Paylaş
Ergül’ün seçim sonuçları ve sonrasındaki gelişmeler konusunda tespit ve değerlendirmeleri özetle şöyle:
1) 4-5 Kasım kurultayından sonra, seçmenlerinin talep ettiği ‘değişimi’ gerçekleştiren ve ‘özüne dönen’ CHP, genç ve dinamik Genel Başkanı Özel’in liderliğinde girdiği 31 Mart yerel seçimlerinde hem yüzde 38 oy oranı, hem kazandığı belediyelerin sayısı hem de kazanılan bu beldelerin sosyal, ekonomik nitelikleri yönünden bilinçli, örgütlü, dinamik bir toplumun ve Türkiye’nin 1’inci partisi olmuştur. CHP’de bu ‘değişim’ olmasa, eski Genel Başkan Kılıçdaroğlu yerinde kalsa idi, yüzde 38 oy ve kazanılan belediyelerin yarısı bile alınamazdı görüşü, CHP seçmenlerinin ve kamuoyunun ortak yargısıdır.
2) Milletvekili seçimleri için son yapılan güvenilir kamuoyu anketlerinin hepsinde CHP, AK Parti’nin 5 puan önünde, yüzde 36 oy oranı ile 1’inci parti görünüyor.
3) Erdoğan, partisinin 2 Nisan’daki MYK toplantısında ‘yerel seçimleri kaybettiklerini’ lafı bükmeden, açık ve net olarak söylemişlerdir. AK Parti’ye ‘yenilgiyi tattıran’ Özel liderliğindeki CHP’dir.
CHP’DE NELER OLUYOR
4) Sol, sosyal demokrat siyaset, 1994; 1995’teki seçimlerde iyice bölünmüş; talihsiz, sorunlu yolculuğunda CHP (1999; 2002; 2011; 2014 ve 2023 kilometrelerinde) ‘muhteris kadük’; sonrasında ‘ezik vasat’ ‘tek adamların’ elinde köklerinden koparak büyüyememiş, laik, demokratik Cumhuriyet karşıtı siyasal İslamcı siyasete yenile gelmiştir.
5) Bu yenilgiler sürecinin baş mimarı ‘tek adam’ Kılıçdaroğlu’nun kendisinin bizzat atadığı yakın çalışma arkadaşlarını, CHP’deki değişimin mimarlarını, “Sizi ben yarattım, aday ettim” edasıyla, “Biat yeminini bozanlar, vefasızlar, sinsiler, insafsızlar, ahlaksızlar, erdemsizler, hainler, sırtımdan hançerleyenler” diyerek TV’lerde haksız yere suçlaması, CHP’nin rakiplerine, ‘sekterlere’, ‘kriptolara malzeme vermek, yol göstermek’ değil midir?
6) Kılıçdaroğlu ırkçılarla gizli protokol yapan, milletvekillerinin dokunulmazlıklarını “Anayasaya aykırı ama” diyerek toptan kaldıran, daha hâlâ bu konuda da ‘doğru yaptığını’ söyleyen, şiddeti reddeden seküler Kürt hareketinin önderinin tutsak edilmesini sağlayan ve sonra da hiç sıkılmadan ve nedamet duymadan Demirtaş’ı hapishanede ziyaret etmek de ikiyüzlülük değil midir?
LÜTFEN SUSAR MISINIZ KILIÇDAROĞLU
7) Özel, Erdoğan ile görüşme talebinde bulununca, Kılıçdaroğlu “Saray ile müzakere edilmez, mücadele edilir” sözleriyle çıkış yapınca, bizim 68 kuşağının tanıdığı, bildiği ‘ultra solcular’, ‘sekterler’, ‘kripto’ teorilerini hemen piyasaya sürdüler, yine memnuniyetsizlik sergilediler!
8) Kılıçdaroğlu (aynı yaşlardayız, anımsayacaksınız, sanırım) ultra solcular, sekterler, demokratik mücadeleyi, halkın genel oyu ile iktidar olmayı savunan TİP’ten kadim Genel Başkanım M. Ali Aybar’a bir konferansta ‘Amerikan ajanı” deyip de “Ajan senin babandır” cevabını alan; sonraki Genel Başkanım B. Ecevit için de “Pasifist” suçlamasında bulunan; ebedi önderimiz Mustafa Kemal için de “Sovyet Rusya’nın parası, silahı, desteğiyle başarıya ulaştırdığı anti emperyalist Anadolu İhtilali’ni, Şubat 1923 tarihinde İzmir’de topladığı ‘İktisat Kongresi’yle İngilizlere ciro eden Osmanlı paşası, Burjuva Kemal” tanımlamasında bulunanlardır.
9) Bu kripto teoricilerinin aynı benzerleri şimdi, CHP’nin yurtsever başarılı Genel Başkanı ve Merkez yöneticileri için “CHP 4 bakanlık alarak AK Parti ile koalisyon yapacak”, “Özgür Özel sen kimin Özel’isin?”, “Özgür Özel, sen de cumhurbaşkanı olma hesabı yapıyorsun”, “Biz bunu yemeyiz, hadi itiraf et” yollu eksantrik teoriler üretip, yazıp çiziyorlar.
10) Sayın Kılıçdaroğlu bu kripto teorisyenleri sizin için de ‘FETÖ projesi’ diyenlerdir. Bizler, ben sizi parti meşru zeminlerinde, kurultaylarda eleştirdik; şimdi sizin aynı söylemleri kullandığınız bu kripto teorisyenlerine karşı yine sizi biz savunuruz.
Kılıçdaroğlu, CHP’nin yolundan çekilin, dürüst olun, partili kalın; biz bunlara karşı sizi savunmayı yine sürdürelim.
Sayın Kılıçdaroğlu, lütfen, evet lütfen susar mısınız?
MESAJ PANOSU
- İKLİM krizi, denizlerdeki biyoçeşitliliği vurdu. İstanbul Üniversitesi’nden Doç. Dr. Cem Dalyan’ın verdiği bilgilere göre, deniz suyu sıcaklığı arttıkça güneyden gelen canlılar yerli türler üzerinden baskı kuruyor. İstilacı türler özellikle Akdeniz ve Ege Denizi’nin güneyini tehdit ediyor.
- İNTERNET çağımızın mucizesidir. Güven içerisinde; devlet işleyişine ve ülke ekonomisine hizmet etmelidir. Bunun için; ulusal ve uluslararası tehdit, dolandırıcılık ve itibar saldırılarına karşı denetlenmesi ve cezalarının caydırıcı olması sağlanmalıdır. Yavuz KAYA
- ODTÜ 100. Yılda 100 etkinlik projesi kapsamında hazırlıklarına başlanan ‘100 Yılda Başkent Ankara Planları’ sergisi 6-14 Haziran tarihleri arasında meslek camiasına ve Ankaralıların ilgisine sunulacak. Projenin sunuşu, Türk Serbest Mimarlar Derneği Mimarlık Merkezi’nde Prof. Dr. İlhan Tekeli tarafından gerçekleştirilecek.
GÜNÜN SÖZÜ
GELECEK BİZİM
BESLENDİĞİMİZ toprağı, içtiğimiz suyu, soluduğumuz
havayı korumak bizim elimizde. Sen ben, o yok, biz varız. Unutma su ve çevre güvenliğinin birlikte ele alınması gerektiğini unutma.
8 Haziran Marmara Denizi Günü 3’üncü kez kıyılarda kutlanacak.
Bu güzel dünya bizim, hepimizin.
KİTAPLAR
- TÜRKİYE’nin köklü yayınevlerinden Redhouse Kidz (Sev Yayıncılık), çocuk kitapları yazarı Enid Blyton’un ‘Sihirli Uzaklar Ağacı Serisi’nden sonra unutulmaz ‘Afacan Beşler Serisi’ni de yenilenmiş kapaklar ve Deniz Koç’un özenli çevirisiyle okurlarla buluşturdu.
- SÜLEYMAN Oktay ‘Teslim olmayanlar-Direnişten Komünal Yaşama’ (h2okitap)
NE FETÖ, NE ADNAN OKTAR
NE FETÖ, ne Adnan Oktar. Rumeli’nin gözünü seveyim, hiçbirine itibar etmemiştir. Peşinden gitmemiştir. Zaman geçmiş, herkesi utandırmıştır. İnat etmiş bu Cumhuriyeti ilelebet yaşatacağız diye zerre eğilmiyor. Bükülmüyor, dimdik duruyor.
Evet, bu Cumhuriyet ilelebet yaşayacaktır.
Lütfü TÜRKKAN
Paylaş