Paylaş
CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, Başbakan Davutoğlu’na bir soru önergesi yönelterek, TRT’nin bu yayınlarına karşı nasıl bir önlem alınacağını sorarken, CHP’den özür dilenmesini istedi.
Gök, pazartesi günü de TRT Genel Müdürü Şenol Göka’yı ziyaret ederek tepkilerini ileteceklerini söyledi.
CHP Ankara Milletvekili ve Grup Başkanvekili Levent Gök, ilgili yayının çözümünü dinlediklerini belirten açıklamasında “Cumhuriyet bir çerçevedir, içine ne koyduysanız onun rengini alır. Saddam’ın rejimi de cumhuriyetti, Rusya’nın, Çin’in de cumhuriyetti” denmesini kınadı. Almanya’dan Dursun Atılgan’ın uyarısına teşekkür eden Gök, programın sonunda 1950 yılı seçim sonuçlarının grafiğini gösteren bir harita ekrana getirilerek “Buradaki kırmızı yerler CHP... 1 Kasım‘dan farkı yok. Dün bugündür bunu hatırlatalım” denilerek AKP propagandasına yer verildiğini söyledi ve Başbakan’a şu soruları yöneltti:
1- Halkın vergileriyle kurulan ve yaşatılan TRT televizyonunda böyle bir programın yer almasını uygun buluyor musunuz? Uygun bulmuyorsanız program TRT genel müdürü, yapım ve yöneticileriyle bu programı yayınlayan yetkililer hakkında ne gibi bir işlem yapmayı düşünüyorsunuz? TRT’nin çeşitli kanallarında gittikçe çoğalan bu tür programlar ve sözlerden dolayı herhangi bir önlem almayı düşünüyor musunuz? Bu programda geçen incitici ve yaralayıcı sözlerden dolayı TRT ekranlarında, Cumhuriyet’i kuranlardan ve CHP’den özür dilenmesi gerektiğini düşünüyor musunuz?
Günün sözü
-“Her şeyden önce insan olmaktan utandım. Sonra da bu yapılanların tersini anlattığım öğrencilerimden, en acısı ve korkuncu da hukukçu olmaktan utandım. İlk kez ülkemdeki adalet, yargı anlayışından tiksinti duydum.”
(Eski Yargıtay Başkanı Prof. Dr.
Sami Selçuk)
Davutoğlu hükümetine bir aferin
CUMHURİYET kurulduğundan beri taşıdığı akademik unvana layık herhangi bir iş yapan bir politikacı olarak sadece Fuat Köprülü’yü bilirim.
Şimdi Sayın Başbakanımız Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu Bey de hükümetine böyle bir iş yaptırttı.
Üniversitede çalışan öğretim üyelerine performans desteği vermeye karar verdi.
Bu gerçekten alkışlanacak bir durumdur ve aferini hak etmektedir.
Kanunun tek yanlışı, bu ek ücreti rütbeye göre tanzim etmesidir.
Halbuki aynı derecede bilimsel faaliyet gösteren bir yardımcı doçentin veya doçentin bir profesörden daha az destek alması için hiçbir neden yoktur.
Bilakis onlara daha çok destek verilmelidir.
Desteğin yukarı sınırının olması sanırım devletimizin ödeme gücünün bir sonucudur. Hep birlikte bu gücü arttırabilirsek, o sınır da kuşkusuz yükselecektir. Dolayısıyla Ahmet Davutoğlu ve arkadaşlarına gerçekten gönülden bir aferin.
A.M. Celal ŞENGÖR
Trafik sigortası bunaltacak
ANKARA’dan Metin Altay yazıyor: Aşırı zamlanan trafik sigorta primleri vatandaşı isyan ettiriyor. Trafik sigortası kaskoyu geçti. Türkiye Sigorta Birliği diyor ki: “Çok kaza yapanın ehliyetine el koyun.”
Kafaya bakın... Devlet bugüne kadar benzer meslek örgütlerinin özellikle kâr amaçlı olanların sözünden hiç çıkmadı. Sigorta şirketleri ‘yabancıların’ eline geçince iktidardan her türlü imtiyazı aldılar. Sonuç ortada, fiyat artışları vatandaşa fatura ediliyor. Bakalım son öneri karşısında nasıl tavır takınılacak?
Bugün en az 1000 TL. en fazla 5000-6000 TL’yi bulan trafik sigorta poliçe bedellerini, makul seviyelere indirip iyi niyetli vatandaşların hakkını korumalıdır.
Metin ALTAY
PAF’lı futbolcular niçin oynatılmıyor
SEZON başında, Fatih Terim tarafından Türk futbolunun kurtarıcısı olarak sunulan her takımın 18 kişilik maç kadrosuna kulüplere para aktarmak bahanesiyle iki kişinin PAF takımından alınması fiyaskosuyla sonuçlanmaktadır. Hiçbir gence takımlarda 5 dakika bile yer verilmemektedir. Bu gençler ve tutum yüzünden maç kadrosunu biri kaleci olmak üzere 16 kişiye indirmektedirler. Bazı yöneticiler ve teknik direktörler, ara transferde ilave futbolcu arayışına girmekte ve de kadro yetersiz ve az diye demeç vermektedirler. Bursaspor futbolcularını mevsim başında kapatanlar, Bursaspor’un durumundan üzüntü duymuyorlar mı? Bu beyler İngiltere ve Almanya takımlarına bakarlarsa 18 yaşındaki gençleri görürler. Gençlere kayıtsız şartsız 90 dakika yer verilmelidir. Türkiye’nin yaşlı yabancı futbolculara verecek parası yoktur. Gençlere mutlak güvenelim.
Aslan ÖZMEN
Mesaj panosu
“DÜN dündür, bugün bugündür”... Süleyman Demirel bu sözü söyledi diye 40 yıl konuşuldu, eleştirildi. Toplumun diline persenk oldu. Oysa bugünkü iktidarın uygulamalarının ve yaptıklarının tamamı “Dün dündür, bugün bugündür” oldu. Yine Demirel gibi soralım; “Sesi çıkan va’ mı!” Rıdvan BUDAK
-KLAKSON yasağı diye bir uygulama vardı. Gelin görün ki özellikle Bağdat Caddesi’nde önüne gelen günün her saatinde keyfi için klakson çalıyor. Gündüzleri bunlara bir de maşallah, sayıları her gün artan dev ‘hafriyat’ kamyonları, cüssesi ile mütenasip ses çıkaran klaksonları eklenince kime kızacağınızı bilemiyorsunuz. Behzat RIZVANİ
-CUMA namazıyla ilgili genelgenin iptali için Danıştay’a başvurduğumu duyururum.
Ömer Faruk EMİNAĞAOĞLU
AB uygulaması neden 5 yıldır erteleniyor konusunda yanıt yok
RENDERİNG işlemi hayvansal yan ürünlerin 50 mm parça büyüklüğünden fazla olmamak üzere küçültülerek, kesintisiz bir şekilde 3 bar basınçta en az 20 dakika, iç sıcaklığı 133 °C den fazla olacak şekilde işlenmesini ifade etmektedir.
Süt, et, yumurta gibi hayvansal gıda amaçlı üretilen ve kesilen hayvanların yaklaşık %30’u ile % 50’si insanlar tarafından tüketilememekte ve hayvansal yan ürün olarak değerlendirilmektedir. Hayvanların kesimi sonucu oluşan atıklar, rendering işleminden geçirilerek et unu, et kemik unu, kanatlı unu, tüy unu, kan unu, balık unu ve don yağı veya kanatlı rendering yağı gibi ürünler elde edilmektedir. Daha sonra bunların bir kısmı daha ileri düzeydeki işlemlerden geçirilerek ilaç, gıda ve kozmetik sanayinde kullanılan ürünlere dönüşebilmektedir.
Yem sektörü için bunların önemi, yüksek oranda hayvansal protein, esansiyel aminoasitler, kalsiyum, fosfor ve metabolik enerji değerlerinden kaynaklanmaktadır. Bu değerli hayvansal yan ürünler hala dünyanın birçok bölgesinde ve ülkemizde hayvan yemlerinin vazgeçilmez bileşenleri olmuştur.
Dünyanın herhangi bir yerinde, rendering ürünlerinin kanatlılarda kullanımı sonucu ne bu ürünlerle beslenen hayvanlarda ne de bu hayvanları tüketen insanlarda BSE (Deli dana hastalığı) vakası tespit edilmemiştir.
Kanatlılar beslenme doğaları gereği omnivor, diğer bir değişle et ve ot ile beslenen hayvanlardır. Kanatlı yemlerine kanatlı rendering ürünlerinin verilmesi ile kannibalizm arasında bilimsel olarak bir ilişki saptanamamıştır.
Tersine, kanatlı ununda bulunan ve sülfür içeren metiyonin, sistin gibi amino asitler ile lisin, treonin kanatlılardaki tüy gelişimi kollajen doku ve et sentezi için gereklidir.
Bilindiği gibi proteinler sıcaklık derecesine bağlı olarak denatüre olmakta ve yapısal değişmelere uğramaktadır. Genelde 50 °C’ye kadar ısıtılan proteinler denatüre olup kristal yapılarını kaybederler.
Rendering tesislerinden geçirilen ve önemli ölçüde ısıl işlem (133°C) gören hayvansal yan ürünler yapısal ve moleküler değişime uğrayarak genetik kodlarını kaybetmektedir. Bu durumda kanatlı yemlerine katılan rendering kanatlı ununun daha farklı yapıda bir protein kaynağına dönüştüğü bilinmelidir.
Sonuç olarak rendering işleminden geçirilmiş hayvansal yan ürünlerin kanatlılarda tür içi kullanımı kannibalizme yol açmaz. Buna dair bilimsel hiçbir kanıt yoktur.
Dünyanın hiçbir yerinde, kanatlılarda rendering ürünlerinin kullanımından kaynaklanan BSE sorunu görülmemesi nedeniyle bu ürünlerin ülkemizde kanatlılarda kullanılmasına devam edilmesinde sakınca yoktur.
M.Ülkü KARAKUŞ-Türkiye Yem Sanayicileri Birliği Başkanı
Paylaş