çıkması lazımdır. Erkeklerin bu haksız direnişine karşı çıkıyorum.
Şöyle ki; ben baklavacı Güllüoğlu patentinin sahibi, Halit Güllü'nün kızıyım. Babamla ortak olarak 2000 yılından beri baklavacılık yapmaktayım. Babam altı ay önce vefat etti. Şimdi diğer Güllüoğulları bana 'Sen kadınsın baklavacılık yapamazsın, sen yaparsan diğer kızlar da yapar, Güllüoğlu tabelanı indir, dükkanlarını kapat' diyorlar. Benim üç dükkanım ve imalathanem var ve 25 işçi çalıştırıyorum.
Erkek kardeşlerim, amca çocuklarım bu ismi kullanırken, benim kullanmamı istememelerinin tek nedeni kadın olmam... İşte bağnaz, çıkarcı erkek zihniyeti. Bizlerin aklı yok mu, biz kuş beyinli miyiz? Bu ülkede kadınların yapacağı işler sınırlı mı yoksa biz mi bilmiyoruz, merak ediyorum doğrusu.
Erkekler kadınlar gününde küçük bir hediye ile gidip kadınların bir gün gönüllerini alacaklarına, her gün kadın haklarına riayet etsinler.’’
SADECE KARAKÖY DEĞİL
Neşe Hanım'ı telefonla bulduk. Sadece Güllü Ailesi'nin 5. kuşağa kadar varan fertlerinden 13'ü baklava işletmeciliği yapıyormuş; bunlar altı ayrı imalathanede İstanbul'da 34 dükkanda satılıyormuş. Güllü, modelist, stilist, tiyatroculuk ve ressamlık gibi dallarda başarıları bulunduğunu anlatırken ‘‘İstanbul'da bir tek Karaköy var sanılıyor, öbürleri sahte zannediliyor. Doğru değil; biz de aynı baklavayı üretiyoruz; biz de patentin mirasçısıyız. Beni kadın diye yok sayamazlar, mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim’’ diyor.
Sel mağdurlarına yardım çağrısı
SEL felaketi nedeniyle bir not gönderen Cumhurbaşkanlığı eski Başdanışmanı M. Necati Güngör, memleketi olan Erzurum'un Ilıca ilçesinde 1500'e yakın evi sular bastığını, ağır ve orta hasarlı konut sayısının ise 500 civarında olduğunu, 500 ailenin acilen prefabrik konutlara yerleştirilmesi gerektiği uyarısında bulunuyor. Güngör, ‘‘Başta giyim-kuşam olmak üzere sel baskınında kullanılmaz hale gelen ev eşyalarının yenilenmesi için yurt çapında bir yardım kampanyası açılmalıdır. Toplanacak yardımlar sadece Ilıca'ya değil, aynı felaketi yaşayan diğer yörelerimize de intikal ettirilmelidir’’ diyor.Bölgeye yiyecek, içecek, giyim, kuşak ve bir aile için lazım olabilecek her şeyin gerekli olduğunu duyuruyor. (İrtibat: Ilıca Belediye Başkanı İsmail Efe 0533-818 50 50, Belediye 0442-631 30 45, Necati Göngör 0532-634 41 42)
Biliyor musunuz?
RİZE merkez ve 12 ilçedeki 190 mahalle ve 451 köy muhtarlığı için toplam 4.444 kişinin aday olduğunu, bunların çoğunun üniversite mezunu ve işsiz isimlerden oluştuğunu, bunların kıyasıya bir kampanya yürüttüklerini... AKP Eminönü Belediye başkan adayı Nevzat Er'in, dün kadınlara 1500 kadına aşure dağıttığını... AKP Ümraniye adayı Hasan Can'ın, kimlik broşüründe '...bir partinin Ümraniye ilçe başkanlığı ve İstanbul İl Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulunduğunu' bildirirken, RP'nin adını neden gizlediğinin sorgulandığını...
Sigaraya daha da zam yapılmalıdır
ÇEVRE Vakfı Başkanı Turgut Tokuş, ABD'de bir aile reisinin sigarasını yaz ve kış kapısının önüne çıkarak içebilirken, bizde sigara içme oranının arttığını, özellikle orta gelirliler ile gençlerde gittikçe yaygınlaştığını, kamuda sigara yasağının uygulanmadığını belirterek halkın sigaranın zararları konusunda yeterince bilinçlendirilmediğinden yakınıyor.
Geçenlerde Milliyet'teki köşesinde Prof. Hurşit Güneş de yazmıştı. Tokuş'un, tüketimin azaltılması konusunda Maliye Bakanı Unakıtan'a yaptığı öneri şöyle:
‘‘Tartışılan % 6-12 zamlar yetersizdir. İthal kaçak sigarayı cazip kılmayacak seviyeye kadar azami zam yapılmalı veya ÖTV yolu ile bu fark alınmalıdır. Bu zamlardan elde edilecek gelir de sağlığa (sigaradan zarar görenler için) ve eğitime harcanmalıdır.’’
Lise sonların durumu ve ÖSS
LİSE sonlarda okuyan öğrencilerle ilgili ilginç bir durum var. Bildiğiniz gibi bir dershane furyasıdır gidiyor ve bu dershanelere, okullara verdiğimiz paralardan daha çok para akıyor. Üstelik çocukların dershaneye daha çok devam etmesi için bir de hastaneden heyet raporu alma gibi bir durum ortaya çıkıyor. Her zaman olduğu gibi bu heyet raporu konusu da kötüye kullanıldığı için Sağlık Bakanlığı'nın yayınladığı bir genelge çerçevesinde heyet raporu almak da imkansız hale gelmiş. İlişkileri olanlar belki taşra hastanelerinden temin edebiliyorlarmış. Yalnız duruma bakar mısınız, birçoğu alıyor, diğeri alamıyor ve diğeri ayağında bir zincir bağlı olarak ÖSS sınavına giriyor. Bu arada top da bakanlığa atılmış; ancak lise sonlarda okuyanlar için devam etme mecburiyetini kaldıran bir genelge yayınlayacağı haberi ortaya atıldı. Ama bu genelgeden bir haber yok.
Bu soruna karşı bakanlık tavrını ortaya koymalıdır.