Paylaş
Konuşmasına sert bir tonda “Öfkeliyim, yumruklarımı sıkıyorum” diyerek başladı, daha sonra “Biz birbirimize emanetiz, başarırsak birlikte başaracağız” diye de ekledi.
Hem parti içine de hem de dışarıya mesajlar vardı.
“Şimdi bütün yol arkadaşlarıma sesleniyorum” derken, şu tarafı dikkat çekiciydi: “Size de bir çift lafım var. Ya bana katılın ya şimdi şu anda yolumdan çekilin, açık ve net söylüyorum!”
(Kılıçdaroğlu bu cümleleri hazırladığı kâğıttan okuyordu.)
Bu sert konuşmanın ardından akla bir dizi soru geliyor:
CHP grup toplantısında milletvekilleri, bazı CHP’li belediye başkanları da bulunuyordu. Genel Başkan’la hareket etmeyen, cumhurbaşkanlığı adaylığında Mansur Yavaş’ı ya da Ekrem İmamoğlu’nu destekleyenleri mi kastetti burada Kılıçdaroğlu... Yoksa altılı masada bulunan parti genel başkanlarına, yani ‘dostlarına’ anlamlı bir mesaj mıydı?
KUMPASÇILARA MI SÖYLEDİ
Elektriği kesilmiş bir vatandaşın evinde yaptığı açıklamadan sonra evin o gün elektriğinin kesik olmadığı ortaya çıktı, bu ‘kumpası’ kuranlara mı söyledi yoksa. Kemal Bey’i bu eve kim götürdü?
Sözcü gazetesine geçen hafta üç gün süren bir röportaj veren Ekrem İmamoğlu’nun bir sözü Genel Merkez’de hâlâ tartışılıyor. İmamoğlu’nun “Sorumluluğumun farkındayım. Ben kendimi taca ya da auta atmadım” sözünden ne gibi ‘derin siyaset’ anlamları çıkarılacak bakalım!
Yine İyi Parti Genel Başkanı Akşener’e verdiği iftar yemeğinde Yavaş’ı överken söyledikleri biraz da Akşener’in adayıymış gibi sorulara neden olmaz mı?
Özetle... Kemal Kılıçdaroğlu, gruptaki konuşmasını milletvekillerinin yüzüne karşı yaptığına göre bu sözleri neden canlı yayında söyledi de kapalı grup toplantısına bırakmadı. Burada bir maksat olduğu anlaşılıyor. Demek ki parti içinde bir restleşme olduğu gün yüzüne çıktı. Bu da “Kılıçdaroğlu resti gördü, safınızı seçin ya da gidin” yorumuna yol açtı.
GÜNÜN SÖZÜ
“BEN hiçbir zaman ümidimi yitirmedim.” Mustafa Kemal ATATÜRK
KENT, ÇEVRE VE EKOLOJİ
“GEZİ, kentin ortak yaşama alanına, demokratik haklara sahip çıkma amacıyla karar süreçlerine katılma isteğinin haykırıldığı şiddetsiz, muhteşem bir demokratik tepki hareketidir. On yıllardır yaşanan kent, çevre ve ekoloji mücadelesi deneyiminin izlerini taşır. 23 yıl önce Konak’tan Aliağa’ya kadar ilk kömür yakıtlı termik santralına karşı olmak, Türkiye ekoloji hareketinin başlangıcı olarak nitelendirebileceğimiz Bergama Köylü Hareketi, Artvin Carettepe’den Kazdağları’na, Munzur’dan Yuvarlakçay’a, Karadeniz’den Akdeniz’e ülkenin her yanında devam eden yaşam alanlarını yağma ve talandan koruma mücadelesinin izleri vardır.” Ekoloji Birliği
‘ANADOLU EL SANATLARI’NI ÖNEMSEMEZSEK OLMAZ
DÜN ‘Kültürel tanıtımın önemi’ni anlatırken, tasarım sektörden duayen bir işinsanının verdiği önerileri de aktarmak istiyoruz:
1- Kesinlikle ‘Anadolu El Sanatları’ üretiminin kriterlerinin belirlenmesi ve tasarım brief’inin yazılması şarttır.
2- Tüm müzelerin web sitelerinin en az 2 dilde olması ve online satış yapması şarttır. (Gaziantep gibi önemli bir yerde bile Türkçe kitaplar basılmakta, ama web sitesinde örnek ürün unutulmuş ve aslında şehrin web sitesi ve kurumsalı Türkçe olması gibi)
3- Yeniden ‘Anadolu El Sanatları’nın tasniflenmesi, unutulan ve yok olanların arşivlenmesi, bir merkez açılması ve ‘doğru ürün nedir’in öğretilerek geleceğe taşınması gerekmektedir.
4- Daha çok zaman geçmeden bu olayın ÇATOM, GAP Projesi, İSMEK, Müze Mağazaları, yeni eklenen Galata Kulesi ve Halk Eğitim, Olgunlaşma gibi kültürel ürün yapan yerlerin toparlanması, harcanan milyon USD bütçelerin savruk bir şekilde heyet gezileri yerine tek bir merkezde toplanan ‘Kültür Kimliğine’ uygun eğitimlerin verilmesi gerekmektedir.
5- Bir bilgi kurulu oluşturularak, mal değil ürün yapmanın değerinin anlatılması, yaratıcı potansiyelin doğru kullanımı, içerik oluşturma konusunun çözülüp birilerinin tekelinden çıkartılarak, gerçekten Türkiye için çalışmasının önemini değer olarak alan bir ‘sorumluluk bilinci’ geliştirilerek, Kültür-Turizm Bakanlığı ve Sanayi Bakanlığı ile Sayın Cumhurbaşkanı’mızın ‘metal yorgunluğu’ dediği, konusu tam bu alana olduğunun dikkate alınarak ‘muhatap birim’ konusunda ısrarcı olmalıyız.
MESAJ PANOSU
273’ten 73 dolara düştü
EMEKLİ Bayram ikramiyesi (1000) lira ile 2018’de 273 dolar alınıyordu. Bugün 1100 lira ile ancak 73 dolar alınıyor. Ne dememiz gerekiyor?
Adalet, devletin temelidir
“MAHKEME salonlarında hâkimlerin arkasındaki levhada ‘Adalet mülkün temelidir’ yazar. Bu özdeyiş, yargı önünde hiçbir kimsenin haksızlığa uğramayacağı, adaletin gerçekleşeceği güvencesini ifade eder. Toplumu bir arada tutan bu güvence devletin temelidir. Bu temel ne kadar sağlam olursa devlet de o kadar güçlü olur. Hiçbir kimsenin, hiçbir mercinin bu temeli sarsmaya hakkı yoktur.” Hikmet Sami TÜRK
ARDA Turan artık Galatasaray’ın teknik heyetinde ya da sportif direktör olarak kulüpte yer almalı. Süleyman RODOP
KORONAVİRÜS salgını sırasında hakkında en çok komplo teorisi üretilen isimlerin başında gelen Bill Gates, ‘gelecek pandemi’ için tüm dünyaya çağrı yaptı; aşılardan önce ilaç geliştirmek gerek, dedi.
‘DELİL YOK’
MURAT Ereke diyor ki: “İstanbul’un işgali sırasında İngilizler tarafından Malta Adası’na götürülen ve orada 2 yıldan fazla süren yargılamada tüm devlet bürokrasisi beraat etmiştir. İngiliz Kraliyet Başsavclığı soykırımla alakalı bir delil bulunmadığını tüm dünyaya ilan etmiştir.”
Paylaş